Jim Rickards,
Now, a Trade War — Is a Shooting War Next? başlıklı yeni bir yazı yazmış.
Diyor ki, 1930'lardan beri genel kabul gören bir düşünceye göre, para savaşları, ticaret davaşlarına, ticaret savaşları da sıcak savaşlara yol açar. Para savaşından kasıt, devalüasyon yapıp, ihracatını artırmaya çalışmak. Ticaret savaşından kasıt, gümrük tarifeleri gibi serbest ticareti engelleyen tedbirler. Sıcak savaştan kasıt da, 1. Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı gibi savaşlar.
İkinci Dünya Savaşına giden yolu şöyle özetlemiş:
Para savaşlar: Weimer Almanya'sında hiperenflasyon (1921-1923). Fransız devalüasyonu (1925). İngiliz devalüasyonu (1931). Amerikan devalüasyonu (1933). Tekrar bir İngiliz/Fransız devalüasyonu (1936).
Ticaret savaşları: Amerika'nın gümrük engelleri koyması (Smoot-Hawley yasası, 1930) ve diğer ülkelerin Amerika'ya misilleme yapması.
Sıcak savaşa giden yol: Japonya'nın Mançurya'yı işgal etmesi (1931). Japonya'nın Pekin'i ve Çin'i işgal etmesi (1937). Almanya'nın Polonya'yı işgal etmesi (1939)...
Neticede İkinci Dünya Savaşı çıkıyor, uluslar arası mali sistem tamamen çöküyor. Savaş sonunda galipler yeni bir uluslar arası mali sistem getiriyorlar (Bretton Woods, 1944).
Bugüne gelince, 2010'da Amerika'nın doları devalüye etmesiyle yeni bir para savaşı başladığını öne sürüyor. Hedefte Almanya ve Çin'in olduğu para ve ticaret savaşlarının önemli gördüğü aşamalarını sıralayip, sıcak savaşın, ABD'nin Kuzey Kore'ye askeri müdahalesi ile başlayacağını iddia ediyor. Bu müdahale, doğal olarak, Rusya, Çin, Japonya ve Güney Kore'yi de savaşa çekecek, diye beklentisini ifade ediyor. Savaşa uygun bir portföy oluşturmak amacı ile, hisse senedi ağırlığının azaltılmasını, volatiliteyi azaltmak için nakit ağırlığının artırılmasını, güvenli liman olarak altın alınmasını tavsiye ediyor.
Yer İmleri