Ağa arada ortadan kaybolur, dönüşünde köylüleri etrafına toplar gittiği yerleri anlatırdı…
Sordular:
“Ağa bu sefer nereye gitmişsen?…
“Efrika'ya…”
“Efrika'da netmişsen?…”
“Sefari yapmişem…”
“Sefari ne gibi?”
“Cipe binisen, ormana girisen, heyvanlar kaçı, peşlerine düşisen, yakaladığını vurisen…”
“Sen kim bilir nasıl da vurmişsen…”
“He… Zebra vurmişem…”
“Zebra nedir?..”
“Eşek yok mi?..”
“Var…”
“Onun çizgilisi…”
“Zürafa da vurmişem…”
“O nasıldır?..”
“Eşek yok mi?..”
“Var…”
“Onun boynu uzun olani…”
“Gergedan da vurmişem…”
“Gergedan nasıl?..”
“Eşek yok mi?..”
“Hee…”
“Eşeğin burnunda boynuzu olani…”
“Piton da vurmişem…”
“Piton nasıldır…”
“Eşeğin şeyi yok mi?..”
“Var…”
“Aha onun dört metre olani ama eşek yoktir…”
Yer İmleri