Analiz- 3Ç21 Kâr Beklentileri (Ak Yatırım)


Araştırma kapsamımızdaki şirketlerin 3Ç21 net kâr toplamının, salgın etkisinden
kademeli çıkış ile birlikte önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık 2 katına ulaşmasını
bekliyoruz. Bankalarda 3Ç21 net kârları TÜFE tahvillerin katkısı, toparlanan
kredi mevduat getiri makası, güçlü seyreden komisyon gelirleri ve rahatlamanın
sürdüğü karşılık giderleri sayesinde önceki çeyreğe göre %26 artış potansiyeli
taşıyor. Banka dışı tarafta ise seyahat kısıtlamaların kalkmasıyla havacılık
ve emtia fiyat dinamikleri ile marjları güçlenen demir/çelik ve petrokimya
hisseleri öne çıkmış görünüyor.
Bu beklentilere göre toplam (bankalar + banka dışı şirketler) net kârın yıllık %97
ve önceki çeyreğe göre %53 büyümesini öngörüyoruz.
Önceki çeyreğe göre güçlü kâr artışı gösteren şirketler arasında banka tarafında
Yapı Kredi ve Garanti (serbest karşılık ayırmasını bekliyoruz) ve banka dışı tarafta
Türk Havayolları, Pegasus, Tav, Tüpraş, Kardemir, Ereğli ve Petkim öne çıkıyor.
Banka dışı şirket kârlarında önceki yıla göre azalma beklediklerimiz Arçelik,
Aselsan ve Ülker olarak sıralanabilir.
Bilanço dönemi 21 Ekim’de başlıyor. Banka dışı şirketlerde 3Ç21 bilanço dönemi 21
Ekim’de Arçelik ve Tav Havalimanları ile başlayacak. Ekim’in son haftası ise
gerek banka gerekse banka dışı şirket kâr açıklamaları açısından daha yoğun olacak.
Bankalardan Akbank 26 Ekim ve Garanti Bankası’nın 27 Ekim’de sonuçlarını açıklamasını
bekliyoruz.
Yine 25-29 Ekim tarihleri arasında bilanço açıklamasını beklediğimiz şirketler arasında
Ereğli, Aselsan, Vestel Beyaz, Ford Otosan, Tofaş Oto ve Şişecam bulunuyor.
Son bilanço açıklanma tarihi konsolide olmayanlar ve konsolideler için 9 Kasım
olarak belirlendi.
Bankacılık Sektörü
Marjlarda toparlanma ve komisyon gelirlerinde artış sektör kârlılığına yansıyacak.
Araştırma kapsamındaki yedi bankanın toplam 3Ç21 net kârının önceki çeyreğe
göre %20 civarında artış göstermesini bekliyoruz. Önceki çeyreğe göre kârlardaki
artış büyük ölçüde özel bankalardan kaynaklanıyor. Kamu bankalarında ise marjdaki
belirgin toparlanmaya rağmen kârların artan karşılık gideri baskısı altında
kalacağını düşünüyoruz. 3: çeyrekte sektör genelinde sorunlu kredi alacak tutarında
önemli bir artış olmadı. Ancak kamu bankalarının önceki çeyreklerde gerileyen
karşılık oranlarını bu çeyrekte marjlardaki toparlanma eğilimini de dikkate
alarak artırdıklarını tahmin ediyoruz. Önceki çeyreğe göre kıyasladığımızda
Yapı Kredi %30’a yaklaşan kâr artışıyla dikkat çekiyor. Ayrışma özellikle yeni
enflasyon varsayımı nedeniyle TÜFE’ye endeksli tahvillerden kaynaklanıyor.
Halkbank’ın baz etkisiyle yüksek görünen kâr artışını da hariç tutarsak bankalarda
dönemsel kâr artışı daha çok %10 civarında görünüyor.
TÜFE tahvil getirisi marjı desteklemeye devam etti. 3. Çeyrekte 50 baz puan kadar
gerileyen TL ticari kredi faizleri haricinde mevduat ve kredi faizleri yatay
seviyelerde kaldı. Buna bağlı olarak kredi portföy getirisinin yükselmesiyle birlikte
kredi – mevduat getiri makasında toparlanma bekliyoruz. Ayrıca İş Bankası
hariç bankalar artan enflasyon beklentilerini yansıtacak şekilde TÜFE tahvilleri
için kullandıkları gösterge enflasyonu 200 (Garanti Bankası) – 375 (Yapı Kredi)
baz puan arasında arttırdılar. Gerek genişleyen getiri makası gerekse TÜFE
tahvil getirisindeki artış ile net faiz marjının önceki çeyreğe göre ortalama
60 baz puan kadar artmasını öngörüyoruz.
Kur ve hazine işlem gelirlerinde azalma vergi etkisinde normalleşme. Bankalar önceki
çeyreğe kıyasla 3. çeyrekte hedge amaçlı kur pozisyon gelirleri ve hazine
alım satım kazançlarının sınırlı kaldığını belirttiler. Ayrıca önceki çeyrekte
kurumlar vergisi oranının %22’den %25’e yükseltilmesi nedeniyle bir defaya mahsus
gözlenen kazançlar bu çeyrekte olmayacak. Bu durumun özellikle Garanti Bankası,
İş Bankası ve Yapı Kredi’de önceki çeyreğe göre aşağı yönlü etkisi olacağını
düşünüyoruz.
Komisyon gelirlerinde kuvvetli artış: Özellikle kredi kartlarında, ihtiyaç kredilerinde
ve ticari kredilerde gözlenen canlanma bankaların komisyon gelirlerine
3. çeyrekte de olumlu yansıdı. Komisyon gelirlerindeki artış ortalama önceki çeyreğe
göre %12 ve ilk dokuz ay sonunda önceki yıla göre %30 düzeyinde gerçekleşti.
Kredi artışı üçüncü çeyrekte hızlandı. 3Ç21’de TL kredi artışı (Halkbank haricinde)
araştırma kapsamındaki bankalarda önceki çeyreğin üzerinde gerçekleşti. Bankalardan
aldığımız değerlendirmelere göre en yüksek kredi artışının Yapı Kredi’de
olmasını, diğer bankalarda artışın sektör ortalamasına yakın gelmesini bekliyoruz.
Halkbank’ta ise TL kredi hacminin yatay kalmasını bekliyoruz. Döviz kredilerde
ise Garanti Bankası ve Halkbank’ta önceki çeyreğe göre daralmalar, diğer
bankalarda yatay hacimler bekliyoruz.
Güçlü tahsilat ve düşük intikal karşılık baskısını azalttı: Sektör verilerinden
de izlendiği üzere bankaların sorunlu kredi hacmi 3Ç21’de yatay seviyelerde kaldı.
Bankalar, Covid-19 dönemine ilişkin 1 Ekim’de sona eren istisnanın etkisinin
son çeyrekte görüleceğini düşünüyor. Net kredi karşılıklarının da önceki çeyreğe
kıyasla Garanti Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’ta artmasını, diğer bankalarda
bir miktar azalmasını öngörüyoruz. Özellikle kamu bankalarındaki artış önceki
dönem uygulanan karşılık politikasının artan marjların sağladığı esneklikle biraz
daha sıkılaştırıldığını gösteriyor.
Faaliyet giderleri kontrollü seyrediyor: İş Bankası ve Halkbank dışında bankaların
3Ç21 faaliyet giderlerinin önceki çeyreğe göre tek haneli artışlar göstermesini
bekliyoruz. Buna karşılık İş Bankası’nın faaliyet giderlerinin mevsimsellikten
kaynaklanan baz etkisiyle %9 azalması, Halkbank’ta ise önceki çeyrek silinen
ikramiye karşılığının yeniden gider kaydedilmesiyle %15 düzeyinde artmasını bekliyoruz.
Tahminlerimiz, aynı zamanda bankalarda faaliyet giderlerindeki yıllık
artışın ortalama %13 düzeyinde olacağını gösteriyor.