Hani bir laf vardır ; '' Bu alemde biz kırk kişiyiz, kırkımızda birbirimizi biliriz ''
Bu platformda yazan- okuyan küçük yatırımcıdır. Kendi çapında alınteriyle kazandığı para çok kıymetli olduğundan kılı kırk yararak erimemesi için yol aramaktadır. Cinlikle şeytanlıkla işi yoktur ve de anlamaz.
televizyonlar ve gazeteler ; toplumu yönlendirmek, belli grupların çıkarları doğrultusunda algı oluşturmak üzere büyük sermayelerce kurulmuştur. Doğal olarak , çalışarak- üreterek kazanılan halkın parasına çeşitli algılarla ortak olmak için adeta kamusal hizmet yapmaktadırlar. Maalesef çoğunluğu da etkilemektedirler. Günümüz koşullarında başı kesik tavuk gibi savrulan piyasada ( insanlar ev- arabaya bile gün içinde %10 zam yapar hale gelmişler ) bizim alacağımız faiz 17 olsa ne olur , 22 olsa ne olur ? Sıvı ayçiçek yağı bile bir ayda %40 zamlandığı yerde faiz parayı korumuyor .
Papaz krizinde dolar 7,20 olunca yapılan yüklü zamlar , dolar 5,5 a inerek 3-5 ay oralarda kaldığı halde geri alındı mı ? Sonra dolar 6,5 oldu dediler bir zam turu daha bindirdiler. Sonra 8,40 oldu konut kredilerinde damping var koşan kredi çekti veeeee şimdi dolar 7,75 lerde ( nasılda vurduk kafasına diyorlar ya ) neden halen bu hafta sebze- meyveye %20 , evlere %5 zam yapıldı ?
Soğan üreticisinin depolarını basanlar, sarı sitede adresi- telefonu yazan konut sahiplerine hesap sormuyorlar. Sebze meyve çiftçiden çıkış fiyatı belli ise aracılara hesap sorulmuyor. Acaba neden ? Vardır bir bildikleri.
Ama halk bu şekilde yaşamayı özümsemiş. Hatta o kadar özümsemiş ki ; madem ki işler böyle yürüyor , ben de kendi sattığım- ürettiğim mal ve hizmete zam yapayım diyor. İyi de bu sarmal dönüyor yılda en az 2 defa yine seni vuruyor. Sen hak etmediğin ücretine zam yapınca senden bu hizmeti alan '' madem bu zamlanmış ben de zam yapayım '' diyor ve kendi üretimine zam yapıyor ve sonunda zincirleme her şey pahalı oluyor. En son sabit ücretliler altta kalıyor. Bunlarda birilerimizin akrabası, yakını.....
Arkadaşlar bu söylediklerinize göre emlak, araba, altın , dolar alacağız faizler nasıl olsa bize hiç bir şey kazandırmıyor.
Eski annem babam usulüne döneceğiz. Elde TL tutmayacağız.
|
|
her milletin tarihinde yaşanmış çaresizliklerle birlikte genlerine işleyen öğrenilmişlikler vardır. Cumhuriyet ilan edilmeden önce yaşananlar belli. Düşmanla uğraşılırken bir de içerde çeteler milletin karısına, kızına, malına ırzına çöküyorlarmış. O korkuyu yaşayanlar uzun zaman ailelerine nakletmiş ve yastık altı denen işlemler başlamış. Toprağa gömme muhabbeti..... sonra zaman zaman banka batışları- banker vakaları tuzu biberi olmuştur.
tansu çiller ve özal dan kalma devalüasyon tanımlamasıyla tanışan necip millet, bu kez de döviz tutmayı öğrenmiştir. Yani herkesin eğitimi, becerisi, gerçeğe ulaşım imkanı farklı olduğundan , kendine göre bir çözüm yolu buluyor ve parasını korumaya çalışıyor. Burada hepimiz bu uğurda duyduğumuz iyi oranları veya diğer imkanları paylaşıyoruz ki , kendi çapımızda yardımlaşmış olmak için. Karar ise kişiseldir.
Yer İmleri