Sayfa 297/1013 İlkİlk ... 197247287295296297298299307347397797 ... SonSon
Arama sonucu : 8100 madde; 2,369 - 2,376 arası.

Konu: Dolarda Yükseliş Kaçınılmaz

  1. #2369
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Gurbet
    Yaş
    61
    Gönderi
    9,075
    Blog Entries
    3
     Alıntı Originally Posted by british Yazıyı Oku
    Vehbi Koç'un, Ford'un ve Soconoy (Mobil)'in Türkiye Mümessilliğini aldığı yıllar; T.C.nin Ulaşım Planının, Demiryolundan Karayoluna çevrildiği yıllardır ......Bknz Marshall Planı.

    Yapısal Reform !!!!
    Bu mevzuu çok derindir aslında..

    Bir rivayettir ama, insanın inanmayasa da gelmiyor hani.. Ford o yıllarda Türkiye bürokrasisine, 50 yıl boyunca Türkiye'de sadece Ford marka araçların ( otomobil, traktör, kamyon, otobüs .. vb.) kullanılması karşılığında 5.000 km karayolu vaadetmiş, Türkiye bürokrasisi kabul etmemiş..

    Marshall yardımları ise bir ayrı mevzuu'dur...

    Postdam konferansında SSCB ile anlaşamayan ABD iki yıl içinde Türkiye'ci oluverip, Türkiye'yi de yardım planına dahil etmiştir...

    Postdam konfearansı da, ikinci dünya savaşı sonrası Avrupa'nın, üç büyükler denen ABD, UK ve SSCB tarafından yeniden nasıl şekillendirileceği üzerineydi... Eee.. Biz savaşa girmemiştik, bizi niye konuşuyorlar derseniz de Tarsus Yenice tren istasyonunda, Churcill ile İnönünün konuşmasını hatırlayın derim.. Yani fırsatı fırsat bilen Churcill (gözü hala boğazlardaydı) Türkiye'yi de konferans masasına taşımıştı. Boğazlar meselesini ısıtıp, boğazlara üs kuralaım falan diyordu. SSCB ortaklığa yanaşmıyor, kendi başına olacak şekilde boğazlardan hak istiyor, olmazsa Marmarada bir üs istiyor, daha da olmazsa bari Dedeağaç'ta bir üs olsun diyordu..

    Truman baktı ki, SSCB nin gözü Türkiye'de.. İngiltere (UK) de buna çanak tutuyor... Daha Japonya da teslim olmamış.. İş karışık... Türkiye'yi kaptırmamak lazım dedi kendi kendine.. Türkiye'yi yanına çekmek için iki yıl düşündüler ve Marshall yardımları ile bunu hallettiler.

    Kısacası böyle.. hafızalarımda..

    Postdam konferansı 1945 yılı yazında yapıldı.. Marshall yardım planı 1947 sonbaharında onaylandı..

    Saygılar..

  2. #2370
    mevcut zihniyet her konuda ağlıyor mu? evet, ağlıyor. iyi şeyler olunca onlar yapmış oluyor, kötü şeyler ise "üst akıl" ın oyunu oluyor. bu şablonu yıllardır kullanıyorlar. mağduriyet onemli bir güç onlar için.

    evet, bu mağduriyet yaratma ve toplumu bunun üzerinden yönlendirme gerçekten yaptıkları bir şey ama adama sorarlar "ülkeyi kim yönetiyor" ? onlar değil mi? doğrusunu biliyorsan neden yapmıyorsun ? iş bilen adamlar olarka lanse ediyorsunuz kendinizi, öyleki mesela kamu ihale yasasını rekor sayıda 150-160 defa (sayı artmış olabilir) değiştirmeyi !! becerdiniz mesela.

    peki yapısal reform denilen uygulamalar nedir ? temelde ülkenin rekabetçi ve verimli bir altyapı ile yüksek katmadeğerli çıktı üretebilmesini amaçlayan eğitimden hukuk sistemine kadar rasyonel ve seküler (dini günlük hayata alet etmeyen, sömürmeyen) uygulamalar bütünü. bu sayede gerek yatırımcıların gerekse toplumun ilerleme perspektifinde buluşması amaçlanıyor.

    batının yanlış yönlendirdiğini iddia ediyorsan daha iyisini ortaya koyman gerekir, mesela işçi hakları konusunda ülkeye özgü bir adalet timsali olmak istiyorsan bunu o şekilde yorumlayabilirsin ancak eğitimden hukukun üstünlüğüne kadar bir çok alanda yapısal reform adı ile öne sürülen fikirler bütünü genel olarak "doğruları" belirtiyor. en azından bir referans oluşturuyor. zaman ağlama zamanı değil, işe koyulma zamanı.
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

  3.  Alıntı Originally Posted by KaraKemal Yazıyı Oku
    aynen.. batı'nın ekonomik çıkarlarına yarayan kanuni düzenlemelerin adı 'yapısal reform'.. mesela kıdem tazminatının kaldırılması yada işten atmanın kolaylaşması 'yapısal reform'.. geçen sene asgari ücretin birden %30 yükseltilmesi tamamen bir anti-yapısal reform

    okumuş çocuklara sorulduğunda- niye TL hep değer kaybetmeye mahkum ? derler ki, yapısal reformlar yapılmıyor.. arkadaş, nedir o yapısal reform saysana üç tane ? işte eğitim sistemi, işte vergi reformu (hangi bağlamda?) işte hukuk sistemi.. iyi de arkadaş, mesela hukuk sisteminde hangi reform ? yabancı şirketlerin, uluslararası finans kapitaliin lehine olacak bazı adımlardan bahsedeer en fazla..

    ne diyoruz? memleketin uprdae olması için teknolojik sıçrama yapmamız lazım.. kimim üzeirnden yapabiliriz bunu ? elbette üniversitelerin üzerinden, akademiya öncülüğünde organize olmamız laızm.. pekii, akademiya neyle meşgul ? nerdeyse tüm mesaisi- iktidar partisini boşa düşürmek, onu yalnışlamak, onun aleyhine siyasi propaganda yürütmek.. nasıl olacak bu iş ??
    Yapısal reformlar:

    1-Reel ücret artışlarının düşürülmesi/sınırlandırılması
    2-Bürokrasinin azaltılması/devletin ekonominin ana bütününe müdahelesinin/etkisinin azaltılması
    3-Bilançolarda hesaplanamaz/belirsiz kalem olarak gözüken kıdem tazminatı yükümlülüğünün aylık prim olarak hesaplanabilir hale getirilmesi ve zaman içinde azaltılarak kaldırılması
    4-Eğitim sisteminin halihazırdaki üretim teknolojisine göre adapte edilmesi. (meslek liseleri ve yüksek okullarının arttırılması)
    5-Mükerrer vergilerin ve verginin vergisi uygulamalarının kaldırılması (ÖTV'nin KDV si gibi)
    6-Sendikalar ile ilgili bazı düzenlemeler.
    7-Emeklilik yaşının yükseltilmesi ve SGK açıklarının sürdürülebilir olarak kapatılması.
    8- Ve daha halk tarafından ciddi tepki görecek sayamayacağım kadar çok sayıda acı reçete.

    Türkiye'nin varolan ekonomik koşullarıyla yapısal reform yapması seçim kaybetmeyi göze alabilecek kendini feda edecek bir politikacı gerektirir. Böyle bir karar dünya üzerindeki hiçbir politikacıdan beklenemez.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  4. Tarihi gerçekler, uluslararası hesaplar konusunda bir şey iddia edemem. (kaynaklar farklı farklı şeyler yazıyor)

    Ancak, benim vurgulamak istediğim konu ; (ki konu ulaşım üzerinedir) 60-70 yıldır T.C. nin karayoluna mahkum edilerek sömürülmesidir.
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  5. #2373
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Gurbet
    Yaş
    61
    Gönderi
    9,075
    Blog Entries
    3
     Alıntı Originally Posted by british Yazıyı Oku

    Ancak, benim vurgulamak istediğim konu ; (ki konu ulaşım üzerinedir) 60-70 yıldır T.C. nin karayoluna mahkum edilerek sömürülmesidir.
    Benim anlattıklarımın özünde yatanlardan birisi de şu alıntıdaki dediğindir...

    Tarihi gerçekler konusuna gelirsek de Truman doktrinini incelemek gerekir.. ( İncelemesek de olur aslında...Sadece senin imzanı okusak da yeter. Özü orada zaten.)

  6. #2374
    "...Yapısal reformlar, farklı bir biçimde de tanımlanabilir. Bir ekonominin, içinde yaşadığı ekonomik sisteme, çevreye ve çerçeveye uyumlu hale getirilerek o sistem içinde daha uyumlu çalışmasının sağlanması için atılması gereken adımlara yapısal reformlar diyebiliriz. Atılması gereken adımlar yalnız ekonomik konularla sınırlı değildir. Ekonomiyi yakından ilgilendiren ve etkileyen siyasal sistem, yargı sistemi, eğitim sistemi hep birer yapısal reform alanıdır. Demokratik, kapitalist ve dışa açık bir sistem içinde yer alan bir ekonominin bu sistemin koşullarına ve çerçevesine uyması gerekir. "

    http://www.mahfiegilmez.com/2015/10/...r-rehberi.html
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

  7. #2375
    yapısal reform derken batının önerdiği veya not kuruluşlarının söylediği fikirleri birebir uygulaman gerekmez: ülke şartlarını gözönüne alırsın ancak en başta kamuda israfı önler, rasyonel yönetim ilkelerini tatbik edersin.

    bu ve benzeri temel konularda hareket edilmesi sosyal olarak ters tepebilecek konulardaki yapısal reform gerekliliklerinin şiddetini azaltabilir, özellikle bütçe kalemlerinin çorbaya dönmesi engellenirse ve ssk ve benzeri vergi harici sosyal amaçlı kesintiler amacı dışında kullanılmazsa zaten bütçe ve ekonomi üzerinde ciddi bir rahatlama yaratacak ve alan açacaktır.

    ancak bu ülkede olay sadece yapısal reform gerekliliği değil aynı zamanda rasyonel olmayan bir zihniyet meselesidir, mesela yanlış ve facia bir dış politika hatası nedeniyle suriyelilere 25-30 milyar dolar harcandığı bir ortamda bütçenin delik deşik olması kesin bir gerçekliktir, çeşitli vergi dışı gelir kalemleri de amaçları dışında bu tür sonradan çıkan harcamaların finansmanı için kullanılır ve işler çorbaya döner.
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

  8.  Alıntı Originally Posted by DeliKAN Yazıyı Oku
    Benim anlattıklarımın özünde yatanlardan birisi de şu alıntıdaki dediğindir...

    Tarihi gerçekler konusuna gelirsek de Truman doktrinini incelemek gerekir.. ( İncelemesek de olur aslında...Sadece senin imzanı okusak da yeter. Özü orada zaten.)
    Süper...

    Bir başka rivayette ben yazayım bari ;

    Socony(Mobil), mümessiline şu talimatı verir ; '' bütün devlet ihalelerine gir, fiyatı 0 (sıfır) liraya kadar indirebilirsin, komisyonun bizde ''.
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

Sayfa 297/1013 İlkİlk ... 197247287295296297298299307347397797 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •