Sayfa 3854/7020 İlkİlk ... 285433543754380438443852385338543855385638643904395443544854 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 30,825 - 30,832 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Empresyonist hareket, Monet'in basyapiti "Impression, Sunrise" ile 15 Nisan 1874'de dogdu.



    Empresyonist ressamlar Claude Monet, Edgar Degas, Pierre-Auguste Renoir, Camille Pissarro ve Berthe Morisot, 1 ay surecek olan ilk empresyonist sergilerini fotografci Nadar’in (Gaspard-Félix Tournachon) Paris, Boulevard des Capucines 35 numarada bulunan studyosunda, 15 Nisan 1874’de actilar. (Nadar onlardan ucret almadi.)


  2. Alman asilli Isvicreli yazar Robert Walser’in dogum yildonumu (15 Nisan 1878)

    "Zaman iyi niyetlere de, bir turlu denetlenemeyen kotu aliskanliklara da aldirmadan sasmaz bir bicimde gecip gidiyordu. Zamanin bu gecisinde kabullenen ve bagislayan bir yan vardi. Dilenciye de, Cumhurbaskanina da, gunahkar kadina da iffetli hanima da aldirmadan gecip gidiyordu. Pek cok seyi kucuk ve onemsiz hissettiriyordu; cunku yuce ve ulu olani temsil eden sadece zamandi. Neydi bu tum cabalar ve hayat, tepeye tirmanma gayreti neydi? O tepe ki, insanin adam mi yoksa hoduk mu oldugunu hic umursamiyor, dogruyu ve iyiyi yapip yapmadiginla ilgilenmiyordu" Tanner Kardesler



    "Die Zeit ging über alle guten Vorsätze ebenso sicher hinweg wie über die schlechten Eigenschaften, deren man nicht Herr werden konnte. Es lag etwas Schönes, Hinwegnehmendes und Verzeihendes in diesem Gehen der Zeit. Sie ging über den Bettler wie über den Präsidenten der Republik hinweg, über die Sünderin und über die Anstandsdame. Sie ließ vieles als klein und unbedeutend empfinden; denn sie allein stellte das Erhabene und Große dar. Was war denn das ganze Treiben und Leben, was all das Sich-Rühren, was das Vorwärtsstreben gegen die Höhe, die sich keineswegs darum bekümmerte, ob einer ein Mann wurde oder ein Simpel, der es gleichgültig war, ob man das Rechte und Gute wünschte oder nicht."




    "Sana verdigim bu armagan, hareketli ve sonsuz bir armagan; cunku insan, en basiti bile ebedidir.Sen coktan yok olup gittiginde, bir toz zerresi kadar bile kalmadiginda yine sana ait olacagim; cunku bir armagan daima verildigi kisiden daha uzun yasar, sahibini yitirmenin yasini tutabilsin diye. "



    "Dieses Geschenk, das ich dir mache, ist ein bewegliches und ewiges; denn der Mensch, auch der simpelste, ist ewig. Ich werde dir noch angehören, wenn du längst nichts mehr bist, nicht einmal ein Stäubchen; denn das Geschenk überdauert immer den Beschenkten, damit es trauern kann, das es seinen Besitzer verloren hat. / This gift that I am giving you is a portable, eternal one; for man, even the simplest of men, is eternal. I shall belong to you even when you have long since ceased to be anything at all, not even a grain of dust; be-cause a gift always outlives its recipient so that it can mourn its lost owner."

  3. Rus sair Nikolay Stepanovic Gumilyov’un dogum yildonumu (15 Nisan 1886)

    Bugun her zamankinden daha cok huzunle dolu bakislarin
    Dizlerini kavrarken ellerin nasil da ince;
    Dinle, uzakta, cok uzakta, kiyilarinda Cad nehrinin
    Narin vucuduyla bir zurefa gezinmekte.

    Bilsen nasil duzgun ve yumusak bir uyum var bu vucutta
    Ve derisini buyulu bir nakis suslemekte
    Bu nakisla, ay yarisabilir ancak
    Kirilip salinirken goruntusu genis nehirlerde...

    Renkli bir gemi yelkenine benziyor uzaktan
    Kosmasi akan bir su gibi, ya da bir kusun sevincle ucusu gibidir
    Biliyorum, gizlenirken o gun batiminda mermer magarasina
    Dunya inanilmaz guzellikte seyler gormektedir.

    Gizemli ulkeler bilirim ben, sevincli masallar
    Kara bir kizdan, sevdali prensten soz eden;
    Ama oyle uzun bir zaman agir bir duman cektin ki icine
    Yagmurdan baska bir seye inanmak istemezsin sen...

    Tropikal ormani nasil anlatabilirim sana
    Palmiyeleri, kokusunu akla gelmez bitkilerin..
    Agliyor musun?.. Dinle... Uzakta, kiyilarinda Cad nehrinin
    Gezinmekte narin vucuduyla bir zurefa.



    Today, I see, your glance is especially sad
    And your arms, embracing your knees, especially thin.
    Listen: far, far away on the Lake of Chad
    Wanders a gentle giraffe.

    He is endowed with slender grace and bliss,
    And his hide adorned with a magical design
    Which the moonlight alone, shattering and rocking
    On the wide wet of the lake, dares to rival.

    From afar he resembles the colored sails of a ship,
    And his gait is smooth as the joyful flight of a bird.
    I know that the earth will witness many wonders,
    When, at sunset, he hides in a marble grotto.

    I could tell merry tales of mysterious lands
    Of a black maiden, a young chief's passion,
    But you have too long inhaled the heavy mist,
    You will believe in nothing but the rain.

    And how can I tell you about a tropical garden,
    Slender palms, the scent of inconceivable herbs...
    Are you crying? Listen...Far off on the Lake of Chad
    Wanders a gentle giraffe.

  4. Ingiliz sair ve kultur elestirmeni Matthew Arnold’in olum yildonumu (15 Nisan 1888)



    Deniz durgun bu gece
    Sular yukselmis; mehtap vurmus
    Bogazin uzerine, karsi kiyida bir isik
    Parildiyor ve yitiyor; ulkemin aydinlik yamaclari
    Dingin korfezin ardinda boylu boyunca uzanmakta.
    Pencereye gel, gece havasi cok guzel
    Dalgalarin havaya karistigi
    Denizin ay'la aklanan karayla bulustugu yerde.
    Dinle! dalgalarin onune katip getirdigi
    Cekilirken surukleyip sahile firlattigi
    Cakiltaslarinin kukreyisini duyarsin
    Baslayan, biten, ve sonra yeniden
    Urkek, aheste bir makamda baslayan
    Bitmeyen huzunlu bir nagmeden

    Sair uzun zaman once
    Isitmisti bunu ege sahillerinde
    Ve insan acilarinin bulanik gelgitini
    Animsatmisti ona.
    Bize de bu irak kuzey denizinde
    Birseyler anlatabilir elbette.

    Inanc denizi de bir zamanlar
    Boyle kabarmisti, ve sarmalamisti
    Dunyanin tum kiyilarini
    Parlak, firfirli bir kusak gibi.
    Fakat simdi yalnizca
    Huzunlu, agir agir cekilen dalgalarin
    Gurulyusu geliyor kulagima.
    Gece ruzgarinin nefesine katiyorlar
    Genis, kasvetli kiyilardan topladiklari ciplak cakiltaslarini.

    Sevgilim! durust olalim birbirimize karsi
    Cunku onumuzde bir dusler diyari gibi uzanan
    Bu hengameli, bu guzel, bu yeni dunyada
    Aslinda ne sevinc, ne ask, ne isik
    Ne guven, ne huzur; ne de acinin caresi var
    Bizler burada karanliga gomulen bir ovadayiz sanki
    Vurdumduymaz ordular geceleri vuruşurken
    Aklimizda mucadele ve kacis fikirleri.

  5. Amerikali ressam Thomas Hart Benton'in dogum yildonumu (15 Nisan 1889)

    People of Chilmark (Figure Composition), 1920 (Hirshhorn Museum collection in Washington, D.C.)




    Achelous and Hercules, 1947 (Smithsonian American Art Museum)


  6. Uruguayli ressam Juan Manuel Blanes'in olum yildonumu (15 Nisan 1901)

    Un episodio de la fiebre amarilla en Buenos Aires (An episode of yellow fever in Buenos Aires, 1871) Museo Nacional de Artes Visuales




    El juramento de los Treinta y Tres (The Oath of the Thirty-Three, 1878) Museo Juan Manuel Blanes


  7. Cek ressam Václav Brožík'in olum yildonumu (15 Nisan 1901)

    Polyxena of Lobkowitz safeguarding royal officials Slavata and Martinic, thrown out of windows of the royal castle in Prague in 1618, unknown date




    A scene from the meeting of the Constance Council with Master Jan Hus, 1883


  8. Amerikali ressam Arshile Gorky'nin dogum yildonumu (15 Nisan 1904)

    The Artist with His Mother, 1936




    The Liver is the Cock's Comb, 1944


Sayfa 3854/7020 İlkİlk ... 285433543754380438443852385338543855385638643904395443544854 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •