Artan

38,72 10 18:10
1,32 10 18:10
156,20 10 18:10
145,20 10 18:10
13.620,00 9.99 18:10
Artan Hisseler

Azalan

30,96 -10 18:10
14,64 -9.96 18:10
585.100,00 -9.85 18:10
28,46 -8.19 18:10
2,79 -7.31 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

12.407.378.932,25 18:10
8.790.086.131,88 18:10
6.391.210.512,19 18:10
6.249.460.477,35 18:10
5.938.404.533,40 18:10
Tüm Hisseler
Arama sonucu : 1173 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Beyaz Yaka İçin Tasarruf ve Yatırım Koçluğu-3

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1. #1
     Alıntı Originally Posted by Dudu Yazıyı Oku
    Sana bir hayat tavsiyesi:
    Coluk cocuga gelecekte de surduremeyecegin bir hayat standarti hic bir zaman verme.
    Surduremedigin zaman senden kotusu olmaz.

    Syg,
    Güne çok güzel bir anekdotla başlamışsın tebrikler.
    Bende gerçek bir hikaye anlatayım. Memur bir ailenin 3 erkek çocuğundan biri olan arkadaşım var.Çok çalışkandır, şuan 48 yaşında. Kariyerinde üst yönetim danışmanı, genel müdür yardımcısı vb pozisyonlarda çalıştı. Bundan 5 yıl önce genel müdür yardımcısı olduğu elektrik üretim ve dağıtım firmasından ayrıldı. Sektörde çok bilgili ve hakim biri olduğu için 3 ortak başka bir enerji üretim ve dağıtım firması kurdular. Şuan 400 milyon dolar piyasa değeri olan bir firmanın 1/3 ortağı.
    Bu arkadaşım şuan halen passat araca biner ve mütevazi bir evde yaşıyor. Genelde tarzı da böyledir ama altta yatan nedenin, şuanda ortaokul ve liseye giden çocukları olduğunu söyledi. Eğer ki onlara maddi durumumuzun çok iyi olduğunu hissettirir ve sonsuz alım gücü sunarsam yaşam mücadelesini çok erken bırakırlar diyor. Mücadele ederek iyi okullarda okumalarını, kendi çabalarıyla bir yerlere gelmelerini istiyor, bu yolda gerektiği kadar ne eksik ne fazla desteğini veriyor.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  2.  Alıntı Originally Posted by pit Yazıyı Oku
    Güne çok güzel bir anekdotla başlamışsın tebrikler.
    Bende gerçek bir hikaye anlatayım. Memur bir ailenin 3 erkek çocuğundan biri olan arkadaşım var.Çok çalışkandır, şuan 48 yaşında. Kariyerinde üst yönetim danışmanı, genel müdür yardımcısı vb pozisyonlarda çalıştı. Bundan 5 yıl önce genel müdür yardımcısı olduğu elektrik üretim ve dağıtım firmasından ayrıldı. Sektörde çok bilgili ve hakim biri olduğu için 3 ortak başka bir enerji üretim ve dağıtım firması kurdular. Şuan 400 milyon dolar piyasa değeri olan bir firmanın 1/3 ortağı.
    Bu arkadaşım şuan halen passat araca biner ve mütevazi bir evde yaşıyor. Genelde tarzı da böyledir ama altta yatan nedenin, şuanda ortaokul ve liseye giden çocukları olduğunu söyledi. Eğer ki onlara maddi durumumuzun çok iyi olduğunu hissettirir ve sonsuz alım gücü sunarsam yaşam mücadelesini çok erken bırakırlar diyor. Mücadele ederek iyi okullarda okumalarını, kendi çabalarıyla bir yerlere gelmelerini istiyor, bu yolda gerektiği kadar ne eksik ne fazla desteğini veriyor.
    Bu konuda denge bulunması taraftarıyım. İmkan varken de, çocuklar ile o imkanlar paylaşılmalı.

    Mesela, babam 5 dairesi var. Abim 40-45 yaşında kirada oturuyordu. Babam, evlerden birisini satıp, abimin oturacağı ev almadı. (kendi alsın biz kendimiz yaptık diyor). İmkanın var, paylaş. E ne oldu? Evler 30-40 senelik. Kiracılar sürekli borç takıp gidiyor. En son kiracı elektrik faturasını ödememiş. (Abonelik babamın üstüne). babam gitti 1.200 TL fatura ödedi. Kirayı da çok düşük tutuyor. Ne demek istiyorum? Çocuklarından sakınıyorlar, aman şımarmasın diye, varlık içinde yokluk çekiyorlar. Ben herşeyi kendim yaptım. Evlenirken bile, hep eşimle birlikte yaptık her şeyi. Aileler elini cebine atmadı.

    E ne oldu? 20-25 yaşına kadar, çekingen, ezik, güçsüz ve özgüvensiz büyüdük. Sadece cebimiz değil, ruhumuz da fakirdi. Dışarıda yemek yemeyi bilmezdik. İmkan var ama yapmadılar. Mesela, eşimin babasının arabası var. Ama eşime hiç vermezmiş arabayı. Kendin çalış kazan diye. Anlamsız. Her 2 anne babamızın da, 5-6 tane dairesi var. Totalde 10 daire. Ama çocuklar ile paylaşmıyorlar. Ya 1er tanesini sat, çocukların hayata atıldıklarında, 25-30 yaşlarında ver. Ya da onlara 1 ev al. Yapmadılar. Abimle biz, 2 kardeşiz. ÇOcukluğumuzda hep borç içinde büyüdü ailemiz. (Neden ev yapıyorduk?). 30 sene geçti, evler çürüdü ama bize faydası olmadı. Muhtemelen çocuğuma faydası olacak. Arada bizim nesil (Abimle biz) kaynadı.

    Kısacası, denge olmalı bu hayatta.

  3.  Alıntı Originally Posted by varsayım Yazıyı Oku
    Bu konuda denge bulunması taraftarıyım. İmkan varken de, çocuklar ile o imkanlar paylaşılmalı.

    Mesela, babam 5 dairesi var. Abim 40-45 yaşında kirada oturuyordu. Babam, evlerden birisini satıp, abimin oturacağı ev almadı. (kendi alsın biz kendimiz yaptık diyor). İmkanın var, paylaş. E ne oldu? Evler 30-40 senelik. Kiracılar sürekli borç takıp gidiyor. En son kiracı elektrik faturasını ödememiş. (Abonelik babamın üstüne). babam gitti 1.200 TL fatura ödedi. Kirayı da çok düşük tutuyor. Ne demek istiyorum? Çocuklarından sakınıyorlar, aman şımarmasın diye, varlık içinde yokluk çekiyorlar. Ben herşeyi kendim yaptım. Evlenirken bile, hep eşimle birlikte yaptık her şeyi. Aileler elini cebine atmadı.

    E ne oldu? 20-25 yaşına kadar, çekingen, ezik, güçsüz ve özgüvensiz büyüdük. Sadece cebimiz değil, ruhumuz da fakirdi. Dışarıda yemek yemeyi bilmezdik. İmkan var ama yapmadılar. Mesela, eşimin babasının arabası var. Ama eşime hiç vermezmiş arabayı. Kendin çalış kazan diye. Anlamsız. Her 2 anne babamızın da, 5-6 tane dairesi var. Totalde 10 daire. Ama çocuklar ile paylaşmıyorlar. Ya 1er tanesini sat, çocukların hayata atıldıklarında, 25-30 yaşlarında ver. Ya da onlara 1 ev al. Yapmadılar. Abimle biz, 2 kardeşiz. ÇOcukluğumuzda hep borç içinde büyüdü ailemiz. (Neden ev yapıyorduk?). 30 sene geçti, evler çürüdü ama bize faydası olmadı. Muhtemelen çocuğuma faydası olacak. Arada bizim nesil (Abimle biz) kaynadı.

    Kısacası, denge olmalı bu hayatta.
    Ben bu duruma varyemez amca gibi olmamak lazım diyorum. Twitter'da geçen yazmıştım, adam sürekli hisse biriktirmiş, sürekli finansal özgür olacağım, 4-5 milyon tl lik hissem olacak, yıllık 300-400 bin tl lik temettü gelirim olacak, onunla hayatımı yaşayacağım...ne zaman, 60 tan sonra..iyi de sanki elinde tapu va 60 ı göreceksin diye, ya da belki 62 de öldün...2 sene için miydi onca çaba.

    Bu yüzden ben şunu tavsiye ediyorum..kendinize 60, bilemedin 65 yıl yıl ömür biçin...buna göre biriktirip, buna göre harcayın..zaten tasarruflu, makul bir yaşam yaşayan istese de abartamaz, har vurup harman savuramaz..ne kadar harcasa da 65 te yine baya bir birikimi olacaktır...el ayak tutuyorken, sağlıylken bazı şeyleri yaşamak lazım.

    aynı şey çocuklar için de geçerli..lisede yaşanacak, üni de yaşanacak şeyler farklıdır..bunları 30 dan sonra yaşayamazsın..mesela biz çok gariban okuduk üni de..babamın olsa söke söke alırdım parasını, rahmetli de çok az olan parasını esirgemezdi

    yarın kızım, ya da oğlum üniye gidecek, arabamı vermeyeceğim, akıl alır gibi değil...kendim binmem ona veririm, çocuğun havası olur, kız arkadaşı ile bir yerlere gider...araba o yaşlarda güzel, yoksa 60 tan sonra o kadar cazip gelmiyor bana.

    burada yine varsayımın dediği gibi denge önemli..bol keseden harcayıp sonra muhtaç olmak da, hiç harcamayıp kendi dahil herkesten mahrum bırakan da yanlı yolda bence.

    ara ara hatuna diyorum...üç kuruş kira aldığımız bir evimiz var, satalım, yiyelim güzel güzel...yok diyor, çocuklara birer ev klasın diyor...ben satıp ailecek yeme taraftarıyım böyle değildim, makul-mütevazı yaşama olayından sıkılmaya başladım galiba
    Önemli dönüm noktalarını, beğendiğim analizleri Twitter dan da paylaşıyorum...@cautionary53

  4. #4
     Alıntı Originally Posted by varsayım Yazıyı Oku
    Bu konuda denge bulunması taraftarıyım. İmkan varken de, çocuklar ile o imkanlar paylaşılmalı.

    Mesela, babam 5 dairesi var. Abim 40-45 yaşında kirada oturuyordu. Babam, evlerden birisini satıp, abimin oturacağı ev almadı. (kendi alsın biz kendimiz yaptık diyor). İmkanın var, paylaş. E ne oldu? Evler 30-40 senelik. Kiracılar sürekli borç takıp gidiyor. En son kiracı elektrik faturasını ödememiş. (Abonelik babamın üstüne). babam gitti 1.200 TL fatura ödedi. Kirayı da çok düşük tutuyor. Ne demek istiyorum? Çocuklarından sakınıyorlar, aman şımarmasın diye, varlık içinde yokluk çekiyorlar. Ben herşeyi kendim yaptım. Evlenirken bile, hep eşimle birlikte yaptık her şeyi. Aileler elini cebine atmadı.

    E ne oldu? 20-25 yaşına kadar, çekingen, ezik, güçsüz ve özgüvensiz büyüdük. Sadece cebimiz değil, ruhumuz da fakirdi. Dışarıda yemek yemeyi bilmezdik. İmkan var ama yapmadılar. Mesela, eşimin babasının arabası var. Ama eşime hiç vermezmiş arabayı. Kendin çalış kazan diye. Anlamsız. Her 2 anne babamızın da, 5-6 tane dairesi var. Totalde 10 daire. Ama çocuklar ile paylaşmıyorlar. Ya 1er tanesini sat, çocukların hayata atıldıklarında, 25-30 yaşlarında ver. Ya da onlara 1 ev al. Yapmadılar. Abimle biz, 2 kardeşiz. ÇOcukluğumuzda hep borç içinde büyüdü ailemiz. (Neden ev yapıyorduk?). 30 sene geçti, evler çürüdü ama bize faydası olmadı. Muhtemelen çocuğuma faydası olacak. Arada bizim nesil (Abimle biz) kaynadı.

    Kısacası, denge olmalı bu hayatta.
    Bende dengeden yanayım. Ayrıca o arkadaşım da dengeli ve çocuklarının gerçek ihtiyaçlarını iyi şekilde karşılıyor. Ama zenginlik ve bolluk hissettirmiyor çünkü dediğim gibi çocukların hayat anlamında erkenden havlu atmalarını istemiyor. Mücadele ve çaba ettikçe kaynakları açıyor onlara.
    Benim bu konuda gözlediğim birçok olay oldu. Örneğin yakın bir dostumun benim oğlanla yaşıt oğlu var. 8-9 yaşında en iyisinden cep telefonu vardı. Özel okula gidiyor, çocuğa herşeyi bol bol sunuyorlar. Ama çocuk akademik anlamda başarısız, çok sorumsuz, her türlü haylazlık var. Ben benim oğlanla arkadaş olmasını dahi istemiyorum.
    Babası da iyi kötü bir özel okulda okuturum sonra gelir bizim işleri devralır vb görüşünde. Bu arada arkadaşım inşaat işi yapıyor, büyük bir özel hastanenin %15 ortağı vs. Şimdi bu çocuk hayat anlamında mücadele eder mi? seneye lgs sınavına girecek, hiçbir başarı göstermeyeceğine eminim. Çünkü babasının onu yine aynı özel okula göndereceğini ve sürecin sonunda özel bir üniversitede çaba göstermeden okuyacağını biliyor.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  5.  Alıntı Originally Posted by pit Yazıyı Oku
    Bende dengeden yanayım. Ayrıca o arkadaşım da dengeli ve çocuklarının gerçek ihtiyaçlarını iyi şekilde karşılıyor. Ama zenginlik ve bolluk hissettirmiyor çünkü dediğim gibi çocukların hayat anlamında erkenden havlu atmalarını istemiyor. Mücadele ve çaba ettikçe kaynakları açıyor onlara.
    Benim bu konuda gözlediğim birçok olay oldu. Örneğin yakın bir dostumun benim oğlanla yaşıt oğlu var. 8-9 yaşında en iyisinden cep telefonu vardı. Özel okula gidiyor, çocuğa herşeyi bol bol sunuyorlar. Ama çocuk akademik anlamda başarısız, çok sorumsuz, her türlü haylazlık var. Ben benim oğlanla arkadaş olmasını dahi istemiyorum.
    Babası da iyi kötü bir özel okulda okuturum sonra gelir bizim işleri devralır vb görüşünde. Bu arada arkadaşım inşaat işi yapıyor, büyük bir özel hastanenin %15 ortağı vs. Şimdi bu çocuk hayat anlamında mücadele eder mi? seneye lgs sınavına girecek, hiçbir başarı göstermeyeceğine eminim. Çünkü babasının onu yine aynı özel okula göndereceğini ve sürecin sonunda özel bir üniversitede çaba göstermeden okuyacağını biliyor.
    Bu bahsettiğiniz konular, finansa değil, eğitime giriyor. Tam tersi fakir olup da, cok ciddi şımarık olan, herşeyde hazıra konan tipler var.

    90'larda İzmir'in en prestijli kolejlerin birinde, tam burslu okudum 7 sene. Çok zengin çocuklar vardı. Kimisi itici derecede şımarık umursamaz iken, kimisi de çok daha mütevazi idi... Ama ortak noktaları, üst düzey yaşıyorlardı. Sonuç olarak, zengin de olsanız, zenginliği yaşayabilmek ayrı kültür.

  6.  Alıntı Originally Posted by varsayım Yazıyı Oku
    Bu konuda denge bulunması taraftarıyım. İmkan varken de, çocuklar ile o imkanlar paylaşılmalı.

    Mesela, babam 5 dairesi var. Abim 40-45 yaşında kirada oturuyordu. Babam, evlerden birisini satıp, abimin oturacağı ev almadı. (kendi alsın biz kendimiz yaptık diyor). İmkanın var, paylaş. E ne oldu? Evler 30-40 senelik. Kiracılar sürekli borç takıp gidiyor. En son kiracı elektrik faturasını ödememiş. (Abonelik babamın üstüne). babam gitti 1.200 TL fatura ödedi. Kirayı da çok düşük tutuyor. Ne demek istiyorum? Çocuklarından sakınıyorlar, aman şımarmasın diye, varlık içinde yokluk çekiyorlar. Ben herşeyi kendim yaptım. Evlenirken bile, hep eşimle birlikte yaptık her şeyi. Aileler elini cebine atmadı.

    E ne oldu? 20-25 yaşına kadar, çekingen, ezik, güçsüz ve özgüvensiz büyüdük. Sadece cebimiz değil, ruhumuz da fakirdi. Dışarıda yemek yemeyi bilmezdik. İmkan var ama yapmadılar. Mesela, eşimin babasının arabası var. Ama eşime hiç vermezmiş arabayı. Kendin çalış kazan diye. Anlamsız. Her 2 anne babamızın da, 5-6 tane dairesi var. Totalde 10 daire. Ama çocuklar ile paylaşmıyorlar. Ya 1er tanesini sat, çocukların hayata atıldıklarında, 25-30 yaşlarında ver. Ya da onlara 1 ev al. Yapmadılar. Abimle biz, 2 kardeşiz. ÇOcukluğumuzda hep borç içinde büyüdü ailemiz. (Neden ev yapıyorduk?). 30 sene geçti, evler çürüdü ama bize faydası olmadı. Muhtemelen çocuğuma faydası olacak. Arada bizim nesil (Abimle biz) kaynadı.

    Kısacası, denge olmalı bu hayatta.
    valla okuyunca tebessüm ettim bu kadar ağır olmasada benzer duruma yakın hisleri yaşadım. İsteyince eksik etmiyorlardı ama istemek olay zaten. İşin %99u o.
    Bu arada aslında onlarda varlık içinde olduklarının farkında değiller. Parayı çok verimsiz yönetiyorlar ama betonu sosyal güvence olarak gördükleri için yadırgamamaya çalışıyorum. Şimdi de hafta içi turlara katılın farklı arkadaşlar edini gezin gezin, diye söylüyorum nafile arabayı yenile diyorum 17 yaşında olmuş araç ama "eski" insanları değiştirmek zor.

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •