inşaat sektörü/ müteahhit bolluğu vs ciddi anlamda bir verimsizliğin göstergesi, bunların önemli bir paydası elenecek.. eşyanın tabiatı gereği olarak.. ama bunun emekli maaşlarıyla doğrudan bir alakası yok tabii ki..
gayrimenkul sektöründeki bir elenme fazı, devletin vergi bazını ciddi biçimde etkileyemez çünkü bu sektörden doğru dürüst vergi alınmıyor.. desen ki, akaryakıt tüketimi azalacak, bu dengeleri değiştirir, vergi tabanının %30 kısmı bu akaryakıt vergisi- bütün şirketlerden toplanan kurumlar vergisi bile %10 iken
80'lerde AB katılımı sonrası bizden hızla ayrışarak büyük refah görmüş bir ülke olan yunanistan (benim kayınpeder yunan göçmeni, 18 yaşına kadar orada yaşamış) bugün itibariyle bizden çok farklı değil yaşam standartları açısından.. alım gücü paritesi üzerinden baksak, oradaki 600 euro bizdeki 2.750 TL'ye eşit değil, daha düşük.. son 4 yılda 6 defa gittim, ampirik gözlemimde bu kesin
büyük resimde son 30-40 yılın hakim paradigması olan küresel neo-liberal düzen ortalama insanın yaşam standardına bir artı getirmedi, oluşan bütün rantı üst %1 kazandı.. bu sürdürülebilir değil, artık maymunu gözü açılmaya başladı, refah toplumu olarak lanse edilen avrupa/abd ortalama insanı cebine artı bir şey girmemiş olduğunun farkına varmakta.. avrupa'da yükselen faşizm, brexit/trump oylamaları vs bunun ilk yansımaları.. düzenin hakimi olan elitler de sıkışmışlığın farkında ve bu sıkışmışlığı aşmak için bildikleri tek yöntem olan savaş/kaos senaryosunu dikte edecekler.. kesin senaryo bu
küresel kaos ortamına giderken, biz ne yapacağız ? sevmediğim iktidar partisi belki bu kaos/yıkım ortamında iktidardan düşer umuduyla bu ateşe körükle mi gideceğiz ?? çocuklarımızın yarınları için çaba harcayacak olduğumuz ülkü, nato'nun dikte ettiği iç savaş senaryoları mı olacak ? yazık değil mi ??
Yer İmleri