-
1969 yilinda Rosemary’nin Bebegi (Rosemary's Baby - Nastro rosso a New York) filminde Minnie Castevet roluyle En Iyi Yardimci Kadin Oyuncu Akademi Odulunu kazanan ve sessiz sinema doneminin oyuncularindan Amarikali aktris Ruth Gordon’in dogum yildonumu (30 Ekim 1889)

-
George Bernard Shaw'in Bayan Warran'in Meslegi (Mrs Warren's Profession - La professione della signora Warren) oyunu ilk kez 30 Ekim 1905 tarihinde New York, Garrick Theatre’da sahnelendi.


-
20. yuzyil Ispanyol edebiyatinda ozel bir yeri olan sair ve drama yazari Miguel Hernández Gilabert’in dogum yildonumu (30 Ekim 1910)

Gorundugu gibidir dunya
sergilenmis bes duyumun
ve seninkilerin onunde,
benimkilerin kiyilari olan.
Degil bizimkisi
otekilerin dunyasi:
Aynisi degil.
Ben yatagiysam suyun,
seninle ırmagiz ikimiz
derinlestikce daha
usul ve kipirtisiz gorunen.
Goruntuleri yasamin:
ayni anda ulasir ikimize
ve kendimizi birakmis bulur bizi,
ikimiz birden ayni ritme.
Ama her sey bizim
kendi cilginligimizdan dogar.
Hava, onu soluyan
yuregimin buyuklugunde
ve gunes sanki ona
meydan okudugum isik gibi.
Gozumuz gormeden kimseyi
hep karanlik hep gonulsuz
yalnizca icimize cevirdik bakisi
en icerdekini gormeye.
Caba ve ask gerektiriyor
seni boyle benimle gormek;
nasil birlikteyse suyla kum
hep bir arada, oyle gorunmek.
Ne kimse beni gercekten gorecek
ne de kimse benim gordugume benzeyecek.
Gorundugumuzden bir fazlasiyiz,
dusunebildiklerimizden bir eksik.
Basimiza gelenlerden biri
fark edilmeden gelir gecer.
Ne kimse gordo bizi, ne de biz
kimseyi, gormeyen gozlerimizle.

Il mondo è come appare
dinanzi ai miei cinque sensi,
e dinanzi ai tuoi che sono
come l'approdo dei miei.
Nostro non è il mondo
degli altri: non è lo stesso.
Letto dell'acqua ch'io sono,
tu, noi due, siamo il fiume
che laddove è più profondo
più lento e limpido appare.
Immagini della vita:
via via che le riceviamo,
ci accolgono consegnate
più strettamente a un ritmo.
Ma le cose si formano
coi nostri stessi delirî.
L'aria ha la dimensione
del cuore che io respiro
e il sole è come la luce
con la quale io lo sfido.
Agli occhi degli altri, ciechi,
oscuri, sempre deboli,
guardiamo all'interno sempre,
vediamo dal più intimo.
Fatica e amore mi costa
così con me, con te vedere;
apparire, come l'acqua
con la sabbia, sempre uniti.
Nessuno mi vedrà intero,
nessuno è come lo guardo.
Siamo più di ciò che vediamo,
meno di ciò che indaghiamo.
Qualche vicenda di tutti
inavvertita trascorre.
Nessuno ci ha veduti.
Ciechi di tanto vedere,
nessuno abbiamo veduto.
-
Amerkali sair ve yazar Ella Wheeler Wilcox’in olum yildonumu (30 Ekim 1919)


Yabanil bir arzuyla kirmizi
Ve sarapla islanmis dudaklarini seviyorum;
Tutkulu bir atesle yanan
Ask isiginin yatagi gozlerini seviyorum.
Sefkatli bir kucaklayista sicak beyaz etleri
Dokunurken kollarima, seviyorum kollarini;
Saclarin sarmalarken opuslerini yuzume
Seviyorum saclarini.
Cansiz askinda sakince sunulan
Soguk bir bakire opusu bana gore degil;
Ne azizlerin kusursuz mutlulugu
Ne de lekesiz kumrunun yuregi bana gore.
Ama özgür bir aşk bana göre
Ve butun dunyanin tohmetine gulusler.
Kollarimda diri ve sicak bedenin
Tutusturur yoksul yuregimi.
Tatli opusler ver bana, hala rayihali
yakut sarapla islak sicak agzinla;
Guneyli birinin atesiyle soyler
Bedeninin ve ruhunun benim oldugunu.
Simsiki saril bana sicak diri kollarinla,
Parlarken soluk yildizlar semada,
Ve yasayip tuketirken butun gencligimizi
Diri bir askin hazlarinda.
-
3 Akademi Odul adayligi, 3 BAFTA, 1 Altin Palmiye, 1 César, 1 David di Donatello Odulu sahibi Fransiz film yonetmeni, senarist ve yapimci Louis (Marie) Malle’in dogum yildonumu (30 Ekim 1932)




Julien: “Senin sesini duyamassam sessiz bir ulkede kaybolurum. / Si je n'entendais pas ta voix je serais perdu dans un pays de silence. / Se ora non sentissi la tua voce avrei paura anche del mio silenzio.” Idam Sehpasi / Ascenseur pour l'échafaud / Ascensore per il Patibolo
-
Macar yazar Agota Kristof’un dogum yildonumu (30 Ekim 1935)

“Zaman yirtiliyor. Cocuklugun puslu topraklari nerede? Ya o karanlik uzaydaki eliptik gunesler nerede? Bosluga dusmus yol nerede? Mevsimler anlamlarini yitirdi. Yarin? Dun? Bu sozcuklerin anlami ne? Yalnizca simdiki zaman var. Bir bakiyorsunuz kar yagiyor. Bir bakiyorsunuz yagmur. Gunes aciyor, ruzgar esiyor. Tum bunlar simdide. Bunlar olmadi, olmayacak. Simdi var. Hep var. Hepsi birden var. Cunku olaylar bende yasiyor, zamanda degil. Ve bendeki her şey simdiki zamanda.” Dun


“Il tempo si lacera. Dove ritrovare i prati della mia infanzia? I soli ellittici rappresi nello spazio nero? Dove ritrovare il cammino che oscilla nel vuoto? Le stagioni hanno perduto il loro significato. Domani, ieri, che vogliono dire queste parole? Non c’è che il presente. Una volta nevica. Un’altra piove. Poi c’è un po’ di sole, un po’ di vento. Tutto ciò è adesso. Non è stato, non sarà. E’. Sempre. Tutto insieme. Perché le cose vivono in me e non nel tempo. E in me tutto è presente.”
-
1967 yilinda Bir Kadin Bir Erkek (Un homme et une femme - A Man and a Woman) filmi ile Yabanci Dilde En Iyi Film Akademi Odulu alan Cezayir asilli Fransiz yonetmen, senarist, goruntu yonetmeni, aktor ve yapimci Claude Lelouch’un dogum gunu (30 Ekim 1937)

-
Orson Welles, Cadilar Bayrami arefesinde 30 Ekim 1938’de, kurucusu oldugu Mercury Tiyatrosu ile CBS radyoda H. G. Wells’in yazmis oldugu Dunyalar Savasi romanini aksam saat 20:00’de bir haber bulteniymis gibi sunulmasina karar verdi.
“Columbia Broadcasting System studyo, H. G. Wells’e ait Dunyalar Savasi adlı eseri, Orson Wells ve Merkuri Tiyatrosu’yla sunar. Hanimlar beyler, karsinizda Merkuri tiyatrosunun yonetmeni, bu yayınlarin yildizi Orson Wells.”

“The Columbia Broadcasting System and its affiliated stations present Orson Welles and the Mercury Theater on the air in 'War of the Worlds' by H.G. Wells. Ladies and gentlemen: the director of the Mercury Theatre and star of these broadcasts, Orson Welles.”

Marslilarin dunyayi istila edecegini dusunen Amerikalilar iyice panige kapildi. Oyunun sonlarina dogru studyoya gonderilen iki polis de kendini sanatcilarin performansini izlemeye kaptirinca panik iyice buyudu. Olay anlasildiktan sonra ise kurgunun mimari Orson Welles genc yasta Amerika’da buyuk bir une kavustu.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri