Söz gümüş ise,sükut altındır.
CASPER_VIA_M1 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Söz gümüş ise,sükut altındır.
CASPER_VIA_M1 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
alıntıdır
"OLUMLU-OLUMSUZ BİR AÇIKLAMA HENÜZ YAPILMADI"
TÜBİTAK MAM’dan yapılan açıklamada, “Yürütmekte olduğumuz bilimsel çalışmaların yanı sıra tüm kamu kurumlarına, talep edilen konularla ilgili görüş bildirmekteyiz. 27 Şubat 2018 tarihli ’Kanal İstanbul Projesi / ÇED başvuru dosyası’ hakkında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü talebi üzerine TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü tarafından görüş bildirilmiştir. Komisyon üyesi diğer kurum ve kuruluşlardan da alınan görüşler sonrasında hazırlanan taslak ÇED raporu için de 25/10/2019 tarihinde kurumumuzdan yine görüş talep edilmiştir. Bu çerçevede, nihai halini almamış ÇED Raporu, ilgili enstitümüz tarafından incelenmiş olup, Kanal İstanbul Projesi’nin yapılıp/yapılmaması hakkında olumlu veya olumsuz bir görüş bildirilmemiştir." denildi.
"RAPORUN EKSİKLERİNE YÖNELİK ÖNERİLER SUNULDU"
Açıklamanın devamında, "Bu anlamda, ilgili rapor üzerinden basında yapılan ’TÜBİTAK, Kanal İstanbul’a karşı’ şeklindeki haberler tamamıyla çarpıtmadır ve gerçeği yansıtmamaktadır. Taslak ÇED raporunun bazı bölümleri için ortaya koyduğumuz öneri ve katkılarımız, raporun tamamına teşmil edilmiş, art niyetli olarak bağlamından kopartılarak, yanlı ve yanlış siyasi yorumlara konu edilmiştir. Kurumumuzun görüşü, nihai halini almamış ve askıya çıkmamış ÇED raporu için verilmiştir. Raporda kullanılan yöntemler, yapılan kabuller ve atıflar çerçevesinde ÇED raporunun içeriği değerlendirilmiş ve raporda görülen eksikliklerin giderilmesi amacı ile önerilerde bulunulmuştur. Sonuç olarak, verilen görüşler, projenin yapımına ilişkin değildir. Nihai ÇED raporunun şekillenmesine yönelik bir katkı niteliği taşımaktadır." ifadelerine yer verildi.
"ÇED RAPORU, SİYASİ ÇARPITMALARA KONU EDİLDİ"
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Nitekim, verilen yazılı görüşlerin akabinde, 28 Kasım 2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısında, 50’den fazla kurum ve kuruluşun temsilcileriyle yüz yüze detaylı görüşmeler yapılmış, tüm görüşler değerlendirilmiştir. Komisyon toplantısı sonucunda TÜBİTAK MAM’ın da olumlu görüşüyle ÇED raporu yeterli bulunarak askıya çıkılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kapsamlı bilimsel görüşleri alabilmek adına, katılımcı bir anlayışla yürüttüğü ÇED raporu hazırlık süreçlerinin, bağlamından koparılarak siyasi çarpıtmalara konu edilmesi üzüntü vericidir. Hazırlık süreçleri neticesinde, toplanan görüşlerin nihai raporun oluşmasına katkı vermesi, bilimsel çalışma metodolojisi açısından takdir edilmesi gerekirken maalesef kurumumuz üzerinden siyasi polemiklere alet edilmiştir. Tüm süreçler sonunda rapor hakkındaki nihai karar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilan edilecek olup, kurumumuzun görüşlerinin raporun hazırlık süreçlerine olan katkısından dolayı ayrıca memnuniyet duymaktayız.â€
Sizce son zamanlarda grup şirketleri içinde yapılan şirket birleşme veya devirleri ve tahtada yüklü miktar iştirak şirket hisselerinin boşaltmalarla İHLAS, İHEVA, İHLGM, İHYAY aralarındaki iştiraktik veya ortaklık durumuna son verip tamamen birbirinden bağımsız şirketler haline getirilmesi planlanıyor olabilir mi?
Sonra Farklı ünvan ve Farklı hakim ortaklar yönetiminde bu şirketlerin ayrı ayrı yeniden yapılandırılması amaçlanıyor olabilir mi?
Bu maden haberi ile ilgili umarım şirket açıklama yapar. Özellikle hakkarideki maden için bir çok şirket ilgilenmiş. Şirketle ilgili heyecan gitgide yükseliyor ama uzun zamandır şirket kapa haber göndermiyor. ismi sözde proje geliştirme ama hiç proje, haber, açıklama falan yok.
Sizce son zamanlarda grup şirketleri içinde yapılan şirket birleşimleri ile şirket devirleri, ve tahtada yüklü miktar hisse satışları ile iştirak şirket hisselerinin birilerine aktarılması ile İHLAS, İHEVA, İHLGM, İHYAY aralarındaki ortaklık veya iştiraktik durumlarına son verip, bu şirketleri birbirinden tamamen bağımsız hale getirilmesi ve farklı kişilerin hakim ortak olduğu yeni ünvanlarla yeniden yapılandırılmaları planlanıyor olabilir mi?
Köhneleşmiş ihlas unvanı, geçmişin olumsuz imajından sıyrılmak için, ve geçmişinin oluşturduğu olumsuz imajından dolayı ihlas grubu ile iş yapmak isteyen veya ürünlerini almak isteyen insan sayısında düşmüş olabileceği için, bu şirketleri farklı ünvan ve farklı hakim ortaklar yönetiminde ayrı ayrı yeniden yapılandırılması amaçlanıyor olabilir mi?
Bu bir olasılık sadece. Ama son zamanlarda yapılan işlerin oluşturduğu tahmin; yeni hakim ortaklar, yeni ünvanlar ve yeni imaj ile bu şirketler sadece kendi faliyet alanlarına odaklanıp daha üretken olabilmesi, ayrıca bu hakim ortaklara ait aynı faliyet alanları olan şirketlerle birleşimleri ile faliyet alanları genişletilip ve özsermayeler yükseltilerek daha hacimli ve etkin bir üretim ve ticaret sürdürme hesapları yapılıyor olabilir belki. Yoksa bu kadar hisse al ver işleri niye yapsınlar ki?
siz bilirsiniz benden bizden birilerinden günah gitti bukadar ucuza hisse alabilirsiniz diyorsanız bize, yakında çok çok yakında birileri gelecek dökmeye çalıştığınızdan fazlası elinizden gidecek ben kimseye aldırmayım dökmeye uğraşıp benide bekletirsiniz diye aldırmadım ama işin rengi değişecek herşeyi göze aldık mı beklemeyi ve daha kötüsünü aldık ama siz nekadar beklemeyi göze aldınız bakalım.
Uzun zamandır bukadar komik yazi okumamıştım [emoji3][emoji3] SNE-LX1 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Yer İmleri