Enflasyon muhasebesi bitti, üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçti. Bu konu da nereden çıktı, demeyin. Enflasyon düzeltmesi sadece 2003 ve 2004 yıllarına ilişkin mali tablolar üzerinde yapılmış sonra da uygulamadan kalkmış olmasına rağmen, etkileri hala devam ediyor ve korkarız ki devam edecek.
Bunlardan en önemlisi enflasyon düzeltme farkları ile ilgili. Buna göre, pasif kalemlere ait enflasyon farklarının başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi durumunda, bu tutarlar üzerinden, işlemlerin yapıldığı dönemde kurumlar vergisi ödenmesi gerekiyor.
Birçok şirketin mali tablolarında hâlâ enflasyon farkları yer alıyor. En çok görülen “Sermaye Düzeltmesi Enflasyon Olumlu Farklarıâ€. Çünkü bu tutar bilançoda özkaynaklar içerisinde ayrı bir kalem olarak yer alıyor. Bir de görünmeyenler var tabii. Diğer özkaynak kalemlerine (örneğin yasal veya olağanüstü yedekler, geçmiş yıl kârları gibi) ilişkin enflasyon farkları ilgili hesap bakiyesi içerisinde yer alıyor.
Bu haftaki yazımızda, genel olarak enflasyon düzeltmesinin şartlarına değindikten sonra, pasif kalemlere ait enflasyon farklarının işletmeden çekilmesi konusunu sermaye azaltımı ve tasfiye kapsamında ele alacağız.
Ne zaman yapıldı?
2003 yılı sonu. Bir yasa çıktı. Buna göre 2004 yılından itibaren mali tablolar enflasyon etkisini de içerecek şekilde düzenlenecekti. Bunun için öncelikle bir yıl öncesinin yani 2003 yılının mali tablolarının düzeltilmesi gerekiyordu. Esasen 2003 yılı mali tablolarında yapılan düzeltme işlemi sadece, enflasyonun 2004 yılı mali tabloları üzerindeki etkisini görebilmek için bir başlangıç noktası oluşturma amacını taşıyordu. Başka bir deyişle, 2003 yılı bilançosunda yapılan düzeltme işlemi, enflasyonun şirketin kurulduğu günden 31.12.2003 tarihine kadar geçen süredeki etkilerini belirleme amacıyla yapıldı.
Bu nedenle de enflasyon düzeltme işlemi sonucu ortaya çıkan kâr veya zarar, 2003 yılı kâr zararını değiştirmedi. Tek kalemde geçmiş yıl kâr/zararı olarak bilançoya dahil edildi. Daha doğrusu düzeltme işlemleri, mükelleflerin 2003 yılına ilişkin kârları ve ödeyecekleri vergide bir değişiklik yaratmadı. Böyle bir değişiklik zaten mümkün de değildi. Çünkü düzeltme işlemleri 2003 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi verildikten ve hesaplanan vergi ödendikten sonra yapılmıştı.
Bu şekilde başlangıç noktası oluşturulduktan sonra 2004 yılına ilişkin bilançolar enflasyonu da içerecek şekilde hazırladı. Yani 2004 yılında enflasyonu da içine alan kârlar beyan edilerek, vergi bu tutarlar üzerinden ödendi. Bu düzeltme işlemi bazı işletmelerde matrahı artırıcı etki yarattı, bazılarınınkini ise düşürdü.
Uzun sürmedi
Enflasyon düzeltmesi yapılmasının iki şartı var. İlki içinde bulunulan yılın enflasyon oranının (TEFE veya Yİ-ÜFE) yüzde 10’u aşması. İkinci şart ise son üç yıla ilişkin enflasyon oranının yüzde 100’den fazla olması. Bu iki şartın bir arada gerçekleşmesi gerekiyor.
2004 yılı için bu iki şart bir arada sağlandığından enflasyon düzeltmesi yapıldı. Ama uzun sürmedi. Bir kez başlandıktan sonra sona ermesi de bu iki şartın birlikte ortadan kalkmasına bağlıydı. Nitekim 2005 yılında her iki şart da gerçekleşmediğinden enflasyon düzeltmesi uygulamasının ömrü sadece 1 yıl oldu.
Yine olur mu?
Son yıllarda, yıllık enflasyon yüzde 10’lara dayanmış olmasına rağmen, son üç yıla ilişkin oranın yüzde 100’den çok düşük olması nedeniyle kısa vadede yine karşımıza çıkması zor görünüyor. Buna kimsenin üzüleceğini sanmıyoruz. Ne enflasyonun bu düzeylere çıkmasını ne de -o günleri yaşayanlar iyi bilirler- zorlu ve uykusuz geçen enflasyon düzeltme günlerine dönmeyi kimse istemeyecektir.
Bir muhasebe kaydı yeter
Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi durumunda, bu tutarlar üzerinden kurumlar vergisi ödenmesi gerekiyor. Yasa hükmü açık, illâ ki işletmeden çekmek şart değil, bir muhasebe kaydı yapılarak başka bir hesaba virman yapılması bile vergilendirilmesi için yeterli.
Hatta şirketin ilgili yıl zararda olması, önceki yıllardan devreden milyonlarca liralık zararı olması, Ar-Ge veya yatırım indirimi gibi indirimlerinin bulunması dahi bu vergilemeyi etkilemiyor.
Bir de zamanlama konusundan bahsetmekte fayda var. Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları ne zaman işletmeden çekilirse çekilsin, hiçbir süre sınırlamasına bağlı olmaksızın bu işlemin yapıldığı yıl vergiye tabi oluyor.
Ancak öz sermaye kalemlerine ilişkin enflasyon farklarının;
- Düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi veya
- Sermayeye ilave edilebilmesi,
durumunda kâr dağıtımı sayılmıyor ve bu işlemler yapıldığı aşamada kurumlar vergisi ödenmiyor.
Tasfiyede vergileniyor
Aslında yasada, tasfiye aşamasında enflasyon farklarının nasıl dikkate alınacağı ile ilgili özel bir düzenleme bulunmuyor. İdare, bu belirsizliği mükellefin aleyhine yorumluyor. Tasfiye sonucu tasfiye artığının ortağa verilmesini de işletmeden çekiş olarak değerlendiriyor ve vergi ödenmesi gerektiğini belirtiyor.
Örneğin bir muktezada “… tasfiye sonucu bilançosunda görülen pasif kalemlere ait enflasyon farkları, tasfiye nedeniyle ortaklara dağıtılmış olacağından tasfiye dönemi kârlarına ilave edilerek kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.†şeklinde görüş bildirmiştir. (İstanbul Defterdarlığı Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü: 04.03.2005 / 3597) Bu tür muktezaları çoğaltmak mümkün.
M.Fatih Köprü
http://www.vergidegundem.com/blog?blogid=2573139
Şirketin 32 milyon tl sermaye düzeltme farkları bulunuyor.
Yer İmleri