Alıntı Originally Posted by rxpu Yazıyı Oku
Son 20 yılda 3-4 kere devalüasyon yaparak 1 günde halkının birikimini ve emeğini hiçe sayan bir ekonomi anlayışı için gayet normal bir yaklaşımdır.
Bu ve bundan önceki yönetimler ayrım yapmadan söylüyorum gerek aşırı TL emisyonuna giderek gerekse aşırı dış borç alarak ve bunu popülist harcamalarda kullanarak aslında halka sanal bir büyüme yarattılar. Bir nevi halkı yanılttılar. Bedelini yine halk varlıklarının ve emeğinin erimesi ile ödedi.
Sanıyor musunuz ki son 20 yılda yapılan bu devalüasyonlar unutuluyor, halkın uzun vadeli hafızasında öyle bir yer ediniyor ki, devlet gerçekten zora düştüğünde korkarım ki bu hafıza tekrar canlanıyor ve aktif hale geliyor.
Bu öyle bir hal almış ki %43 dolarizasyona , yastık altı altın ve döviz eklendiğinde artık Türkiye için çift birimli bir para sisteminden bahsedebiliriz. Tahminime göre tcmb para politikasındaki kontrol gücünü ya kaybetmek üzere ya da o noktaya çok yakın.
Son 20 yılda bu devalüasyonlarda emeği geçenler bu tabloyla övünebilirler.
gardaş biz niye geçen sene dolara yattık işte bunun için.şimdi tek endişem kambiyo rejimini iptal edip doları yasaklayıp DTH leri zorla TL ye çevirmeleri. 500 milyar $ dış borçla bu ne kadar possible göreceğiz. bence YEMEZ. haa daha beteri var günlük döviz çekim sınırlamasıda olabilir. bakın diyecekler dolarınıza el koymadık ama çekemezsiniz. illa kasaya koyacaz anlaşılan.ama banka kasası değil bu. banka kasası = vadesiz hesap, hiç bir güvenliği yok,1960'ı örnek verip onuda açacaklar. birisi "Bakın çok enteresan CHP'li darbeciler 1960'da banka kasalarını açtırmışlardı" o halde bizimde hakkımız diyecek.