-
Uretken ve saygi duyulan Amerikali sair, yazar ve egitimci Lucille Clifton'in olum yildonumu (13 Subat 2010)

kim inanirdi kanatli olduklarina onlarin
kim inanirdi onlarin
guzel olabildiklerine kim inanirdi olumlulere
bu kadar asik olabildiklerine onlarin
kendilerini bitistirinceye kadar
deriyle bitisip gezdigi gibi yaralarin
bazen duslerimizde isitiriz onlari
kafataslarini zangirdatarak kemikli parmaklarini sakirdatarak
catirdayan sacimizi kiskanarak
baharat dolu etimizi
beni yalvarirken isitmislerdi
ben fisildarken icine kendiminkinin
iki eli bardak gibi yaparak yeter ben degilim artik
yeter fakat farkini kim anlayabilirdi
bir insan sesinin
buna benzer korolarinin arasinda gonlun
-
A24, Alicia Vikander ve Dev Patel'in basrollerini paylastigi, David Lowery’nin Yuvarlak Masa sovalyesi Sir Gawain’in oykusunu anlatan yeni filmi Green Knight’in fragmanini yayinladi.
-
Neflix, Tonke Dragt’in ayni isimli romanindan uyarlanan, Andy Serkis’in de oyuncu kadrosunda yer aldigi ve 20 Mart’ta 'te izleyici ile bulusacak The Letter for the King dizisinden fragman yayınladi.
-
Italyan ressam Marcello Bacciarelli'nin dogum yildonumu (16 Subat 1731)
Blue Marquise, 1770s

Anna Lampel, 1801
-
Hollandali ressam Andreas Schelfhout'un dogum yildonumu (16 Subat 1787)
Frozen Waterway, 1845

Winter Landscape with 'koek en zopie' at night, 1849
-
Fransiz ressam Pierre-Henri de Valenciennes'in olum yildonumu (16 Subat 1819)
A Capriccio of Rome with the Finish of a Marathon 1788

A Wooded Landscape with a Bacchic Scene circa 1810
-
Norvecli ressam Lars Hertervig'in dogum yildonumu (16 Subat 1830)
Old Pine Trees, 1865

Borgøy Island, 1867
-
Rus roman ve kisa oyku yazari, gazeteci Nikolay Leskov’un dogum yildonumu (16 Subat 1831)
"Onu, daha fazla kalmasi icin ikna edemediler. Karadan gitmesine izin veremezlerdi cunku yabanci dil bilmiyordu. Denizden gitmesi ise dogru olmazdi cunku sonbahar ayiydi ve bu yuzden de deniz devamli firtinali olurdu. Fakat Solak israr ediyor ve 'izin verin de gideyim' diyordu." Solak

"They could by no means detain him longer. It was impossible to let him go home by land, because he did not know all the languages, and it was not good to sail upon the sea, because it was the autumn season, and stormy; but he insisted: 'Let me go'."
“Evlen demesi kolay hanimim! Kiminle evleneceksin? Ben kucuk bir adamim, zengin kizi bana gelmez, sizin de bildiginiz gibi, bizde cehalet diz boyu. Askin ne oldugunu nerden bilecekler!"

“That’s easy to say, mistress—get married! Who can I marry around here? I’m an insignificant man: no master’s daughter will marry me. As if they could have any proper notion of love!"
—Kocaniza da pek sevinmis gorunmuyorsunuz sanki' diye girdi lafa Zinoviy Borisic ona yan yan bakarak.
—Kavustuk diye havalara ucacak kadar genc sayilmayiz artik sizinle. Nasil sevinecekmisim hem daha? Ugrasiyorum iste, keyfiniz icin kosturuyorum burada.

—And it seems you take little joy in your husband,' Zinovy Borisych hazarded, glancing out of the corner of his eye.
—We’re not so young as to lose our minds when we meet. How do you want me to rejoice? Look how I’m bustling, running around for your pleasure.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri