İspanyolca geleceğin dili, sen geleceğin insanı ! ispanyolca
Opsiyon 2.000 kar bırakır tamam da; 50 binden alıp 48 bine sattığınız* hisselerin spottaki zararı da 2.000 TL. Onu düşmezseniz; opsiyon almak "eksi maliyetli" bir işe dönüşür; herkes yapar. Opsiyon yaparak hedge yapan kişinin, bunu yapmayıp risk alan kişiye göre net-net her zaman daha az kazanması gerekir. Zarar riskini azaltmanın tek yolu budur.
*Tabloda belki bunu açıkca yazmadıkları için kafa karıştırmış olabilir. Tablo sanki opsiyonla spot işlemler bileşikmiş gibi sonuç çıkarmış (B kolonu, ilk 2 satır) ancak gerçekte opsiyon neti ve spot işlem tarafı birbirinden bağımsız çalışır. Ayrıca aynı tarihe spot satış emri vermeniz gerekir yoksa stoktaki hisseleri elde tutmaya devam etmiş olursunuz.
Son düzenleme : JonDowes; 15-05-2017 saat: 12:55.
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
Bağımlı Merkez Bankası döneminde banka senedinin anlamı
15 Mayıs 2017
Erdal Sağlam
HÜKÜMET ile bankacılar arasındaki soğuk savaş bitmiş görünüyor. Bankaların KGF kredilerinde gösterdiği büyük iştah, referandum öncesi piyasanın rahatlatılmasını sağladığı için hükümetin çok hoşuna gitti. KGF kredileri batmasın ve seçimlere kadar büyüme artsın diye bankalarla işbirliği sürecek.
Geçen haftaki Bankalar Birliği Genel Kurulu’nda Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, bankacılık sektörüne şimdiye kadar olmadık övgüler sundu. Bir müjde olarak, “Banka senedi çıkarılıp kredilerini satma imkânı getireceklerini, bunları Merkez Bankası’nın alıp, piyasaya likidite sunacağını” açıkladı.
Bence niyet açık; her gün riski büyüyen araçlarla bankaların kaynak sıkıntılarını rahatlatarak, borçlanmayla harcamaları yükseltip, seçimleri kazanmak...
İşin tuhaf tarafı; bankacılar tüm riskleri görmelerine rağmen hükümetin bu yöntemine uyup, kısa vadede karlılığını artırmaktan başka bir şey düşünmüyorlar. Tüm bankacılar riski görüyor, bazıları ise “Bu işin sonu yok tamam da, devlet batmamıza izin vermez” diyerek, rahatça risk aldığını söylüyor.
Çünkü işin sonu kötü; Merkez Bankası’nın banka senedi alması demek, eski kısa vadeli borç, eski görev zararı uygulamasının hortlaması, popülist kararların sonunda para basarak karşılanması anlamına geliyor. Son küresel krize neden olan türev piyasaları da unutmayalım.
Bankacılarla konuştuğumuzda bu banka senedini sevmiş görünüyorlar. Bazıları kendileri için bir imkân olduğunu ama bunu kimin satın alacağını bilmediklerini söylüyor. Bazıları bu imkanın verilmesinin iyi olduğunu, zaten Merkez Bankası yasasında bunu satın almasının yasak olduğunu, o nedenle fazla risk yaratmayacağını savunuyor. Son dönem kargaşasını fırsat bilip Hükümete yanaşmayı seçen bazı bankacılar ise Merkez Bankası bu senetleri alsa bile sorun olmayacağını, bunun çok ülkede olduğunu belirtiyor. Yani Canikli gibi konuşuyorlar; belki de Canikli’ye bu teklifi götürüp, kabul ettiren de onlar.
BANKACILARA SORULAR
Canikli’nin konuşmasındaki ton da çarpıcı. Canikli, Merkez Bankası’nın son dönemde büyük başarı sağladığını, geç likidite penceresi ile gösterge faizin artırılmasının aynı olmadığını belirtip, “Bu geçici şartlar ortadan kalktığında ve şartlar oluştuğunda herhangi bir kurulun faiz indirmek için karar almasına gerek olmaksızın Merkez Bankası fonlama yöntemini değiştirerek tekrar kaldığı yerden devam edecek” diyor.
Aynen banka senedinde olduğu gibi, Merkez Bankası’nın ne yapacağını açıklıyor. Politikayı Merkez Bankası’nın değil hükümetin belirlediği çok açık...
İşte “Merkez Bankası bu kâğıtları zaten alamaz” diyen bankacılara sormak gerekiyor; böyle bir Merkez Bankası sizce hükümet “al” dediğinde banka senetlerini almayacak mı? Sizce yasa çıkarıp, ya da gerek olmadan KHK ile yasal hale getirmeyecek mi? Hangi ülke ve yönetimdesiniz, farkında mısınız?
Çağdaş kuralları olan, kurumları bağımsız karar alan bir ülkede sektöre yeni bir imkân getirildiğini mi düşünüyorsunuz? Hükümet sizi düşündüğü için, finansal sektörü derinleştirmek için mi banka senedini getiriyor?
Tüm bunların riski çok ağırlaştırarak ötelemek anlamına geldiğini, sonunda faturanın sektöre, ardından halka çıkacağını görmüyor musunuz? KGF kredilerini Hükümetin üzerinizde kurduğu baskı nedeniyle, biraz da kısa dönem işinize geldiği, batmış kredileri yüzdürme imkanı verdiği için bu kadar iştahla kabul ettiğinizi unuttunuz mu? Tamam kamuoyuna açıkça söyleyemezsiniz ama; KGF kredilerinin 1 yıl sonra yaratacağı sorunu görmüyor musunuz? Görmüyorsanız; 1994 ve 2000 krizlerini yaşamış büyüklerinize bir sorun...
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
İspanyolca geleceğin dili, sen geleceğin insanı ! ispanyolca
Bu sefer 1994 yılına benzemez. Veriler:
1993 yılı toplam cari açık : 6.4 milyar dolar (24 yıllık dolar enflasyonu ile bugüne çevrilmiş hali: kabaca 13 milyar dolar)
1993 yılı bankaların döviz açık pozisyonu : 4.5 milyar dolar (24 yıllık dolar enflasyonu ile bugüne çevrilmiş hali: kabaca 9 milyar dolar)
Bugünkü tablo:
2016 cari açık: 40 milyar dolar
2016 bankaların döviz açık pozisyonu
(Döviz yükümlülükleri 320 milyar dolar)-(Yurt içi döviz mevduatı 160 milyar dolar)=160 milyar dolar
Back to the 1994 feat Tansu Çiller olursa kendini şanslı say. Yani diyorum ki veriler cari açığın ve dış borcun dolar enflasyonundan arındırdıktan sonra dahi ciddi oranda arttığını gösteriyor. GSYH de büyüdü bu rakamlar normal diyenler çıkacaktır, ama o GSYH yüklü bir devaluasyon ile dolar bazında bir anda söndüğünde rakamların aslında kağıt üzerinde ne kadar sabırlı durduğunu görmüş oluruz.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Ege Cansen'in okuldan hocası Prof.Dr. Sadun Aren'in (1922-2008) 2 kitabını aldım, ara sıra yazıyordu Sadun hoca bize böyle öğretti diye. Merak ettim, okuyalım bakalım.
![]()
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
İlk kitabı okudum. İkincisi ilk kez gördüm.
Finansal korunma kitabını/bitirdim Fabrizio bey finansal korunma olayını basit örneklerle açıklamış. Giriş düzeyi için güzel bir kitap fakat kesinlikle takviye lazım.
İspanyolca geleceğin dili, sen geleceğin insanı ! ispanyolca
üstad selam,
esnafa faizsiz kredi verme (kosgeb),
emlak konut için olsada konut kredilerini 240 aya çıkarma,60 sıfır faiz konut kredileri...
kredi garanti fonu çıkartmalar vs.
(son 1 sene içinde hatırladığım bunlar..)
şimdide banka senedi çıktı...
sokaktaki düz vatandaş olarak anladığım piyasaya para enjekte ediliyor.
okuduğum kadarıyla bunu her ne pahasına olursa olsun anlayışıyla yapıyorlar.
kendi adıma, ülkem adına korkuyorum. endişe duyuyorum.
peki sizin gibi bankacılığı finans piyasasını bilenler bu konuda ne düşünüyorsunuz?
bu sürdürülebilir bir durummudur ? öngörüleriniz, düşünceleriniz nelerdir ?
son bir sorumda şu...
abd deki emlak krizi, kredilerin satılması (birkaç kez) ile çıkmıştı diye biliyorum.
bu banka senedi olayı benzer bir uygulamamıdır ?
Yer İmleri