Banka Mevduat Faizleri (ARTI PUAN/tezgah altı faiz oranları)

[rxpu]

Iste "her turlu borclanma kanalina basvurmus ama bulamamislarsa" onemli.
Gitsinler doviz borclansinlar ve bulup getirsinler, sonra ne yapsinlar? O dovizleri yerlilere satsinlar (bence TCMB yerlesiklerin dolarizasyonundan rahatsiz degil hatta %44 degil 88 olsun ister, nasil olsa bunun belirli bir kismini cok dusuk maliyetle kullaniyor).
Sonucta, TLnin muslugu TCMBnin elinde.
Ozel sektorun doviz borclanmasi bence TCMB'nin sorunu degil, hatta ozel sektorun bile sorunu degil. Yeterince fazla borc alabilirseniz sadece borc verenin sorunu.

Evet ama Türkiye'nin dışarıdan bir borçlanma kapasitesi var. Diyelim ki bu 100 birim. Bunu 110 yapamazsınız. Bu bankalar oralara saldırınca devlet nasıl ve nereden borçlanacak. Geçen yıl akbank garanti gibi bankalar 10 yıl vadeli yıllık %7 civarı dolar faizi ile borçlandı. Unutmayalım ki dışarıdan borçlanılan her kuruş diğer kurumların (devlet kurumları da dahil) borçlanma kapasitesini düşürüp faizini de yükseltiyor.
Özellikle Avrupa ülkelerinden belirli ambargolar başladı. Almanya kritik öneme sahip hermes kredilerini durdurdu.
Ayrıca dert belirli bir noktadan sonra borç verenin derdi demişsiniz buna tam olarak katılmıyorum. Son kertede Türkiye uluslararası tahkime imzasını atmış bir ülke o nedenle kolay borçlanabiliyor. Bu koşullarda borç son kertede Türkiye cumhuriyeti hazinesinin olmuş oluyor.
Size çarpıcı bir örnek vereyim, Yurt dışında bir ödeme yapılamamıştı, uluslarası tahkim mahkemesi Türkiye'nin ihracatçısına yapılacak ödemelerden bu borcun mahsup edilmesini ve ihracatçıların Türkiye hazinesi ve tcmb'ye müracaat ederek paralarını almalarını kararlaştırdı.

Sistem artık eskisi gibi işlemiyor. Yunanistan'dan ağzı yanan yurt dışı yatırımcı işi daha sıkı tutuyor. O nedenle dış borç konusunda dikkat etmek lazım. Ödeyememe gibi bir durumda sandığınız gibi bir işleyiş olmayabilir.

[alisutcu]

Evet ama Türkiye'nin dışarıdan bir borçlanma kapasitesi var. Diyelim ki bu 100 birim. Bunu 110 yapamazsınız. Bu bankalar oralara saldırınca devlet nasıl ve nereden borçlanacak. Geçen yıl akbank garanti gibi bankalar 10 yıl vadeli yıllık %7 civarı dolar faizi ile borçlandı. Unutmayalım ki dışarıdan borçlanılan her kuruş diğer kurumların (devlet kurumları da dahil) borçlanma kapasitesini düşürüp faizini de yükseltiyor.
Özellikle Avrupa ülkelerinden belirli ambargolar başladı. Almanya kritik öneme sahip hermes kredilerini durdurdu.
Ayrıca dert belirli bir noktadan sonra borç verenin derdi demişsiniz buna tam olarak katılmıyorum. Son kertede Türkiye uluslararası tahkime imzasını atmış bir ülke o nedenle kolay borçlanabiliyor. Bu koşullarda borç son kertede Türkiye cumhuriyeti hazinesinin olmuş oluyor.
Size çarpıcı bir örnek vereyim, Yurt dışında bir ödeme yapılamamıştı, uluslarası tahkim mahkemesi Türkiye'nin ihracatçısına yapılacak ödemelerden bu borcun mahsup edilmesini ve ihracatçıların Türkiye hazinesi ve tcmb'ye müracaat ederek paralarını almalarını kararlaştırdı.

Sistem artık eskisi gibi işlemiyor. Yunanistan'dan ağzı yanan yurt dışı yatırımcı işi daha sıkı tutuyor. O nedenle dış borç konusunda dikkat etmek lazım. Ödeyememe gibi bir durumda sandığınız gibi bir işleyiş olmayabilir.

Ozel sektorun borcuna devlet kefil degil. Sadece bazi kritik projelerde hazine garantisi veriliyor.
Benim sirket olarak disardan aldigim borcun devlet tarafindan odenmesi soz konusu olamaz. Kredinin teminati vardir. Kimse teminatsiz kredi veremez.
Bu borclanma kapasitesi tam olarak hangi seviyededir Turkiye icin? Bir rakam var mi?
Toplam borcun GSMH oranina mi bakiliyor? Kamu dis borc stokuna mi?

Oyle bir borclanma kapasitesi olamaz. Sonucta Turkiye'de is yapan yabanci sirketler var, bunlarin aldiklari cok uzun vadeli sermaye cinsi krediler var. Degisik vadelerde krediler var, korfez ulkelerinden bulunan sukuk seklinde krediler var, Japonya'dan Samurai borclanmalari var.
Sizin soylediginiz belki sadece AB fonlari icin olabilir. Kriterler kapsaminda bir ust limit belki.
Sonucta benim saglam teminatim, pazarim, odeme kabiliyetim ve kredibilitem varsa istedigim vadede istedigim rakam krediyi alirim. Hele Alman, Japon bonolarinin eksi faizlerle islem yaptigi yerde, %140 borclanirim. Nitekim hazine bile son ceyrekte %140 borc cevirme yapacak.

[rxpu]

Ozel sektorun borcuna devlet kefil degil. Sadece bazi kritik projelerde hazine garantisi veriliyor.
Benim sirket olarak disardan aldigim borcun devlet tarafindan odenmesi soz konusu olamaz. Kredinin teminati vardir. Kimse teminatsiz kredi veremez.
Bu borclanma kapasitesi tam olarak hangi seviyededir Turkiye icin? Bir rakam var mi?
Toplam borcun GSMH oranina mi bakiliyor? Kamu dis borc stokuna mi?

Oyle bir borclanma kapasitesi olamaz. Sonucta Turkiye'de is yapan yabanci sirketler var, bunlarin aldiklari cok uzun vadeli sermaye cinsi krediler var. Degisik vadelerde krediler var, korfez ulkelerinden bulunan sukuk seklinde krediler var, Japonya'dan Samurai borclanmalari var.
Sizin soylediginiz belki sadece AB fonlari icin olabilir. Kriterler kapsaminda bir ust limit belki.
Sonucta benim saglam teminatim, pazarim, odeme kabiliyetim ve kredibilitem varsa istedigim vadede istedigim rakam krediyi alirim. Hele Alman, Japon bonolarinin eksi faizlerle islem yaptigi yerde, %140 borclanirim. Nitekim hazine bile son ceyrekte %140 borc cevirme yapacak.

Özel sektörün teminatlarının çoğu TL cinsinden (gayrimekul ve benzeri türevleri). Sorun teminatların döviz borcuna *her zaman* her koşulda çevrilemeyecek bir para cinsinden olmasında.

Sonuç olarak bir sıkışma anında yurt içinde karşılanamayacak bir döviz talebi oluşacağı çok açık. Zira teminatların TL'ye döndürülmesi dahi zaman alacakken dövize döndürülebilmesi neredeyse ciddi bir sıkışma anında imkansız.

Türkiye cari açık veren bir ülke. TL teminatların dövize çevrilmesi sürecinin sadece tcmb kanalıyla yapılabileceği gerçeğinden yola çıkarak özel sektörün döviz borcu aslında son kertede hazinenin ve onun kuruluşu olan tcmb'nindir demek istemiştim.

Yorumlarınızda TL'yi ve ona bağlı teminatları euro,dolar ve japon yeni gibi derinlikli ve güçlü merkez bankalarının paraları gibi görmüşsünüz. Bu nedenle yorumunuza katılmadım.