Çok düzeyli ve güzel bir başlık. Zaman buldukça bakacağımız bir yer.
Tüm bilgiler, paylaşımlar için teşekkür ederim.
Saygılar.
Çok düzeyli ve güzel bir başlık. Zaman buldukça bakacağımız bir yer.
Tüm bilgiler, paylaşımlar için teşekkür ederim.
Saygılar.
Yabancı Payları
Geçen haftanın verileri henüz yayınlanmadığı için önceki haftanın verilerine bakıyor ve Devlet İç Borçlanma Senetlerinin % 18’inin, BIST’teki hisse senetlerinin % 65’nin yabancı yatırımcıların elinde olduğunu görüyoruz. Bu rakamlara baktığımızda yabancılara göbekten bağlı olduğumuzu, Borsa İstanbul’un kaderinin de yabancı yatırımcıların insafına terk edildiğini anlıyoruz.
Demokrasi devrindeyiz; çoğunluğun sözü geçiyor, azınlıkta kalanların da bu durumu saygıyla kabullenip kaderine rıza göstermesi gerekiyor. O halde % 35 azınlığı oluşturan yerli yatırımcı grubu olarak bizim vazifemiz nedir? Elbette yatıp kalkıp sabah, öğle, akşam Jack, Jones, Hans, Aleksandr’ın sağlığına dua etmek.
![]()
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
Hisseli Eski Zaman Hikayeleri – VI
İsmi lazım değil Kayseri’den Adana’ya oradan İstanbul’a yolculuk eden büyük bir holdingin bünyesinde A ve C adında iki şirket var. Her iki şirket de aynı sektörde faaliyet göstermesine rağmen bunlardan A şirketi % 10 kar marjıyla; C şirketi ise % 20 kar marjıyla çalışıyor ve sene sonunda buna göre kar payı dağıtıyorlar. Nedendir dersiniz? Çünkü palazlanma döneminde kurulan A şirketinde halka açıklık oranı % 80 iken, holdingleşme sürecinde kurulan C şirketinde halk açıklık oranı % 20 idi.
A şirketinde ilk yıl 4 bedelli, 4 bedelsiz; ikinci yıl 4 bedelli, 4 bedelsiz sermaye artırımına gidildi ve şirket sermayesi 2 yılın sonunda 72’ye katlandı. Elinde yeterli nakdi olmayan ortaklar hisse senedi satmak suretiyle sermaye artışına katıldı. Küçük ortakların satışları sonrasında holdingin A şirketindeki payı ilk yılın sonunda % 40’a, ikinci yılın sonunda % 60’a yükseldi. Bu artış yeterli görülmemiş olacak ki 3’ncü yıl farklı bir yönteme başvuruldu. A şirketi ilk çeyrekte 3 TL, ikinci çeyrekte 6 TL, üçüncü çeyrekte 9 TL zarar açıkladı. Şirket batıyor mu ne diye telaşa kapılan küçük ortaklar hisse satışına devam etti.
Sonrasında ne mi oldu? Yılın 9 ayı zarar açıklayan şirket son çeyrekte zararını kapatıp üstüne 12 TL kar elde etti.3 yıllık meşakkatli bir çabanın sonunda A şirketindeki holding payı % 20’den % 80’e çıktı. A şirketindeki holding payı C şirketi seviyesine gelince karlılık oranı da birden 10’dan % 20’ye fırlayıverdi.
![]()
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
Hisseli Eski Zaman Hikayeleri – VII
Eskiden aracı kurumların seans salonlarının civcivli olduğu dönemlerde borsadan para kazanmak daha kolaydı.
Üstüne takım elbiseyi geçirip eline bond çantayı alan, cebi boş ama façası düzgün adamlar salondan içeriye adım atarken “Kızım bana bir nescafe” diye seslenir, ardından elindeki borsa bülteni ile ekranda sürekli değişen hisse fiyatlarını incelemeye koyulurdu. Bir müddet sonra “Kızım 41’den BAGFS alışı girelim” der, bir kahve daha isterlerdi. Sabah 41’den aldıkları BAGFS’ları öğleden sonra 42’den satar. Aracı komisyonu düşüldükten sonra geriye kalan aradaki fark ile yiyip-içtikleri yanlarına kar kalırdı.
Bir de gariban kılıklı, yüzüne baktığınızda borsanın kurdu olduğunu ihtimal vermeyeceğiniz, onca gürültü-patırtı arasında hiç sesi çıkmayan, pek mütevazi amcalar vardı. Gençler onların karşısında el-pençe divan dururken, onlar oturdukları yerden olan biteni sessizce izlemekle yetinirdi. Bu amcaların çay-kahve sipariş etmesine gerek yoktu. Etrafındaki gençler ne içtiğini bilir, büfeden kendi elleriyle alıp getirir, ardından çakmağı çekip sigaralarını yakardı. Aralarındaki muhabbet o raddeye gelmişti ki “Amca” sıfatı kalkmış yerini “Baba” hitabına bırakmıştı. Bunca hürmetin, hizmetin elbette bir bedeli vardı. Amcalar da babalığın gereğini yerine getirir; alış ve satışta önceliği gençlere tanırdı.
Sonra ne mi oldu? Önce seans salonları kalktı. Ardından “O güzel insanlar, beyaz atlara bindiler ve başka diyarlara gittiler.”![]()
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
Hisseli Eski Zaman Hikayeleri – VIII
Her gün gazete köşelerinde ciddi ciddi yazılar yazan, kravat-papyon ile televizyonlara çıkan, ceketinin önünü ilikleyip devlet büyüklerine danışmanlık yapan zatlar bazen bu işten sıkılıyor ve soluğu Forumlarda alıyor. Böylece “İnsan her gün bal-baklava yese bıkar” sözünü doğrulamış oluyorlar. Neden derseniz Forum ortamı onlara don-atlet ile dolaşma, ciddiyetten uzak bel altı konuşmalar yapma, hasımlarını rahat-ferah yerme, icabında ağız dolusu sövme imkanı tanıyor. Kendi iç dengelerini bu şekilde sağlıyorlar. Bunlardan bir-ikisini yakından tanıma fırsatı buldum ve hayal kırıklığına uğradım. Toplumun kendilerini koyduğu saygıdeğer konumu hiç mi hiç hak etmiyorlar. Çünkü insana değer vermiyorlar, kendilerinden başka hiç kimseyi beğenmiyorlar.
Söyleyecek sözü olduğu iddiasıyla Forumlarda yazan-çizen sıradan insanlar da ilgiyi üzerine çekmek, daha fazla takipçi edinmek için bin bir türlü yönteme başvuruyor. Sonradan kapanan bir Forumun Yazarlar bölümünde epey popüler bir kardeşimiz vardı. Köşesinde gürültü-patırtı eksik olmuyor, birileri “Varol” diye alkış tutarken, öbürleri “Kahrol” diye haykırıyordu. Böyle bir zamanda “Ne oluyor” diyecek oldum, “Abi sen topa girme, sonra anlatırım” karşılığını verdi. Meğer hergele Ali, Veli, 49-50 diye bir yığın nick almış. Canı sıkıldığında kendi kendine küfrediyor, millet de onu kurda-kuşa yedirmemek için imdadına yetişiyormuş.
Hırsıza adres tarif etmek gibi oldu ama sakın burada, böyle ucuz numaralara yeltenmeyin. Arabanızın renginizi değiştirseniz bile aynı plaka ile trafiğe çıktığınızı unutmayın. Er veya geç yakayı ele verir ve bir daha Hisse.Net il sınırından içeri girmeniz mümkün olmaz.
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
XU100
Dışarda fırtınalar koparken Borsa İstanbul Cuma kapanışı seviyelerinden
açıldı ve beni şaşkına çevirdi.
"Karaman'ın koyunu, sonra çıkar oyunu" atasözünüzü kulağınıza küpe
yapın ve olan-biteni izlemekle yetinin derim.
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
Yer İmleri