Yabancılar, uzun zamandır hiç alım yapmadan , ağırlıklı oldukları senetlerden kaçarcasına aralıksız çıkıyor. Satarken arkalarına bile bakmıyorlar. Endeks 124 bine sadece yerli ile gidiyordu. Burdan satın dedim. İŞC de ise yüzde 51 seviyelerine geldiler ki diğerlerine göre bu oran nisbeten halen yüksek sayılır. Halk Bankta yüzde 38 lerde. Halkla kıyaslamamın sebebi her iki hissede oluşan ağır belirsizlik. İktidarın ısrarla gündemde tuttuğu malum hisselerin hazineye geçişinin kanun teklifinin meclise gelene kadar da çıkacaklarını öngörmek zor değil. Kanun teklifinin meclise geldiği gün hissenin taban yapacağını öngörmek zor değil. İlerleyen günlerde Anayasa mahkemesi vs. Ayrıca Şişe cam birleşmesi de son derece belirsizlik getirdi. Uzun sürecek itirazlar ve mahkeme süreçleri de belirsizlik oluşturabilir hissede. Küçük yatırımcıda tam bir hayal kırıklığı ve kızgınlık var. Çok beklentiye girmemek lazım diye değerlendiriyorum..Önemli olan portföyü dengeli tutmak lazım. Sırf bankacılık hisselerini taşımak bu dönemde çok riskli olabilir. Çünkü sıradışı bir durumla karşılaşan ekonomilerde dip arayışı kolay kolay son bulamayacak gibi gözüküyor. Krizin bütün yükünün bankacılık sistemine yüklenmektedir. Ayriyeten çok farklı olarak ülke riski ve CDS i taşıdığımız unutulmamalı..PORTFÖY de hisse oranı BİST in bu seviyesinde yüzde 50 den yukarı olmamalı, DOW da 18.000 seviyelerinin görülmesi şaşırtmamalı. Çok yabancı teknik analistçiler burayı hatta daha altını öngörüyorlar. Bu krizin etkileri 2008 dekinden daha ağır olacağa benziyor. Tamam şöyle para basıldı falan filan. Başta ABD olmak üzere 200 trilyon dolarlık borçlu bir finans sistemden bahs ediyoruz. Herkes borçlu herkes bastıkları paradan ziyade tahvil ihrac etmiş. Japonya 30 kusur yıldır ABD kadar para bastı, tahvil çıkardı , çıkardığı tahvilleri de yine kendi aldı. sonuç ; resesyondan çıkamadı. FED yapacağını yaptı , daha ne yapabilir ? Bunu sordum kendime. Yani şapkadan nasıl bir tavşan daha çıkarabilir ki ? Selamlar.



Yer İmleri