Devlet geçen hafta sermaye hareketlerine sınırlı bir müdahalede bulundu. Tam bir sermaye kontrolü olmasa da kısmi bir sermaye kontrolü uyguladı diyebiliriz. (swap kısıtlaması, opsiyon kısıtlaması, diğer teknik önlemler v.b). Tahvil piyasasının günlük işlem hacmi diğer piyasalara göre nispeten düşük (ortalama günlük 100-200mTL civarı). O nedenle devlet isterse yukarıda belirttiğim kısıtlayıcı yöndeki manevralarını tahvil piyasasına da uygulayabilir. Yani kısa vadede ve kısa süreli olarak kamu bankaları tahvil geri alımı yapabilir.
Tabii bütün bunlar çok kısa vadede belirli değişiklikler yapsa da orta ve uzun vadede sorunu daha da büyütebilir. Zira bu tür müdahaleleri gören yabancı sermaye para akışını geçmişe göre orantısız olarak azaltabilir. Zaten devletin bu piyasalara müdahale etmemesinin nedeni de budur. Ama geçen hafta alınan istisnai müdahaleler ile bu yöndeki hassasiyetin azaldığı görülüyor.
Eğer tüm bu önlemler faiz artışı yapmamak için ise çok kötü.
Ama eğer bunlar piyasanın stabilize olmasını sağlayıp faiz artışına daha sağlam bir zeminde ve olağan toplantıda gitmek için ise bir nebzeye kadar olumlu.
Hangi şıkkın tercih edildiğini 3-13 eylül arasındaki dönemde öğrenmiş olacağız.
Yer İmleri