Sayfa 6716/7020 İlkİlk ... 5716621666166666670667146715671667176718672667666816 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 53,721 - 53,728 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Alman yazar ve sair ( Alfred Georg Hermann ' Fredi ' Henschke ) Klabund’un dogum yildonumu ( 4 Kasim 1890 )

    Renk denilen birseyden soz ediyorlar durmadan
    Ve bazi seylere kirmizi ya da rengarenk diyorlar,
    Ve altin gibiymis bugday demetleri
    Ve masmaviymis engin gokyuzu kubbesi
    Ne haberim olabilir ki gulden, insan ve keciden ?
    Bulanik bir delik gibi geliyor bana dunya
    Kirik el ve ayaklarimla surunerek girdigim,
    Ve simdi, sessiz bir tas parcasi, yatiyorum yerde,
    Gozlerin var diyorlar bana. Nerde,
    Nerdeler? Durmadan soz ediyorlar: gormek,
    Ve fikri olmaktan: dusuncelerle uzun yuruyusler yapmaktan cimenler ustunde
    Alayla bana guluyorlar: Kor, sevin,
    Cirkin ve karanlik dunyayi gormedigine,
    Ama karanlik: ne demek ? Bilirdim, gorebilseydim.
    Duyumsadigim tek sey var: agir bir yukum artik kendime.
    Recine gibi damliyor ruhum varligimin agacindan.



    Sie nennen immer eine Farbe
    Und nennen etwas rot und bunt,
    Und golden sei die Garbe
    Und blau des Himmels riesig Rund.
    Was weiß denn ich von Rose, Mensch und Ziege ?
    Mir ist die Welt ein trübes Loch,
    In das ich mit gebrochnen Gliedern kroch,
    Und nun, ein stummer Stein, am Boden liege.
    Sie sagen, ich hätte Augen. Wo,
    Wo sind sie ? Sie sagen immer: sehen,
    Und meinen: mit Gedanken weit über die Wiese gehen.
    Sie lachen mich aus: Blinder, sei froh,
    Daß du die Welt nicht siehst, häßlich ist sie und schwarz.
    Aber schwarz: was ist das? Ich wüßt es, wenn ich sehend wär.
    Ich fühle nur dies: ich bin mir selbst so lastend schwer
    Vom Baume meines Seins tropft meine Seele wie Harz.

  2. Avusturyali psikanalizin kurucusu ve norolog Sigmund Freud, Duslerin Yorumu ( Die Traumdeutung - L'interpretazione dei sogni - The Interpretation of Dreams ) kitabini ilk kez 4 Kasim 1899 tarihinde Franz Deuticke araciligiyla Leipzig'te yayimladi.





    " Erdemli insanlar, kotu insanlarin gercek hayatta yaptiklarini kendi hayal dunyalarinda yasamakla yetinen kimselerdir. / Daß der Tugendhafte sich begnügt, von dem zu träumen, was der Böse im Leben tut. / L'uomo virtuoso si limita a sognare quel che l'uomo malvagio fa nella vita. / The virtuous man contents himself with dreaming that which the wicked man does in actual life. "


  3. Avusturyali ressam Richard Gerstl’in olum yildonumu ( 4 Kasim 1908 )

    Die Schwestern Karoline und Pauline Fey, 1905




    Frau mit Kind ( Mathilde Schönberg mit Tochter Gertrud ), 1906


  4. Ingiliz asker ve sair Wilfred ( Edward Salter ) Owen’in olum yildonumu ( 4 Kasim 1918 )





    Iki buklum, cuval giymis yasli dilenciler gibi,
    Carpik bacakli, acuzeler gibi oksurerek, kufurlerle gectik icinden camurun
    Basimiza musallat olan roketlere sirtimiza cevirene kadar
    Ve uzaktaki cadirlarimiza dogru yurumeye basladik yorgun.
    Adamlar yururken uyukluyordu. Bircogu botlarini kaybetmis
    Ama topallamaya devam ettiler, kan-nalli. Hepsi sakatlandi; hepsi kor;
    Yorgunluktan sarhos; arkalarinda patlayan yorgun, kendilerinden ustun cikmis
    mermi kovanlarinin ugultularina bile sagir.

    Gaz! Gaz! Acele edin, cocuklar! – El yordamiyla o sakar gaz maskelerini
    Takmanin mutlulugu tam zamaninda;
    Ama hala bagirip tokezliyordu biri,
    Atesin ya da kirecin icinde bocalayan bir adam gibi bosuna…
    Icinden los, dumanli camlarin ve yesil isigin,
    Yesil bir denizin dibindeymisim gibi, gordum onu bogulurken.

    Butun ruyalarimda, onunde caresiz bakislarimin,
    Bana dogru atiliyor, oluk-oluk, tikaniyor, boguluyor.

    Bazi duman-alti ruyalarda, yuruyebilseydiniz siz de
    Onu icine firlattigimiz vagonun arkasindan,
    Ve izleyebilseydiniz debelenen beyaz gozlerini yuzunde,
    Sarkmis suratini, sanki bikmis bir seytan gunahlardan;
    Duyabilseydiniz, her sarsilisinda, oluk oluk gelen kani
    Kopukle tahrip edilmis cigerlerinden,
    Kanser gibi mustehcen, gevisi kadar aci
    Masum dillerdeki hakir, dermansiz yaralarin,
    Dostum, bunca keyifle soyleyemezdiniz,
    Umutsuz bir za fere heves eden cocuklara
    O eski yalani: “ Tatli ve Sereflidir
    Olmek Vatanin Icin.”
    ( Dulce et Decorum est Pro Patria Mori )

  5. Gunluk yazari ve Rus yazar Lev Tolstoy’un karisi Kontes Sophia Andreyevna Tolstaya’nin olum yildonumu ( 4 Kasim 1919 )



    “ Herseye bos verip, bu yasam bicimini su ya da bu sekilde sona erdirmeyi cok isterdim. Yasamaktan , ugrasmaktan ve aci cekmekten biktim Tanrim. Yakinlarimin bilincsiz hinclari ve bencillikleri oylesine korkunc ki. Peki , tum bu isleri neden yapiyorum? Bilmiyorum ama yapmam gerektigini saniyorum... ”



    “ My God, how often I long to abandon it all and take my life. I am so tired of struggling and suffering. The egotism and unconscious malice of the people one loves most is very great indeed ! Why do I carry on despite all this ? I don’t know; I suppose because I must… ”



    “ Dahi icin rahat, neseli, huzurlu bir ortam yaratmak gerek. Dahiyi yedirmek, yikamak, giydirmek, yazilarini hesaplanamayacak kadar cok kez kopya etmek gerek; baris icinde yasamasi icin kiskancligini kiskirtmamak ve onu sevmek gerek; duzeylerine ulasmak icin tum zamanini Epiklet, Sokrat, Buda ve benzerlerine adadigindan, kendi dogurttugu bir suru cocugun, dahiyi gurultuleriyle tedirgin etmemesini saglamak ve onlari besleyip yetistirmekte gerek… ”



    “ For a genius one has to create a peaceful, cheerful, comfortable home. A genius must be fed, washed and dressed, must have his works copied out innumerable times, must be loved and spared all cause for jealousy, so he can be calm. Then one must feed and educate the innumerable children fathered by this genius, whom he cannot be bothered to care for himself, as he has to commune with all the Epictetuses, Socrateses and Buddhas, and aspire to be like them himself… ”

  6. Avusturyali ressam Albin Egger-Lienz'in olum yildonumu ( 4 Kasim 1926 )

    Der Totentanz von Anno Neun, 1906 – 1908




    Il Pranzo ( Mittagessen - 2. Fassung, 1910 )


  7. Prades Film Festivali, Manheim Film Festivali, San Sebastian Film Festivali, São Paulo Film Festivali, Lecce Film Festival, Tokyo Film Festivallerinden odulle donen Turk yonetmen, senarist ve yapimci Ali Ozgenturk’un dogum gunu ( 4 Kasim 1947 )


  8. Amerika dogumlu Ingiliz sair T. S. Eliot, 4 Kasim 1948 tarihinde “ Gunumuz siirine goze carpan ve oncu katkilarindan dolayi " gerekcesiyle Nobel Edebiyat Odulunu kazandigi Komite tarafindan aciklandi.

    ( Odul, kendisine 10 Aralik 1948 tarihinde Isvec, Stockholm City Hall'de torenle verildi. )





    O Sevgi’nin eskiziyle ve bu Cagri’nin sesiyle

    Birakmayacagiz arastirmaya yapmayi
    Ve butun arastirmalarimizin bitimi
    Basladigimiz yere ulasacak
    Ve sanki ilk kezmis gibi orayi taniyacak.
    Bilinmez, animsanmayan kapi araciligiyla
    Ulasmak en son kesfedilecek topraga
    Baslangictaki gibi;
    En uzun irmagin kaynaginda
    Sakli caglayanin sesi
    Ve elma agacindaki cocuklar
    Tanidik degil, cunku aranmamislardi
    Fakat isitilmislerdi, yari isitilmis, o denizin
    Iki dalgasi arasindaki o dinginlikte.
    Cabuk simdi, burada, simdi, hep –
    Tastamam yalinligin bir durumu
    (Her seyden daha az degil fiyati)
    Ve her sey iyi olacak ve
    Her seyin uslubu iyi olacak
    Atesten diller katlandiginda
    Taclanmis ates dugumu icine
    Ve ates ve gul birdir.

Sayfa 6716/7020 İlkİlk ... 5716621666166666670667146715671667176718672667666816 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •