Ben Erhan'i engelleyecegim sanirim.
Bu kadar uzun yaziyi okumak bir yana gormek ve asagi scroll etmek bile enerji israfi benim acimdan.
Syg,
Ben Erhan'i engelleyecegim sanirim.
Bu kadar uzun yaziyi okumak bir yana gormek ve asagi scroll etmek bile enerji israfi benim acimdan.
Syg,
Sabir ve zaman: iste benim bahadir askerlerim.. TOLSTOY
hahahaha :D ikna odası güzelmiş.
Hani sürekli beni eleştirirken, diğer yatırımcıların sorgulamayan, okumayan, hesap kitap yapmayan, birisi gibi görüyorsun bu tavrından vazgeç diyorsunuz ya.
Kendi kendinize sorun abi bu adam bunu demekte haklı mı diye. Şu an aslında sizin yaptığınız da bu. Amacımız gerçekten konunun özünü anlamak sorgulamak hesap kitap yapmak farklı bakış açılarını görmek ise. Bu yazıyı okumamak demek ben sorgulamayan okumayan hesap kitap yapmayan birisiyim demek olmuyor mu ?
Kendi kendinize beni haklı çıkartıyorsunuz.
Eleştirirken okumuyorsunuz sorgulamıyorsunuz doğruyu bulmak ıstemıyorsunuz derken haklıymışım herhalde
Yazının uzun oldugunu bende farkettim bile bile kısaltmadım.
Çünkü sorgulayan okuyan hesap kitap yapan araştırmacı yatırımcılar kendi doğrularını bulacaktır.
Okumaya değer bulmuyor da olabilirsiniz ancak ben daha çok inanmak istemediğiniz için okumadığınızı düşüneceğim.
Sevdiğim bir söz var. Blaise Pascal'ın
İnançta inanmak isteyenler için yeterince ışık; istemeyenler için ise onları kör etmeye yetecek kadar karanlık vardır.â€
Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar..
Sokrates twit @erhanacikgoz1
Kötü komşu insanı ev sahibi yaparmış, Erhan da yatırımcıyı temettü, ne de olsa reklamın iyisi kötüsü olmuyor. Aselsan versus mardin yanında bir iki örnek daha alabilirsek, birkaç yeni temettü sever daha aramıza katılır. Adana versus (..) ne yazabilirsin Erhan, bir de yanında youtube link, belki konu ile alakasız birkaç kitap önerisi ya da gazoz kapağı fotoğrafı, ilgiyi kaydırarak ;)
Temettünüz bol olsun, iyi akşamlar.
Sent from my iPhone using Tapatalk
“The trend is your friend until the end when it bends.” - Ed Seykota
Sevgili Erhan anlatımlarınız bence doğru değil, en canlı örneği alcateli inceleyin bakalım, 2014 yılında özsermayesi 51 milyon tl 20018 yılında yaklaşık 200 milyon tl. Serbest nakti 100 milyon tl., 2014 yılında satıcı+fin. borçları 140 dan 68 e düşmüş, şirket hiç kar dağıtmadı, buna rağmen sizin söylediğiniz gibi piyasa değer artışı tıs sadece.
Temettü candır, hayattır ve kurumsallığın ölçümünde ciddi bir göstergedir.
Kontrol edelim rakamları teyit edelim. Böyle söylediğimin tersi örnekler varsa elinizde söyleyin böylece teorimin doğru olup olmadığını kontrol etmiş olurum.
2014/12 öz kaynak 51,80-----piyasa değeri 103,33------PD/DD 1,99
2018/12 öz kaynak 299,49----piyasa değeri 266,65------PD/DD 0,89
Öz kaynaklar 6 kat artmış hisse fiyatı ise 2,6 kat artmış.
Anlattığım konuda PD/DD olayına çok uzamış olacak diye girmedim. Sizin gibi geri dönüşler olursa 2. mesaj olarak bu konuya girmeyi planlıyordum verdiğiniz örnek bunu göstermem açısından iyi oldu.
bahsettiğiniz 2014 yılında 103,33 / 51,80 yaptıgımızda PD/DD değeri 1,99 görünmekte öz sermayenin 2 katından işlem görmekte.
Bugun ise öz kaynaklarının 0,89 katından işlem görmekte.
Eğer bu hissenin PD/DD değerini Yatırımcılar 1 olması gerektiğini düşünüyorsa 2014 yılında Piyasa değeri 51,80 lerde olması gerekiyordu. Fakat o zmanlar 103 olduguna göre 2014 yılında sanki öz sermayesi ilerleyen dönemde 103 e çıkacakmış gibi fiyatlanmış. Dolayısıyla o yılın sonunda alan bir yatırımcı öz sermaye oraya yükselmeden yükselmiş halini satın alarak 1-2 sene boyunca öz sermayenin 103 e cıkmasını göze almış olmaları gerekir. Dolayısıyla öz sermaye 103 e ulaşıncaya kadar hissenin yukarı fiyatlanmaması doğal görünecektir.
Aynı şekilde tersten de gidelim eğer yatırımcılar pd/dd oranının 2 olması gerektiğini düşünüyorlarsa. 2014 te zaten o seviyeye getirmişlir.
Bugun öz sermayesi 300 ise Piyasa değerinin 600 olması gerekir. Buda hissenin kabaca %125 yukarı Potansıyeli olduguna işaret eder. Öz sermaye burada sabit kalacak ise öz sermaye artacaksa yukarı potansıyelde %125 üzerine çıkar.
Peki biz yatırımcıların herhangibir şirkete ne kadarlık PD/DD değeriyle baktıklarına nasıl karar vereceğiz doğru PD/DD oranı kaç buna nasıl karar vereceğiz.
Her şirkete biçilen PD/DD değeri farklıdır. Şirketin geleceğine bakış açısı şu anda yaptıkları mevcut bilancosu ve gelecekte tahmin edilen bilanço vb birçok konu pd/dd değerini hisseye göre etkiler.
Bunu ölçmek için ben şirketin geçmişten günümüze ortalama ne kadarlık bir pd/dd oranıyla fiyatlandığını kontrol ediyorum. Yatırımcılar dünden bugune bu şirkete kaç katından para vermeye razı olmuş. son zamanlarda bunu korumuşmu yükseltmiş mi düşümüş mü? düşürdüyse sebebi ne yükselttiyse sebebi ne sorularına cevap ararım.
Aşağıdaki grafikte geçmişten günümüze defter değerinin kaç katından ortak olmaya razı olduklarını görüyorum buna göre genel ortalamasını 2,1 kabul edebilirim. Dolayısıyla 2,1 in üzeri pahalılaşma 2,1 in altını da ucuzlaşma olarak çevirebiliriz.
Bu şirket eğer gelecek dönemlerinde öz sermayesini arttıracak ise şu anki fiyatların oldukça uygun oldugunu söyleyebiliriz. Zaten yazım da da belirttiğim gibi kısa vadede değil orta ve uzun vadede fiyatlamalar oluyor.
2018/3 den bu yana şirketin pd/dd oranında ki düşmeyi şirketin öz sermaye artışından anlayabiliyoruz. SOn 4 dönemde öz sermaye artış göstermiş ancak piyasa değeri HENÜZ buna bir karşılık vermemiş. Ya türkiye ile ilgili kaygıları yada şirket ile ilgili bazı kaygılar ihaleler haberler vb gelecek beklentılerı olumlu yönde etkilediğinde bu şirketin piyasa değerinin de hızlı 2,1 seviyelerine tırmandığını göreceğiz. olumsuz beklentıler de elbetteki pd/dd değerini düşürecektir. Yine keza öz sermayedeki hızlı bir sıçrama da pd/dd daha da düşük bir konuma iter bu durumda hissenin farkedilme olaslığını arttıracaktır.
Elinizde başka sanayi şirketi örneği varsa bu sekılde analizini gerçekleştirebiliriz.
Burada önemli olan hususlar şunlar.
1. Öz sermayesini sürekli ve düzenli bir biçimde yüksek %'ler ile arttıran şirketler bulunmalı.
2.Bu şirketlerin arasından da ortalama pd/dd oranı düşmüş olanlar bulunmalı. böylece öz sermaye gelecekte hiç artmasa bile hissenin normal pd/dd ortalamasına dönerken bile size kazandırmış olacaktır. Bir nevi keleipr fiyattan şirkete ortak olmuş olacaksınız. Bu hisse düzenli öz sermaye artışı olan bir hisse olmasa da ortalamanın altında pd/dd oranına iyi bir örnek mesela bu hissede gelecekte öz sermayesini sabit tutsa bile %125 lik kazanç cepte, Hele birde gelecekte öz sermayesini arttırmayı başarırsa %125 ortalama pd/dd fiyatlaması gerçekleşecek birde yeni öz sermayenin ortalama pd/dd oranına fiyatlanmasıyla %xx de oradan gelecek demektir. Fiyatlamalardaki sapmalar ve olası gecikmeler genellikle 2 yılı alıyor. Hani 3. yıl ortalamaya dönüş gerçekleşiyor pd/dd lerde.
Dediğim gibi bunun kapsamlı back testini tüm hisselerde beraber yapabiliriz. Geleceğine iyi bakılan karını arttıran şirketlerde bu sapma çok daha düşük bir zamanda farkedilip arayı hızla kapatıyorlar. aynı şekilde yukarı yönde sapmalar da da ortalama hızla dönüş gerçekleşiyor.
Örneği sık sık aselsandan veriyorum cunku bir çok farklı örnegı bu hissede görebiliyoruz. Mesela 2017 sonunda aselsansı borsada hiç anlamayan sarı çizmeli mehmet ağa bile konusurdu ve 40 lira gibi ucuk rakamları görmüştük.
Gelin bu hissenin pd/dd değerini beraber inceleyelim gördüğünüz gibi.
ORtalamaya geri dönüşün en net örneklerinden bir tanesi daha. Bu hisseyi oralardan alan sarı çizmeli mehmet ağalar şimdi küfrediyorlar kime patrona kendi kendine uydurdukları tombul parmağa bazıları algorıtmalara bazıları ise hisseyi öneren arkadaşına. Ancak çoğu hatanın kendisinden kaynaklandığının farkında bile değil.
Defter değerinin 6,7 katından para ödemeye razısın ne demek bu şirket öz sermayeyi en az 3 kat arttıracak demek.
Akıl var mantık var. Aselsan gelecekte öz sermayeyi 3 kat arttıracaksa bile bunu 1 veya 2 senede gerçekleştirmesi mümkün mü sizce.
Piyasanın abarttığı gelceği bazan çok daha ileri geleceği fiyatladığı durumlar olur. Akıllı yatırımcılar 3 sene sonraki öz sermayesini fiyatların içine sokulmuş hisseden kaçar. Bugun aselsan da oldugu gibi. Yine bu akıllı yatırımcılar napar. Öz sermayesini arttıracak ancak henüz ortalamanın altında kalmış kelepir hisseleri alır bilir ki bu hisse en kötü ihtimalle öz sermayeyi arttıramasa bile zaten ucuzdur ve yukarı yönde hareket edecektir. ER veya GEÇ bu olacak der. Geçmişten geleceğe back test yapın söylediklerimi siz de aynı yere geleceksiniz.
Petkimde de aselsana benzer bir hareket olmuştu hatırlarsanız hatta piyasanın en bilinen isimlerinden ahmet mergen de bu hisseyi o fiyatlardan almış olacak ki SPK vb kurumları göreve davet ediyor ve kızıyordu.
Resmi atmayacağım ancak grafiği hayal edin gözünüzde canlandırın. tıpkı aselsandakı gibi 2018/03 de petkim rekor pd/dd oranı olan 3,6 daydı aselsanda oldugu gibi daha önce görülmemiş bir seviyedeydi.
Ortalama pd/dd değeri ise 1,7 civarında. yatırımcılar normalde bu hisse defter değerinin %70 üzerini ödemeye razıyken 2018/03 furyasında %260 üzerini ödeyen insanları anlamakta güçlük çekiyorum hele hele ahmet mergen gıbı deneyımlı bir isminde bu furyanın içinde olması üzücüydü.
Herneyse söylediklerimin anlattıklarımın size hiçbirşey katmadığını düşünüyor olsanız dahi pd/dd grafiğini inceledikten sonra hissenizin alın veya biriktirin.
UYARI:
-Öz sermayenin artış, Net kar, satışlar ve efknın artış trendınde olması önemli. Bu 4 kriter okey almışsa pd/dd ortalama altında ise yemede yanında yat hisseleri ortaya çıkar. Yanlız bu hisseler öyle kolay kolay da bulunmaz siz buldugunuz da atı alan üsküdarı geçmiş olabilir. O bakımdan sıkı takip gerektirir.
Bana soracak olursanız su an tavhl bir çok kriterden geçer not aldı. pd/dd ortalamanın altında yer alıyor.
Biraz riski arttırabilirim. Fırsat hissesi varmı diye sordugunuz da TİRE diyebilirim. Öz sermayesini hızla arttırabilecek potansıyel içeriyor. Pd/DD si normal bir seviyede olsa da öz sermayenin hızla büyümesiyle yukarı yonde cıddı marj oluşturacaktır.
Tabi tüm bunlar ekonominin daha kötüye gitmeyeceği şartlar altında geçerli.
Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar..
Sokrates twit @erhanacikgoz1
Erhan bey, uslubunuz tam oteriter tavırda ve kırıcı, olsun ben yine gençliğinize veriyorum, sonuçta emek veren fikir üreten değerli bir insansınız, bakın yukarıda alıntıladığım yazınızda tavhl. geçiyor, videonuzda şirketten olumlu bahsediyorsunuz, bu açıklamalarınız doğru, yanlış olan sizin iddianıza aykırı ters şirketi öne çıkarmanız.
Diğer hususlara değinmeyeceğim çünkü tahmin ettiğim gibi yazışma kısır döngüye ve kırıcı olmaya gidiyor ne gereği var yalan dünyada kalp kırmaya esen kalın.
Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar..
Sokrates twit @erhanacikgoz1
Erhan bey,
Öncelikle yatırım portföyüne hisse seçiminde temettü odaklı mı yoksa büyüme odaklı mı olmalı sorularından çok önce yatırımcı bence kendisine öncelikle bazı sorular sormalı, alacağa cevaplara göre; hisse seçim strajesini belirlemeli.
Benim kendime sorduğum sorular;
- Yaşım kaç?
-Hayattan beklentilerim ne?
-1 Yıllık nakit akım planlamam sonucunda yıl içerisinde ki muhtemel gelirler ve giderlerimin tutarı?
- Nasıl bir ülkede yaşıyorum(hukuksal korunmam, yatırımcı hakları, denetleyici kurumlar, şirketlerin kurumsal yönetim kalitesine uyumu, şirketin tarihsel geçmişi v.s. v.s.)?
Bence bu tartışmanın çok anlamı yok, temettümü yoksa büyümemi,bence bu iki kavram birbirinin alternatifi olmayıp birbirini tamamlayıcısı olmalı.
Örneğin;
- sürekli durmadan büyü öz kaynağı durmadan artır fakat yatırımcıya uzun yıllar sürecinde zırnık temettü koklatma anlayışı yanlış, çünkü şirketlerin ömür süreci kişilerden normal şartlarda daha uzun, şirket en azından yatırım sürecinin kritik evrelerini atlattıktan sonra kendi nakit akımını bozmayacak oranda yatırımcıya temettü dağıtma kültürü olması gerekir. Koç gurubu bu büyüme ve temettü dağıtım sürecine güzel bir örnektir.
-Sürekli elde ettiğin karın tamamını yatırımcıya dağıt bu da yanlış, çünkü bir taraftan büyüme bir taraftan yüksek temettü anlayışı şirketin ekonomide yaşanacak tribülanslarda çıkmaza saplanmasına neden olabilir. Buna güzel bir örnek çimsa, şirket uzun yıllar durmadan içerde serbest nakit anlamında fon oluşturmadan bağlı olduğu holdingin nakit ihtiyacından dolayı karı yüksek oranda temettü dağıtmasından dolayı, yatırım finansmanı için sürekli yabancı kaynak borçlanması şirketin finansallarını bence önlem almazlarsa uzun yıllar önlem alırlarsa en azından üç yıllık süreç için yormuştur.
Bu da bize gösteriyor ki yapılan gerek kapasite gerekse kalite artırıcı revize yatırımlar sonucu kağıt üstün de planlanan hayali karlar bazen reelde müzmin zararlara dönüşebilir. Yatırımı neyle finanse ettiğiniz önemlidir, eğer gereğinden fazla yabancı kaynak kullanırsanız ürettiğiniz faaliyet karı siz ortaklara değil bankalara hizmet eder. Örneğin Migros ve carrefoursa ortakları için berbat fakat bankalar için harika şirketlerdir, ürettikleri yüksek nakde rağmen nette ne kar ne temettü yok fakat bankalar için harika finansman geliri var.
Demek ki büyüme saplantısı her koşulda doğru değil, şirketin kurumsal yönetim kalitesinde bozukluk varsa ister temettü dağıtsın isterse dağıtmasın net kar üretemeyen ve borcu azaltamayan büyümenin sağlıklı olmadığını düşünebiliriz.
Bence şirketleri dönem dönem ekonomik gerçekliğe göre teste tabi tutarak geleceğe yönelik sırf en yüksek sermaye gelir artışını sağlamak için portföy güvenliğini riske atarak büyüme temposunu öne çıkarmak ne kadar yanlışsa içerde borçluluğu azaltıcı veya sigorta mahiyetinde serbest nakit rezervin tamamını temettü dağıtmaktan yanlıştır.
Koç gurubunun şirket yönetim mantığı tam kafamın içindeki gibi, önceliğin mümkünse sıfır finansal borçluluk, borçluluk hayatın olağan akışındaki gibi finansallarını etkilemeyecek boyutta ise hem kar eden hem de ettiği karın tamamını değil bir kısmını temettü olarak dağıtan hem de yatırım yapan şirket benim idealim. Benim bu grupta şimdilik takip ettiğim aksigorta, adana a-b ve borusan mannesman’dır.
Beni hayal kırıklığına uğratan alcatel olmuştur, bu da bana tahta yapıcının dağıttığı malı piyasadan toplayamaması neticesinde olumlu finansal tablolara rağmen; ne şirketin piyasa değerinin artmasına müsaade etmiş ne de temettü dağıtmıştır. Bir diğeri netaş o bende müzmin hastalık.
Şirketin sürekli zenginleşirken azınlık yatırımcısının sürekli fakirleşme stratejisi bana en azından uygun değil. Onun için sizin söylediklerinizin aksine zamanında tercihimi büyüme temposu yerine büyürken elde ettiği temettünün bir kısmını dağıtan şirketlerden yana kullanmadığım için kendi açımdan hatalı karar vermişim.
Birde uzun yıllar portföyümü izlerken edindiğim diğer bir tecrübe, sizin de yazınızda bahsettiğiniz gibi portföyünüzdeki hisse gerek pozitif yönde veya negatif yönde olgunlaştığında mutlaka satılarak kar realize edilmeli kesinlikle uzunda sırf iyi büyüme ve iyi temettü veriyor diye aynı hisseyle uzun yıllar katolik nikahı kıyma yöntemi benim kişisel hesaplarımda hatalı.
Buna şöyle bir örnek vereyim; 11 yıl evvel satmış olduğum bu yıl hariç olmak üzere sürekli temettü vermiş sanayi hissesini bu gün portföyde tutmaya devam etmiş olsaydım bugünkü portföyüm yaklaşık % 93 oranında zarar etmiş olacaktım.
Yukarda örneğin aksine sürekli portföyümde taşımış olduğum netaşı 2012 yılında yüksek oranda verdiği bedelsiz furyasında pahalı defter değerinde sizin bahsettiğiniz gibi satmış olsaydım ciddi sermaye karlılığı oluşacaktı.
Yer İmleri