
Originally Posted by
ayvagobeknuri
Kırtasiyeler, okul servisleri ve öğretmenler eğitimle ilgililer. Pandemi sonrası, İstanbul'da tonla kırtasiye kapandı. Yine aynı şekilde ne yapacağını bilemeyen tonla servis var. Öğretmenler evinde oturur, maaşını alır.
Kahvehane sahibi, çarşıyı gezen Vali'ye diyor ki; ''sıkıntıdayım,kirayı bırakın çay pişirmek için kullandığım doğalgaz faturasını ödeyemiyorum,dükkanın önüne 10 sandalye koyarsam 100 çay fazla satarım, kiramı,vergimi öderim,aldığım krediyi geri öderim, yoksa ekmek teknem kapanacak, bu yaştan sonra nerede iş bulup çalışayım?''
Vali'nin cevabı şöyle: '' Öyleyse uyuşturucu satıp, para kazan.'' Yani demek istiyor ki, sandalyeyi dışarı koymak yasalara aykırı, izin veremem. Bunu da uyuşturucu satmaya benzetmiş. Ulla o ikisi aynı şey mi? Esnafa moral vermesi lazım, hadi pandemi süresince görmezden gelelim demesi lazım. Ya da esnafın sorununa çözüm bulması lazım.
Ama umurunda bile değil. Çünkü, kendi maaşı saniye bile sekmez. Esnafın çektiği sıkıntıdan bi haber. Pandemi süresince Vali'nin ve diğer kamu görevlilerinin maaşları da kesilse, onlar da 1176 TL'lik ödeneğe talim etseler, çocukları bir şey istediğinde alamasalar, işte o zaman anlayacaklar sıkıntının nasıl çekildiğini.
Öğretmen ve imamların aldıkları ücretten, benim ödediğim vergilerden düşen payı helal etmiyorum. Doktor,hemşire ve sağlık çalışanlarına ise helal olsun. Hiç bir iş yapmadan evinde oturup, para alanlardan kesilip, sağlık çalışanlarına, emniyet görevlilerine verilmeli.
Adam utanmadan gelmiş viop başlığında ahkam kesiyor. Biz kumarı kendi paramızla oynuyoruz.
Yer İmleri