Sayfa 3330/7020 İlkİlk ... 233028303230328033203328332933303331333233403380343038304330 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 26,633 - 26,640 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Sicilyali besteci Vincenzo Bellini'nin Norma operasi ilk kez 26 Aralik 1931’de Milano, Teatro alla Scala’da sahnelendi.




  2. Amerikali yazar Henry (Valentine) Miller'in dogum yildonumu (26 Aralik 1891)



    "Ben ozgur bir adamim ve ozgurlugume ihtiyacim var. Yalniz kalmaya ihtiyacim var. Yalniz kalip ofkem ve umutsuzlugum ile bir savas baslatmam gerek cunku buna ihtiyacim var. Gunes isigina ve kaldirim taslarina yanimda kimse olmaksizin ihtiyacim var; konusmaksizin, kendimle yuz yuzeyken sol yanimin muzigi bana eslik etsin yeter. Ne istiyorsunuz benden? Soyleyecek bir seyim oldugu zaman zaten buralarda karaliyorum. Verecek bir seyim oldugunda veriyorum. Gozetleme ve ilgiliymis gibi davranma merakinizdan biktim! Ovguleriniz beni asagiliyor. Cayiniz beni zehirliyor! Kimseye borclu degilim. Belki yukaridakine karsi biraz sorumluyum ben."

  3. Latin Amerika edebiyatinin 20. yuzyilin onde gelen roman yazarlarindan Kubali roman ve deneme yazari ve muzikolog Alejo Carpentier’in dogum yildonumu (26 Aralik 1904)

    “Insaat bir karinca yuvasi gibiydi. Bu tuglalar, her mevsim ve her yil hic ara vermeden kaleye tasiniyordu. Bir sure sonra ”Ti Noel", bu calismanin on iki yildan fazla bir zamandir surdugunu, tum Kuzey Ovasi halkinin bu iste calismasi icin zor kullanilarak seferber edildigini ogrendi. Buna karsi girisilen her turlu gosteri kanli bicimde bastirilmisti. Hic duraklamadan bir asagi bir yukari yuruyen zenci, Sans-Souci’nin oda orkestralarinin, uniformalardaki gorkemin ve bahcelerde budanmis simsirler arasinda suslu puslu kaideleri uzerinde guneste isinan ciplak beyaz heykellerinin, Bay Lenormand de Mézy’nin konutunda surdurdugu kolelikten daha igrenc bir kolelik sonucu ortaya ciktigini dusunmeye basladi. Hatta buradaki durum daha da beterdi. Cunku kendisi gibi siyah, kivircik ve yassi burunlu, kendisi gibi damgali bir zenciden dayak yemenin derin ezikligi icindeydi. Bu durum, bir evdeki cocuklarin anne ve babalarini, torunlarin buyukanne ve buyukbabalarini, gelinlerin kayinvalidelerini dovmelerine benziyordu. Eskiden, buyuk ciftlik sahipleri kolelerini bir sakarlik yapmadikca oldurmemeye ozen gosterirlerdi. Cunku olenin yerine baskasini almak pahaliya mal olurdu. Oysa burada, bir zencinin olumu devlet hazinesi icin bir deger tasimiyordu: Cocuk doguracak zenci kadinlar oldukca - ki vardi ve her zaman da olacaktir- Bonnet de l’Évéque Daginin tepesine tugla tasiyacak isciler hic eksik olmayacakti.” Bu Dunyanin Kralligi



    "Para dejarlo al pie de la fortaleza que se iba edifcando como comejenera, como casa de termes, con aquellos granos de barro cocido que ascendían hacia ella, sin tregua, de soles a lluvias, de pascuas a pascuas. Pronto supo Ti Noel que esto duraba ya desde hacía más de doce años y que toda la población del Norte había sido movilizada por la fuerza para trabajar en aquella obra inverosímil. Todos los intentos de protesta habían sido acallados en sangre. Andando, andando, de arriba abajo y de abajo arriba, el negro comenzó a pensar que las orquestas de cámara de Sans-Souci, el fausto de los uniformes y las estatuas de blancas desnudas que se calentaban al sol sobre sus zócalos de almocárabes entre los bojes tallados de los canteros, se debían a una esclavitud tan abominable como la que había conocido en la hacienda Monsieur Lenormand de Mezy. Peor aún, puesto que había una infinita miseria en lo de verse apaleado por un negro, tan negro como uno, tan belfudo y pelicrespo, tan narizñato como uno; tan igual, tan mal nacido, tan marcado a hierro, posiblemente, como uno. Era como si en una misma casa los hijos pegaran a los padres, el nieto a la abuela, las nueras a la madre que cocinaba. Además, en tiempos pasados los colonos se cuidaban mucho de matar a sus esclavos —a menos de que se les fuera la mano—, porque matar a un esclavo era abrirse una gran herida en la escarcela. Mientras que aquí la muerte de un negro nada costaba al tesoro público: habiendo negras que parieran —y siempre las había y siempre las habría—, nunca faltarían trabajadores para llevar ladrillos a la cima del Gorro del Obispo."

  4. Italyan ressam Renato Guttuso’nun dogum yildonumu (26 Aralik 1911)

    Contadini al lavoro (Peasants at work, 1950)




    Uomo che mangia gli spaghetti (Man eating spaghetti, 1956)



    https://www.youtube.com/watch?v=7TAUiGfylKc

  5. Amerikali sinema, tiyatro ve tv aktoru Richard Widmark'in dogum yildonumu (26 Aralik 1914)





    Richard Widmark, Tommy Udo rolunde.

    Olum Opucugu (Kiss of Death, 1947) Henry Hathaway

  6. 1941 yilinda En Iyi Aktor Akademi Odulu alacak olan, George Cukor’un yonettigi, Cary Grant, Katharine Hepburn ve James Stewart’in rol aldigi romantik komedi Philadelphia Hikayesi (The Philadelphia Story - Scandalo a Filadelfia), 26 Aralik 1940’da New York’ta gosterime girdi.






  7. Amerikali oyun yazari Tennessee Williams’in Sirca Kumes (The Glass Menagerie - Lo zoo di vetro) oyunu ilk kez 26 Aralik 1944’de Chicago, Civic Theatre’da sahnelendi.




  8. Bugsy Siegel (Warren Beatty), 26 Aralik 1946 tarihinde The Pink Flamingo Hotel & Casino’yu acti. (Las Vegas, Nevada) Bugsy, 1991. Yonetmen: Barry Levinson


Sayfa 3330/7020 İlkİlk ... 233028303230328033203328332933303331333233403380343038304330 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •