Artan

12,32 10 18:10
133,10 10 18:10
17,95 9.99 18:10
83,65 9.99 18:10
16,25 9.95 18:10
Artan Hisseler

Azalan

3.600.000,00 -10 18:10
37,48 -9.99 18:10
289,00 -9.97 18:10
4,07 -9.96 18:10
28,32 -9.87 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

7.468.048.809,25 18:10
6.326.164.607,21 18:10
5.831.811.390,32 18:10
5.767.830.718,38 18:10
5.524.156.276,00 18:10
Tüm Hisseler
Arama sonucu : 8009 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Dolarda Yükseliş Kaçınılmaz XII

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1.  Alıntı Originally Posted by BOSPOROS Yazıyı Oku
    Doğru diyor. Açık demek zarar demektir.

    Pekiii, Amerika'nın açık ara, İngiltere ile beraber dünyanın en çok açık veren ülkeleri olması...

    https://en.wikipedia.org/wiki/List_o...ccount_balance





    Battı bitti denilen İspanya, İtalya bütçe fazlası veriyorlar.

    Olaya bak... Çin, Almanya, Japonya rekor bütçe fazlası veriyorlar. Kimsenin dönüp bakmayacağı, yerleşmeyi aklından bile geçirmeyeceği Tayvan almış yürümüş.

    Öbür yanda Amerika, İngiltere açık üstüne açık. Ee hani bunlar dünyanın en gelişmiş ülkeleri, medeniyetin beşiği, her şeyin en iyisini en doğrusunu bilen ülkeler değil miydi? Nasıl oluyor bu iş?
    Son düzenleme : Patrick Bateman; 03-06-2021 saat: 12:00.

  2.  Alıntı Originally Posted by Patrick Bateman Yazıyı Oku
    Doğru diyor. Açık demek zarar demektir.

    Pekiii, Amerika'nın açık ara, İngiltere ile beraber dünyanın en çok açık veren ülkeleri olması...

    https://en.wikipedia.org/wiki/List_o...ccount_balance





    Battı bitti denilen İspanya, İtalya bütçe fazlası veriyorlar.

    Olaya bak... Çin, Almanya, Japonya rekor bütçe fazlası veriyorlar. Kimsenin dönüp bakmayacağı, yerleşmeyi aklından bile geçirmeyeceği Tayvan almış yürümüş.

    Öbür yanda Amerika, İngiltere açık üstüne açık. Ee hani bunlar dünyanın en gelişmiş ülkeleri, medeniyetin beşiği, her şeyin en iyisini en doğrusunu bilen ülkeler değil miydi? Nasıl oluyor bu iş?
    Şu yukarıdaki tablo ve konu hakkında eskiden beridir düşünüyorum.

    Tabloya göre ABD, İngiltere, Türkiye, Kanada gibi ülkeler ticaret açığı verirlerken; Almanya, Japonya, Çin, Hollanda, Taywan, G. Kore gibi ülkeler dış ticaret fazlası veriyorlar.

    Bu konunun normali, oluru nedir?

    Uzun zamandır Peter Schiff, Jim Rickards, Uğur Civelek vs takip ediyorum. Hepsinin de haklı olarak yakındıkları durum ülkelerinin cari açık vermesi ve çok borç yükü altında olmaları.

    Peki...

    İngiltere, Kanada, ABD ve Türkiye'nin de dış ticaret fazlası verdiğini hayal etmeye çalışalım.

    Mümkün mü?

    Herkes aynı anda kar edebilir mi? Bütün dünyanın aynı anda dış ticaret fazlası vermesi mümkün mü?

    Daha açık söyleyeyim:

    Herkes üretici olursa pazar kim olacak?

  3. #3
     Alıntı Originally Posted by Patrick Bateman Yazıyı Oku
    Şu yukarıdaki tablo ve konu hakkında eskiden beridir düşünüyorum.

    Tabloya göre ABD, İngiltere, Türkiye, Kanada gibi ülkeler ticaret açığı verirlerken; Almanya, Japonya, Çin, Hollanda, Taywan, G. Kore gibi ülkeler dış ticaret fazlası veriyorlar.

    Bu konunun normali, oluru nedir?

    Uzun zamandır Peter Schiff, Jim Rickards, Uğur Civelek vs takip ediyorum. Hepsinin de haklı olarak yakındıkları durum ülkelerinin cari açık vermesi ve çok borç yükü altında olmaları.

    Peki...

    İngiltere, Kanada, ABD ve Türkiye'nin de dış ticaret fazlası verdiğini hayal etmeye çalışalım.

    Mümkün mü?

    Herkes aynı anda kar edebilir mi? Bütün dünyanın aynı anda dış ticaret fazlası vermesi mümkün mü?

    Daha açık söyleyeyim:

    Herkes üretici olursa pazar kim olacak?
    Elbette böyle bir sistem mümkün .Hatta dahası eskiden tam olarak sistem böyle işliyordu.Yani sınırsız para sisteminden önce paranın ve her türlü sistemin tekelleşmesi ve bu sistemlerin malum ellerde toplanmasından önce sistem son derece düzgün bir şekilde işliyordu.Hep aynı eller neden cari fazla versin,hep aynı ülkeler neden cari açık versin.İşin doğalı bazı yıllarda cari fazla vermek bazı yıllarda cari açık vermek.Misal eskiden bazı işi yapanlar çok para kazanınca herkes o işi yapıyordu o ürünü üretiyordu bu sefer o ürün zarar yazıyordu başka ürünü üretenler cari açık verirken cari fazla vermeye başlıyordu sistem sağlıklı olarak işliyordu.Ne zamanki sermaye uluslararası tekellerin tamamıyle eline geçti o sermaye kime yol verirse o gidiyor kimin önünü tıkıyorsa o gümlüyor.Aslında olay döngüsel olmalı.Ama uzun süredir sermaye güçlü ellerde o nedenle normal döngüler çalışmıyor.Geçen yüzyılda amerika lehine çalışan sistem çine döndürüldü şimdi tüm sistem çine çalışıyor falan.Aslında doğalı belli alanlarda amerika belli alanlarda çin olmalıydı,artık olmuyor.Tüm olay karar vericilerin elinde.

  4.  Alıntı Originally Posted by hkm Yazıyı Oku
    Elbette böyle bir sistem mümkün .Hatta dahası eskiden tam olarak sistem böyle işliyordu.Yani sınırsız para sisteminden önce paranın ve her türlü sistemin tekelleşmesi ve bu sistemlerin malum ellerde toplanmasından önce sistem son derece düzgün bir şekilde işliyordu.Hep aynı eller neden cari fazla versin,hep aynı ülkeler neden cari açık versin.İşin doğalı bazı yıllarda cari fazla vermek bazı yıllarda cari açık vermek.Misal eskiden bazı işi yapanlar çok para kazanınca herkes o işi yapıyordu o ürünü üretiyordu bu sefer o ürün zarar yazıyordu başka ürünü üretenler cari açık verirken cari fazla vermeye başlıyordu sistem sağlıklı olarak işliyordu.Ne zamanki sermaye uluslararası tekellerin tamamıyle eline geçti o sermaye kime yol verirse o gidiyor kimin önünü tıkıyorsa o gümlüyor.Aslında olay döngüsel olmalı.Ama uzun süredir sermaye güçlü ellerde o nedenle normal döngüler çalışmıyor.Geçen yüzyılda amerika lehine çalışan sistem çine döndürüldü şimdi tüm sistem çine çalışıyor falan.Aslında doğalı belli alanlarda amerika belli alanlarda çin olmalıydı,artık olmuyor.Tüm olay karar vericilerin elinde.
    Konunun tam anlaşıldığını sanmıyorum.

    Yukarıda açık veren ülkelerin açık miktarları 1 trilyon dolar.

    Aşağıdaki tabloda fazla verenlerin toplamı 1.3 trilyon dolar.

    3 aşağı 5 yukarı açık verenler ile fazla verenler arasında bir denge var bu görüntüye göre. Yani birileri sürekli üretiyor, birileri de sürekli yiyor, daha doğrusu yemek zorundalar. Yiyen olmazsa üreten de olmaz. Cari açık demek zarar demek, ürettiğinden fazlasını ithal ediyorsun demek. Matematiksel olarak dünyadaki bütün ülkeler aynı anda tükettiğinden fazlasını satamaz.

    Peter Schiff'in bu konudaki fıkrasını alıntılayacağım yeniden:

     Alıntı Originally Posted by Patrick Bateman Yazıyı Oku
    Peter Schiff'in anlattığı bir hikaye var tam da bu konu ile alakalı. Bir adaya 4 asyalı 1 amerikan düşmüş diye başlıyor.

    Asyalılardan biri odun topluyormuş, biri balık tutuyor, birisi meyve sebze ayıklıyor, öbürü de ne biliyim işte çamaşır yıkıyormuş. Amerikalı'ya ne iş versek diye düşünmüşler taşınmışlar demişler ki Amerika bizim pişirdiklerimizi yesin. :D

    Dünya ekonomisini aşağı yukarı bu şekilde tarif ediyor. Çinliler bu biriktirdikleri dolarlarla ABD'den mal almaya başladıkları anda ABD patlayacak diyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=jj8rMwdQf6k

    6. dakikada başlıyor hikaye (bu konuşması meşhurdur bu arada, big short bu videodan esinlenmiş)
    Hikayenin devamında bu durumu bir ekonomiste soruyorlar, ekonomist cevap olarak diyor ki:

    -Adada bu şişko Amerikalı vatandaş olmasaydı bu zavallı Asyalılar hep işsiz kalırlardı.

    Hikayenin kalanında da diyor ki bir gün gelecek bu Asyalılar ürettiklerini kendileri yemeye başlayacaklar, ABD o zaman bitecek.

    Çin mevcut düzeni terk edip vatandaşlarına böyle bir kıyak geçmeyi mi, yoksa sonsuza kadar ABD'nin fabrikası olarak yaşamayı mı tercih edecek, asıl merak ettiğim o.

    İlk seçeneğe oynarlarsa Çin'deki komunist düzen yıkılır yerine kapitalizm gelir. Bu da Çin'e bu zamana kadar güç kazandıran sistemin sonlanması demek.

    İkinci seçenek zaten mevcut düzenin devamı.

  5. #5
     Alıntı Originally Posted by Patrick Bateman Yazıyı Oku
    Şu yukarıdaki tablo ve konu hakkında eskiden beridir düşünüyorum.
    Tabloya göre ABD, İngiltere, Türkiye, Kanada gibi ülkeler ticaret açığı verirlerken; Almanya, Japonya, Çin, Hollanda, Taywan, G. Kore gibi ülkeler dış ticaret fazlası veriyorlar.
    Bu konunun normali, oluru nedir?
    Uzun zamandır Peter Schiff, Jim Rickards, Uğur Civelek vs takip ediyorum. Hepsinin de haklı olarak yakındıkları durum ülkelerinin cari açık vermesi ve çok borç yükü altında olmaları.
    Peki...
    İngiltere, Kanada, ABD ve Türkiye'nin de dış ticaret fazlası verdiğini hayal etmeye çalışalım.Mümkün mü?
    Herkes aynı anda kar edebilir mi? Bütün dünyanın aynı anda dış ticaret fazlası vermesi mümkün mü?
    Daha açık söyleyeyim:
    Herkes üretici olursa pazar kim olacak?
    Ekonomi eğitimi almadım, bazı şeyleri yanlış ifade edebilirim ancak bence şöyle, kabaca, uzatmadan;

    Birincisi aynı malın kaça üretildiği meselesi var, satın alma paritesi ile formülarize ediliyor. Üretim teknolojisi, alt yapısı etkin, misal tarım. Genetik mühendisliği ile tarım teknolojisi ile (topraksız tarım gibi) ve miras hukuku bile etkili arazinin kuşaklar boyu bölüne bölüne küçülmemesi, ülkenin tarım optimizasyon politikaları ile, ucuza üretiyor. Burayı iyice açmak mümkün.

    Karşılığında, sayılanları yapmayanlar, pahalı üretiyor. İthalatla birlikte sistem daha da büyüyerek zarar görüyor, işte son durumlar mısır ithal ediyorsunuz, hayvancılık et, süt, ve mamülleri üretimi de zincirleme etkileniyor, misal peynir fiyatları, ya da küçükbaş hayvan üretiminde 20 yılda yaşananlar eskiden koyun eti dana etinin yarı fiyatındaydı, uzar da uzar.

    Bir de satın alma paritesine hiç girmeyenler var, yani ortak üretilmeyen mal. Buradan da çok büyük bir ticaret açığı oluşuyor. En önemlisi petrol, doğalgaz, tamamen dışarıdan alınan ve açığı yaratan kalem, burası da uzar da uzar. Diğerleri de uçak otomotiv, elektronik diye devam eden kalemler. Hala yerli otomobil yapmaya çalışıyoruz, cari açık daha da artmasın diye ÖTV yi %2XX dünyada en çok arttıran ülkeymişiz. Arttırmasa, mevcut ticaret açığına katkı bu kalemden belki 3 katı olacak.

    Bunlar dışında bir de ticaret hacmi var, deniz yollarına hükmetme, malı bütün dünyaya dağıtma, kısaca logistik.

    En geride de, büyük bir ordu beslemek, siyaseten ve diplomasiyle hükmetmek var. Somut örnekler işte petrol bölgelerinde dönen savaşlar, bitmeyen hükümranlık gösterileri, ya da ABD ile Çin arasında güney Çin denizinde yaşananlar, Çin yemiyor içmiyor uçak gemisi yapıyor. Çin eski İpek Yolunu canlandırmak için çok çok büyük rakamlarla yatırımlar yapıyor, limanlar, otoyolları, deniz gücüyle de bunu koruyacak.

    Aslında tarih boyunca aynı hikaye, sadece küreselleşme etkileri farklı, Apple gidiyor Çin'de üretiyor herkesin deli gibi sahip olmak ve sürekli güncellemek istediği İphone' u. 2 sene önce 35 milyar dolar mı ne kar ettiler, karıştırıyor da olabilirim ABD trilyon doları milyon dolar gibi yaptı, havada uçuşuyor rakamlar.

    Benim kısıtlı iktisat bilgisiyle yakalayabildiğim perspektif bu, herkesin kaça ürettiği, ürettiğini dağıtıp dağıtamadığı, korunma yasalarına takılıp takılmayacağı, siyasi ve diplomasi gereği ayrıcalık verilip verilmediği önemli, herkes pazar. Misal Venezuela petrol ve altın cenneti ama son saydıklarıma aykırı gidince neler geldi başına. Saygılar

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •