Sayfa 6748/7020 İlkİlk ... 5748624866486698673867466747674867496750675867986848 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 53,977 - 53,984 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Italyan baba Polonyali anneden Roma’da dogan Fransiz sair, roman, kisa oyku ve oyun yazari, sanat elestirmeni Guillaume Apollinaire'nin olum yildonumu ( 9 Kasim 1918 )





    Cigliktan ipler
    Avrupa'yi bastan basa saran can sesleri
    Daragacinda asirlar
    Uluslari baglayan raylar
    Bunun surasinda iki uc kisiyiz
    Butun baglardan siyrilmisiz
    El ele verelim
    Dumanlari tarayan hircin yagmur
    Ipler
    Orulmus ipler
    Denizalti kablolari
    Kopruye donen Babil kuleleri
    Orumce-Din adamlari
    Tek bir bagla birlesen butun sevgililer
    Sonra daha SIK orulmus baska baska baglar
    Beyaz gun isinlari
    Baglar, baglanmalar
    Yalniz sizleri uyandirmak icin yaziyorum
    Ey duyular, sevgili duyular
    Hatıra dusmani
    Arzu dusmani
    Pismanlik dusmani
    Gozyasi dusmani
    Hala sevdgim her seye dusman
    Ey duyular, sevgili duyular.



    Bardagimda sarap, bir alev gibi titriyor.
    Bakin kayikci agirdan bir sarki tutturmus.
    Ay isiginda yedi kiz gormus, oyle diyor;
    Yesil saclari ta topuklarini bulurmus.

    Kalkin, turkuler soyleyin, oynayin yan yana;
    Kayikcinin sarkisini duymayayim gayri;
    Butun sarisin kizlari getirin yanima;
    Saclari orulmus durgun bakisli kizlari.

    Ren sarhostur, sularina asmalar vuran Ren;
    Uzerinde gecelerin altini serili.
    Yazi buyuleyen yesil sacli perilerden
    Bahseder olu bir ses, son nefesinde gibi.
    Bir kahkaha gibi kirilir kadehim birden.

  2. Amerikali roman yazari David Herbert Lawrence, Asik Kadinlar ( Women in Love ) romanini 9 Kasim 1920 tarihinde yayinci Thomas Seltzer araciligiyla New York’ta yayimladi.



    " Hepimiz oyle ic karartici birer yalanciyiz ki! Tek bildigimiz sey kendi kendimize yalan soylemek. Idealizmde kusursuz bir dunya yaratmisiz; temiz, durust, yeterli. Sonra da kalkip yeryuzunu pislikle iviyoruz; yasamayi utanc verici bir irgatliga ceviriyoruz; pislik icinde koşsusan bocekler misali. "



    “We are such dreary liars. Our one idea is to lie to ourselves. We have an ideal of a perfect world, clean and straight and sufficient. So we cover the earth with foulness; life is a blotch of labour, like insects scurrying in filth. "



    “ Insanligin kendisi kuruyup curudu aslini ararsan. Dallar salkim salkim insan dolu, hepsi de pek guzel, pek istah acici duruyor: yuzlerinden saglik fiskiran genc erkekler, genc kadinlar. Gelgelelim yakindan bakilinca hepsi de Sodom elmasi bunlarin. Daha dogrusu Olu Denizin meyvalari. Hic birinde anlam diye birsey yok. Icleri aci ve kokusmus kul dolu. ”



    “ The whole idea is dead. Humanity itself is dry-rotten, really. There are myriads of human beings hanging on the bush—and they look very nice and rosy, your healthy young men and women. But they are apples of Sodom, as a matter of fact, Dead Sea Fruit, gall-apples. It isn’t true that they have any significance—their insides are full of bitter, corrupt ash. ”

  3. Ispanyol ressam José Villegas Cordero’nun olum yildonumu ( 9 Kasim 1921 )

    Muerte del maestro, 1884 ( Museo de Bellas Artes de Sevilla )




    Baile andaluz de 1893


  4. Macar cagdas bilim felsefecisi Imre Lakatos’un dogum yildonumu ( 9 Kasim 1922 )



    " Eger bir bilim insaninin ( ya da matematikcinin ) bir olumlu horistigi ( heurisko ) varsa , gozlem yapmaya suruklenmeyi reddeder. ‘ Kanepesinde uzanip gozlerini kapatacak ve verileri bos verecektir. ’ Kuskusuz, yeri geldiginde Doga'ya zekice bir soru soracaktir; o zaman Doga'nin EVET'inden cesaret bulacak , fakat HAYIR'iyla sevki kirilmayacaktir. "



    "If a scientist ( or mathematician ) has a positive heuristic, he refuses to be drawn into observation. He will ‘lie down on his couch and forget about the data’... Occasionally, of course, he will ask Nature a shrewd question: he will then be encouraged by Nature's YES, but not discouraged by its NO. "


    " Bakmasini isteyecegim her seye kendi gozluguyle bakmayi ogrenmisken, ona benim gozlugumu takmanin neye benzedigini nasil gosterecegim ? "



    " How am I to show him what it would be like to wear my spectacles when he has already learned to look at everything I can point to through his own ? "



    “ Herhangi bir kurama kor bir sekilde baglilik entelektuel bir deger degildir; entelektuel bir suctur. ”

  5. Pulitzer Odullu Amerikali sair ve yazar Anne Sexton'in dogum yildonumu ( 9 Kasim 1928 )





    Sozcuklere dikkat edin,
    olaganustu olanlarina bile.
    Cunku olaganustu icin yapabilecegimizin en iyisini yapariz,
    kimi zaman sozcukler ari gibi sokarlar
    ve bir opucuk birakirlar igne yerine.
    Parmaklar gibi degerli olabilir sozcukler
    Ve kaya gibi guvenilirdir sozcukler
    kiciniza sokarsiniz onlari.
    Ama hem papatyalar hem de bereler gibi olabilirler.
    Yine de severim sozcukleri.
    Tavandan dusen guvercinlerdir sozcukler .
    Dizlerimde oturan alti kutsal portakaldir onlar.
    Sozcukler agaclardir,
    yaz'in bacaklari,
    Ve gunes,
    ve onun tutkulu yuzu
    Ne var ki sozcukler siklikla yaniltir beni.
    Soylemek istedigim o kadar cok sey var ki,
    Bir suru oykuler,
    betimlemeler,
    atasozleri, vb.
    Ama sozcukler yetersiz kalir,
    yanlis olanlari gelip oper beni.
    Kimi zaman ucarim bir kartal gibi
    ama bir calikusunun kanatlariyla
    Yine de sozcuklere dikkat etmeye ve kibar olmaya calisiyorum.
    Sozcuklere ve yumurtalara ozenle dokunmali.
    Bir kez kirildilar mi olanaksizdir
    Onarilmalari.



    “ Bu beni dehsetli bir ihtiyactan alikoymuyor – hadi soyleyeyim – dinden. Sonra gece disari cikip yildizlari resmediyorum ” ( Van Gogh’un kardesi Theo'ya yazdigi bir mektuptan )

    Sehir yerinde degil,
    sicak gokyuzunde bogulan bir kadin gibi
    yukselip kayan karasin bir agac disinda,
    Sehir sessiz, kayniyor gece onbir yildizla
    Ah! yildizli yildizli gece!
    Ben boyle olmek istiyorum

    Hareket halinde. Her biri canli
    Ay bile esniyor turuncu rengiyle
    surmek icin cocuklari, bir tanri gibi, gozunden
    Yasli ve esrarli bir yilan yildizlari yutuyor
    Ah! yildizli yildizli gece!
    Ben boyle olmek istiyorum:

    Atilip kollarina gecenin canavarinin
    o buyuk ejderha tarafindan yutularak
    hayatimdan kopmak istiyorum, izsiz isaretsiz
    ne bir dans
    ne bir aglama.

  6. 2002 yilinda Kadersizlik romaniyla Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Macar yazar Imre Kertesz'in dogum yildonumu ( 9 Kasim 1929 )



    " Insan hicbir sacmaligi cok dogal bir seymis gibi yasayamaz ve simdiden biliyorum ki mutluluk yolumun uzerinde kacinilmaz bir tuzak gibi beni bekliyor. Cunku orada, oradaki bacalarda bile dumanlarin kesildigi anlarda mutluluga benzeyen bir sey vardi. Belki de asil bu deneyim benim icin unutulmaz kalacak ama herkesin ogrenmek istedigi sadece kotu olan, sadece ' dehset '. Evet, eger bir daha sorarlarsa, onlara bunu, toplama kampindaki bu mutlulugu anlatmaliyim. "



    " For even there, next to the chimneys, in the intervals between the torments, there was something that resembled happiness. Everyone asks only about the hardships and the “atrocities,” whereas for me perhaps it is that experience which will remain the most memorable. Yes, the next time I am asked, I ought to speak about that, the happiness of the concentration camps.”



    " Onlar da istasyondan banyoya gitmislerdi.Bizim gibi onlara da elbise askilari,numaralar ve banyo da nasi davranilacagia iliskin bilgi verilmisti.Iddialara gore berberler de oradaydive onlara da sabun verilmisti.Sonra onlar da borularin ve vanalarin bulundug banyo bolumune girmisleri. Yalniz onlara yukaridan su degil gaz vermislerdi. " Kadersizlik



    " They too had proceeded from the station to the baths. They too had been informed about the hooks, the numbers, and the washing procedure, just the same as us. The barbers were also there, so it was alleged, and the bars of soap were handed out in just the same way. Then they too had entered the bathroom itself, with the same pipes and showerheads, so I heard, only out of these came, not water, but gas. "

  7. Italyan film yonetmeni, senarist ve aktor Marco Bellocchio'nun dogum gunu ( 9 Kasim 1939 )




  8. Italyan ressam ve yazar ( Gino Bonichi ) Scipione'nin olum yil donumu ( 9 Kasim 1933 )

    Cardinale decano, 1930 ( Galleria d'arte moderna di Roma Capitale )




    Piazza Navona, 1930


Sayfa 6748/7020 İlkİlk ... 5748624866486698673867466747674867496750675867986848 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •