-

"Bir zamanlar Kaliforniya, Meksika'ya, topraklari da meksikalilara aitti. Sonradan yalin yapildak bir suru acgozlu Amerikali kalkti, buraya akin etti. Oylesine topraga susamislardi ki, hemen caldilar topraklari. Sutter'in, Guerrero'nun topragini caldilar. Topragi kiraladilar, sonra ustune yattilar, anlasmayi bozdular, bu topraklar icin kavgalar, dovusler etti o gozupek, ac insanlar. Caldiklari topragi silahla korudular. Evler kurdular, ambarlar yaptilar, topragi altust edip ekinler ektiler. Butun bunlar onlarin maliydi. Bu sahiplenme de, mulkiyet demekti. Meksikalilar hem zayifti, hem de toktu. Karsi koyamadilar. Cunku onlar dunyada hicbir seyi, bu Amerikalilarin topragi istedigi kadar çok istemiyorlardi. Derken zamanla bu gocmenler gocmenlikten cikip mal sahibi sayildilar; cocuklari buyudu, onlar da toprak uzerinde cocuk sahibi oldular. Acliklari yok oldu. o iclerini kemiren, parcalayan toprak acligi yok oldu..." John Steinbeck, Gazap Uzumleri / Furore
-
- Patron sen misin?
- Burada calisiyorum, ne istiyorsunuz?
- 25 model Dodge enkazi var mi burada? Bize piston kolu gerek.
- Bilmem ki var mi? Patron burada olsa bilirdi. Ama yok. Eve gitti.
- Biz bir dolasip baksak?
- Burali misiniz?
- Dogudaniz— batiya gidiyoruz.
- Bakin oyleyse. Burayi yaksaniz umurumda degil.
- Patronu pek sevmiyorsun bakiyorum.
- Igreniyorum, igreniyorum o ****** cocugundan!

- You the boss?
- I work for the boss. Whatcha want?
- Got a wrecked ’25 Dodge? We need a con-rod.
- I don’t know. If the boss was here he could tell ya— but he ain’t here. He’s went home.
- Can we look an’ see?
- You from hereabouts?
- Come from east— goin’ west.
- Look aroun’ then. Burn the goddamn place down, for all I care.
- Looks like you don’t love your boss none.
- I hate ’im,I hate the son-of-a-bitch!
John Steinbeck, Gazap Uzumleri / The Grapes of Wrath
-
Mathilda: Hayat her zaman mi bu kadar zor, yoksa sadece cocukken mi? / La vita è così dura... solo quando si è bambini? / Is life always this hard, or is it just when you're a kid?
Léon: Bu hep böyle. / È sempre così. / Always like this.

Jean Reno ve Natalie Portman. Sevginin Gucu (Léon: The Professional (1994) yonetmen: Luc Besson
-
"Tum uc duyguların delilikle ilgisi vardir. / Tutti gli estremi del sentimento sono alleati con la follia. / All extremes of feeling are allied with madness.” Virginia Woolf, Orlando

A Bronx Morning (1931) Yonetmen: Jay Leyda
-
"Yaratiklardan ogrenecek cok sey var. / C'è molto da imparare dagli animali. / There is much to be learned from beasts.”

Bram Stoker’nin Dracula'si (1992) Yonetmen: Francis Ford Coppola
-
“Gerceklige karsi savasta tek silahimiz hayal gucumuz. / L'immaginazione è l'unica arma nella guerra contro la realtà. / Imagination is the only weapon in the war against reality.” Lewis Carroll

Asci, Hirsiz, Karisi ve Asigi (The Cook the Thief His Wife and Her Lover, 1989) Yonetmen: Peter Greenaway
-
"Usturanin kenarinda surunen bir salyangoz gordum. Bu benim hayalim. Bu benim kabusum. Usturanin kenarinda surunup kaymak ve hayatta kalmak. / Ho osservato una lumaca strisciare lungo il filo di un rasoio, questo è il mio sogno, è il mio incubo: strisciare, scivolare lungo il filo di un rasoio e sopravvivere. / I watched a snail crawl along the edge of a straight razor. That's my dream. That's my nightmare. Crawling, slithering, along the edge of a straight... razor... and surviving."

Marlon Brando. Kiyamet Gunu (Apocalypse Now, 1979) Yonetmen: Francis Ford Coppola
-
“Yolculuklar evlilikler gibidir. Yolda kontrolun tamamen sizde oldugunu dusunuyorsaniz muhtemelen yanlis yoldasinizdir. / A journey is like marriage. The certain way to be wrong is to think you control it. / Il viaggio è come il matrimonio. Il metodo sicuro perché vada male è pensare di poterlo controllare." John Steinbeck

Foto: Ed Feingersh, 1955
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri