ülkede kavramları karıştırarak belirsizlik üretmek moda oldu.
son zamanlarda mesela "fesih" tartışması var, bariz biçimde halkı kandıran bir yaklaşımla "fesih" hakkının olmadığını iddia etti malum kanat. paralı troller yetmedi bunlar var son zamanlarda.
mesela artık hepinizin bildiği
köpekbalığı mevzusu veya londranın yaşanılmaz yerler olduğu şeklinde absürt fikirler de bunlar arasına katıldı.
listenin yeni kavramlarından biriside "tok satıcı" kavramı. ekonomide önemli konulardan birisi "çevrim hızı", mesela şöyle düşünelim. bir sene sonra %10 mu kazanmak istersin, yoksa 3 ayda bir %4 mü. ikinci durumun olasılığı yüksek ve hedeflenen değerler makulse normal şartlarda kabul etmek mantıksızlık olmayacaktır, kazancınız daha fazla olacak.
inşaat mevzusunda eğer tok satıcı kavramı mevcutsa şu olasılıklar akla geliyor:
1. işi bilmiyorlar, nakite dönememenin getirdiği riskler hakkında fikirleri yok.
2. dolara bağımlı bir ülkede paranın zaman değerinden habersizler.
3. eğer başka sermayeleri yoksa yeni bir işe de girme olasılıkları zayıf.
4. yeni bir işe girecek kredibiliteleri varsa ve aynı sektörde kredi alarak yeni işler yapacaklarsa pasif taraf şişiyor olacak.
5. istedikleri fiyatlar gerçekten şişirilmiş fiyatlar, bir kaç yıl sonra alıcıların alım gücü inşaatçıların sattığı noktaya geldiğinde esasen kuvvetle muhtemel sadece enflasyon oranında bugüne iskonto edilmiş fiyatlardan satmış olacaklar. o zaman beklemek niye ?
6. siyasi riskler nedeniyle nihayetinde satacakları nokta daha düşük fiyatlarda olabilecek.
bu gibi noktalar var. neticede bu yola başvuran, tok satıcı pozları yapanlar, gerçekten satmak için uğraşmayan gruplar yıllar içinde üretim dinamikleri ve karlı sektörlerin değişimine ayak uyduracak çeşitlendirmeyi yapmakta zorlanacaklar, ve ekonmik yapı değiştiğinde zorlanacaklar. kişisel evi için "tok satıcı" davranan kişiler ise zaten konu dışı, isterlerse 100 yıl beklesinler.
ülke mesela şu anda ticari ünite çöplüğüne dönüştü. fizibilitesi yapılmadan her yeri ticari ünite doldurdular. aylardır satılmayan, kiralanmayan sayısız ornek var. benzer konu ülke ekonomisini yapısal olarak dönüştürmeden ortaya atılan "istanbul finans merkezi" (İFM) absürtlüğünde de ortaya çıkmıştı, ama işte gelinen noktada İFM tam bir fiyasko oldu. beton sevdası bir süre yalancı bir refah yaşattı ama modern dünyanın üretim dinamiklerine karşı böyle bir ekonominin sönmesi kaçınılmazdı, tıpkı emlak sektörü gibi.
It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)
Yer İmleri