Artan

224,40 10 12:40
43,38 9.99 12:40
46,46 9.99 12:40
59,45 9.99 12:40
88,05 9.99 12:40
Artan Hisseler

Azalan

39,02 -31.54 12:40
9,63 -9.92 12:40
304,00 -9.32 12:40
17,57 -8.82 12:40
1,26 -6.67 12:40
Azalan Hisseler

İşlem

3.204.291.990,36 12:40
3.019.761.418,75 12:40
2.910.312.366,10 12:40
2.538.916.739,60 12:40
2.187.864.357,74 12:40
Tüm Hisseler
Sayfa 976/1001 İlkİlk ... 476876926966974975976977978986 ... SonSon
Arama sonucu : 8005 madde; 7,801 - 7,808 arası.

Konu: DOLARDA YÜKSELİŞ kaçınılMAZ xxv

  1. İngiliz kimdir, izle öğren.

    https://www.youtube.com/shorts/Q1a-Y3dgkMQ

  2. #7802


    Yorumsuz.
    DOLAR 5 GAYME OLACAK!
    Bu imza, Subat 2017 tarihine aittir!

  3. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi, otobüs, metro, metrobüs, minibüs ve vapur gibi toplu ulaşım araçlarıyla taksi ve okul servislerine yüzde 30 zam talebinde bulundu. Zam talebi oy çokluğuyla kabul edildi. Böylece İstanbul’da ulaşıma yüzde 30 zam geldi.

    Enflasyon hedefi
    neydi neydi?

  4. Allah bir adama zeval vermeden önce aklını alır.

    Sırrı Süreyya ÖNDER

  5. Sırtından vurana kızma, ona güvenip arkanı dönen sensin, arkandan konuşana da darılma, onu insan yerine koyan sensin.

    Ömer HAYYAM.

  6. Bayramınız kutlu olsun lan..!

    https://www.youtube.com/shorts/U7Lg7hJZNH8

  7. #7807
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    11 BOYUT
    Yaş
    70
    Gönderi
    19,466
     Alıntı Originally Posted by Tinaz Yazıyı Oku
    Allah bir adama zeval vermeden önce aklını alır.

    Sırrı Süreyya ÖNDER
    aynen, geberene kadar deli divane dolaşır önce,tanıdık geldimi !!!

  8.  Alıntı Originally Posted by Tinaz Yazıyı Oku
    Depremzedeler çadır sattıkları günden bu yana bu Kızılay'a kesik tırnağımı bile vermem.

    Kan konusunda, geçmişte benim de hiç hoş olmayan bir deneyimim oldu.

    Zaten ülke değiştirme fikrim o tarih te karara dönüştü.

    Ocak 1991 de terk ettim.

    Gençlere tavsiyem imkan buldukları an da terk etsinler.

    Tamam, hayat mücadeledir, ancak en ağır şartları dahi göğüsleyecek olsanız, karşılaşacağınız şartlar bu ülkede vatandaş olmanın yanında tatile gitmek gibi olacaktır.

    Abartmıyorum.

    Devletin en üst kademesindeki 4 bakan, suç üstü yakalandı.

    Çaldıkları paralar, ayakkabı kutuları, para sayma makinaları tek tek yayınlandı.

    Sonuçta bu hırsızları akladılar, hatta çaldıkları paraları işlemiş faizi ile iade ettiler.

    İnsanın ağırına giden çalınanlar, soygunlar, yolsuzluklar değil, size dayatılan şartlardan kaçış imkanı olmaması.

    Ülke yarı açık cezaevi, kaçamayanı öpüyor.

    Tamam sizden geçti artık, yaşlandınız, bari çocukları kurtarın, onların ülke dışında yaşayacakları en büyük zorluk dahi onlara güç katacak, aydınlık yarınlara taşıyacaktır.

    Yoksa burada, kalan ömürleri boyunca, bir an önce ölmek için dua edecekler.
    Değerli Tınaz,
    Bugünün Türkiye’sinde yaşanan adaletsizlikler, yolsuzluklar, liyakatsizlik ve derinleşen eşitsizlikler, birçok gencin içini karartıyor. “Gitmek” artık bir hayal değil, çoğu için bir mecburiyet gibi hissediliyor. Bu duyguyu küçümsemek değil, anlamak gerek. Çünkü bu karanlık, sadece bir ruh hâli değil; yaşanmışlıkların, birikmiş hayal kırıklıklarının sonucu.
    Ama unutulmamalı ki, bu ülkenin en zor zamanlarında bile gitmek değil, mücadele etmek diyenler vardı. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi.
    1923 yılında, zafer kazanılmış, Cumhuriyet’in temelleri atılmak üzereyken, Atatürk şu sözleri söyledi:
    “Efendiler, yalnız şahsımı düşünseydim sulh olur olmaz, ‘Ben tarihî ve millî vazifemi yerine getirdim’ der ve gider, hoşuma giden bir yerde otururdum. Bu tarzda hareket, şüphesiz kendi nam ve hesabıma en iyi bir hareket olurdu. Mücadeleye devam eden bir insanın yıpranması muhakkaktır. Yeniden ve daha esaslı işe başlamak mecburiyetindeyiz ve bütün elde etmeyi arzu ettiğimiz neticeleri yeniden işleyerek teyit etmek gereklidir. Bunun mücadeleden kaçınarak sağlanmasının mümkün olacağını zannetmiyorum.”
    (Kaynak: Atatürk, Eskişehir-İzmit Konuşmaları, Kopernik Kitap, 2019)
    Bu sözler sadece bir devlet adamının sorumluluk duygusunu değil, gençliğe bıraktığı mücadele mirasını da anlatır.
    Evet, gitmek bir tercihtir. Bazen bireysel kurtuluş olabilir.
    Ama kalmak da bir tercihtir. Ve bazen, toplumsal kurtuluşun ön koşuludur.
    Bu ülke, onu terk etmeyi değil; dönüştürmeyi seçenlerle yeniden yükselecek.
    Bu topraklara inananlar, sadece savaş kazanmadı; geleceğe dair umudu da hep canlı tuttu.
    Bugün bize düşen, sadece şikâyet etmek değil; çözümün bir parçası olmak.
    Atatürk bu sözleriyle, kişisel konfor uğruna mücadeleden vazgeçmeyi elinin tersiyle ittiğini anlatır. Çünkü milletlerin kaderi, ancak sorumluluk alan insanların mücadelesiyle değişebilir.
    Ne yaşarsak yaşayalım, "kurtuluş gitmekte" demek kolaydır. Zor olan, kalıp düzeltmeye çalışmaktır.
    Ama işte o zor olan, bir gün herkesin “iyi ki” diyeceği bir geleceğin temelidir.
    Atatürk de çok daha kolay bir yolu seçebilirdi.
    Ama o, mücadelenin yıpratacağını bile bile, “hoşuna giden bir yerde paşa paşa oturmak” yerine milletinin yanında kaldı. Çünkü o, bir ulusun kurtuluşu kadar, ayağa kalkışını da düşündü.
    Bugün onun gösterdiği bu özveri, vazgeçmeyenler için hâlâ yol göstericidir.

Sayfa 976/1001 İlkİlk ... 476876926966974975976977978986 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •