bilir demiş
yani takipteki krediler %6 ya çıka bilir (geçen yılbaşında 2 lerde idi şu anda 3.8
banka rasyoları 15.5 ola bilir demiş bu yılın başlarında 18 üstündeydi.
bilir dedikleri en az beklenen rakamlar sadace dolambaçlı söylüyor. bankalara dikkat edin bok yoluna gidebilirsinizin kibarcasını söylüyor.
şu anda sanırım bankaların devraldıkları ş,irketler evleri toplasanız koç holdingi sabancı holdingi geçecek 2 şirket kurabilecek durumdalar
bir halt olacağı yok.
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.941,16 TL,
Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6.322,99 TL,
demek ki neymiş o öve öve bitirilemeyen asgari ücret sadece açlık sınırına denk geliyormuş
yoksulluk sınırının ise 3 te 1 ine denk geliyor.
bir halt olacağı yok.
Sabit kur rejiminde miyiz diye sormadan edemiyor insan kendine. Dolar/TL cephesinde yaprak kıpırdamıyor diyeceğim ama yurt içi yerleşiklerin döviz talebi gösteriyor ki, merkez bankası talebi karşılamakta kararlı, dolayısıyla doların artışına izin verilmiyor. Peki bu ne kadar daha sürer diye düşündüğümde; 31 aralık yıl sonu bilançoların son günü, dolayısıyla bu günkü kapanış kuru önemli ve de mevcut baskının belki de en önemli sebebi bu durum. Yani dolarda dibin 31 Aralık akşamı görüleceğini düşünüyorum.*
Sonrasındaki önemli tarih ise; seçim, yani 31 Mart. Seçime kadar mümkün olabildiğince, hatta ve hatta mümkün olduğundan da fazla bir şekilde dolar üzerindeki baskı sürecektir, fakat aslolan beklenti önceliğinin kur değil, faiz olduğunu yılbaşından sonra çok daha parlak bir şekilde göreceğiz. Serbest piyasanın, sanayicinin, esnafın, ticaretle uğraşan kimsenin öncelikle beklentisi faiz indirimi. Bu beklentinin yani faiz indiriminin de Ocak ortasına doğru (bir cuma akşamı) gerçekleşeceğini düşünüyorum. Resesyona girdiğimizin apaçık ortada olduğu şu dönemde, alınması gecikecek kararlar, bizi stagflasyona sürükleyebilir, bu işin ayrı tarafı ama beklenti faiz indirimi ise, bu karşılanacak ve bu durum da dolar/tl'ye artış olarak yansıyacağını düşünüyorum Önemli olan, 31 Mart'a kadar, kurun hangi seviyelere kadar yükselişi kabul edilebilir buna bakmak lazım. Tahminim, 31 Mart'a kadar %15'lik bir artışın makul görülebileceği, yani dolarda 6,0 'lı seviyeler, zaten piyasada fiyatlara yansımış ve aman aman rahatsızlık vermeyecek seviyeler olarak karşımıza çıkabilir.*
Ocak ayında bir faiz indirimi olursa bu 31 Mart'taki seçimlere kadar dövizin istikrarını bozar. Bu da oy kaybettirebilir.
Ayrıca faiz indiriminin etkisi geç geleceğinden 31 Mart seçimlerine çok büyük etkisi olmaz. Aksine dövizdeki hareketlenme ile daha da zarar verebilir.
O nedenle 31 Mart seçimlerinden önce faiz indirimi yapılacağını düşünmüyorum.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Reuters'tan gelen bilgilere göre, Suriye rejim güçleri PKK/YPG'nin çekildiği Münbiç'e girdi ve kente Suriye bayrağı dikildi.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/kir...girdi-41066208
İşin garibi bu olayı yandaş Hürriyet Gazetesi "Kirli İttifak" diye veriyor....
Yahu orası Suriye değil mi?
O bölgeye Suriye (Esad) güçlerinin girmesi bizi neden rahatsız etsin ki?
Kendi ülkelerini kurtarmak silahlı güçlerin temel görevi değil mi?
Ama Erdoğan'ın düşman bellediği Esad'a bağlı güçler olunca yandaş medya sahibine göre havlıyor.
Aklımızla zekamızla oynuyor bunlar.
Yer İmleri