Sayfa 667/7020 İlkİlk ... 16756761765766566666766866967771776711671667 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 5,329 - 5,336 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Italyan barok donem bestecisi Francesco Cavalli’nin Il Giasone operasi ilk gosterimini 5 Ocak 1649’da Venedik, Teatro San Cassiano’da yapti.




  2. Iskoc yazar Robert Louis Stevenson’in Dr. Jekyll ile Bay Hyde romani 5 Ocak 1886 tarihinde Longmans, Green Co. araciligiyla yayinlandi.

    “Soru sormakla kıyamet gunu arasinda pek cok benzerlik vardir. Soru sormak bir tasi harekete gecirmek gibidir. Bir dagin tepesinde oylece oturdugunu dusun; tas baslar yuvarlanmaya ve oteki taslari da harekete gecirir; cok gecmeden, taslardan biri evinin arka bahcesinde oturan kendi halinde( hem de en son akla gelebilecek ) bir adamcagizin tepesine iniverir, ailesi de dimdizlak ortada kalir. Yok, efendim, ben ilkemden sasmam : Birinin cani burnuna gelmisse ona fazla soru sormayacaksin.''





    "I feel very strongly about putting questions; it partakes too much of the style of the day of judgment. You start a question, and it's like starting a stone. You sit quietly on the top of a hill; and away the stone goes, starting others; and presently some bland old bird (the 140 last you would have thought of) is knocked on the head in his own backgarden and the family have to change their name. No, sir, I make it a rule of mine: the more it looks like Queer Street, the less I ask."

  3. Ruzgar Gibi Gecti’nin Brent Tarleton’u, Amerikali aktor George Reeves’in dogum yildonumu (5 Ocak 1914)


  4. Isvicreli yazar, oyun yazari ve ressam Friedrich Durrenmatt’in dogum yildonumu (5 Ocak 1921)

    "Nehle de oradaydi. Toplama kamplarinda suruler halinde gorulen kamp doktorlarindan biriydi; bilimsel bir tutkuyla kitleleri oldurmeyi uzerine almis pislik sinekleri.Yuzlerce tutuklu, hava, fenol, karbonik gazla ya da gokle yer arasinda bu cehennemlik eglenceyi gercekleştirmeye yarayacak herhangi bir seyle olduruluyordu. Yahut da gerektikce deneylerini insanlar uzerinde ve narkoz kullanmaksizin yurutuyor, ustelik buna gerekce de buluyorlardi. Cunku Reich 'in maresali canli hayvan uzerinde deney yapmayi yasaklamisti." Friedrich Durrenmatt, Suphe



    "E là, dunque, viveva anche questo dottor Nehle, del cui destino sei tanto curioso, tu che credi nell'ordine morale della terra. Era uno dei medici del lager, l'ulcera di tutti i lager; mosche sanguinarie che si davano con zelo scientifico all'eccidio in massa, che praticavano a centinaia di prigionieri punture di aria, di fenolo, di acido carbonico, e tutte le altre maledizioni che esistono tra il cielo e la terra per questi spassi infernali, oppure, quando avevan voglia, facevano i loro esperimenti sulla gente, senza narcosi, per necessità, assicuravano, perché quel pancione di maresciallo del Reich aveva proibito la vivisezione degli animali."


    Torre di Babele (Tower of Babel 1952)


  5. Ispanyol roman, deneme yazari ve sair Juan Goytisolo’nun dogum yildonumu (5 Ocak 1931)

    “Vatan tum kotu aliskanliklarin anasidir: illetten tedavi olmanin en hizli ve etkin yolu onu satmak, ihanet etmektir: nasil mi satmak? Ister pahali ister bedavaya: kime mi? En yuksek payi kim surerse ona: ya da, verip kurtulmak agulu armagani, onu hic bilmeyene, bilmek de istemeyene: ister zengine ister yoksula, umursamazin tekine ya da bir asiga: salt ihanet zevki yeter: bizi belirleyen, bizi tanimlayan, istemeden bizi bir seyin sozcusune donusturen: ustumuze bir yafta yapistiran, bize bir maske yakistiran ne varsa ondan siyrilma zevki ugruna... Harac mezat satmak her seyi.”



    “La patria es la madre de todos los vicios : y lo más expeditivo y eficaz para curarse de ella consiste en venderla, en traicionarla : venderla? : por un plato de lentejas o por un Perú, por mucho o por nada : a quién? al mejor postor : o entregarla, regalo envenenado, a quien nada sabe ni quiere saber de ella : a un rico o a un pobre, a un indiferente, a un enamorado : por el simple, y suficiente, placer de la traición : de liberarse de aquello que nos identifica, que nos define : que nos convierte, sin quererlo, en portavoces de algo : que nos da una etiqueta y nos fabrica una máscara : qué patria? : todas : las del pasado, las del presente, las del futuro : las grandes y las chicas, las poderosas, las miserables : venta en cadena, delito continuado, traición permanente y activa.”



    “Homeland is the mother of all vices: in order to be cured of it as rapidly and completely as possible, the best remedy is selling it, betraying it: selling it?: for a mess of potage or for all of Peru, for a great deal or for almost nothing: to whom?: to the highest bidder: or giving it, as a gift filled with poison, to someone who knows nothing about it and does not care to know anything: a rich man or a poor one, a man who is indifferent or one hopelessly in love: for one simple but sufficient reason: the pleasure of betraying...what homeland?: all of them: those of the past, the present, and the future...selling one's homeland into bondage, an endless chain of sales...an unending crime, permanent and active betrayal.”

  6. 1 Akademi, 4 Golden Globe, 1 Emmy ve 1 BAFTA Odulu sahibi Amerikali aktor Robert Duvall’in dogum gunu (5 Ocak 1931)




  7. Italyan yazar, edebiyatci, elestirmen ve dusunur Umberto Eco'nun dogum yildonumu (5 Ocak 1932)

    "Asik olma gereksinimi. Bazi seylerin olacagini onceden sezinler insan; o sirada umarsizca bir ask gereksinimi duydugu icin asik olur. Icinde asik olma istegi duydugu zaman bastigi yere dikkat etmeli insan: Ask iksiri icmis gibi ilk onune gelene asik olur. Bir maymuna bile." Foucault Sarkaci



    "Bisogno di innamorarsi. Certe cose le senti venire, non è che ti innamori perché ti innamori, ti innamori perché in quel periodo avevi un disperato bisogno di innamorarti. Nei periodi in cui senti la voglia di innamorarti devi stare attento a dove metti piede: come aver bevuto un filtro, di quelli che ti innamorerai del primo essere che incontri. Potrebbe essere un ornitorinco." Il pendolo di Foucault




    "Kitaplar inanilmak icin degil, sorgulanmak icin vardir. Bir kitabi degerlendirirken onun bize ne soyledigini degil ne anlama geldigini sorgulamaliyiz."


    "Biz kimiz, diye soruyordum kendi kendime. Biz ki, Hamlet'i kapicimizdan daha gercek sayiyoruz. / Mi stavo chiedendo chi siamo noi. Noi che riteniamo Amleto più vero del nostro portinaio"


  8. Kenyali yazar Ngũgĩ wa Thiong'o’nun dogum gunu (5 Ocak 1938)

    "Bu gunler icin kan dokuldu. Barakalarimizdaki lekeler kurbanlik koclardan akan kanin degil, biz yasayalim diye olen ogullarimizin ve kizlarimizin damarlarindan akan kanin lekesidir. Ve koylerimizde her yerde, pazar yerlerinde, tarlalarda, hatta havada bile dullarin ve yetimlerin feryatlarini duyuyoruz ve onlarin bu haykirislarini bastirmak icin yuksek sesle konusarak geciyoruz yanlarindan, cunku bir sey yapamiyoruz Tanrim, hicbir sey yapamiyoruz." Bir Bugday Tanesi



    “Oh Lord, are eternal blessings. Blood has been spilt for this day. Each post in our huts is smeared not with blood from the ram, but blood from the veins and skins of our sons and daughters, who died, that w emay live. And everywhere in our villages, in the market place, in the shambas, nay, even in the air, we hear the widows and orphans cry, and we pass by, talking loudly to drown their moaning, for we can do nothing, Lord, we can do nothing.”

Sayfa 667/7020 İlkİlk ... 16756761765766566666766866967771776711671667 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •