Sayfa 6884/7020 İlkİlk ... 5884638467846834687468826883688468856886689469346984 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 55,065 - 55,072 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Romantik donemin onde gelen sairlerinden Ingiliz William Wordsworth'un olum yildonumu ( 23 Nisan 1850 )





    Dolastim yalniz bir bulut gibi havada suzulen
    Vadilerin ve tepelerin uzerinden,
    Gordugum zaman toplanmis aniden,
    Bir kalabalik, altin nergis ciceklerinden;
    Golun yaninda, agaclarin altinda,
    Cirpinarak meltemde danseden.
    Yildizlar gibi devamli parlayan
    Ve samanyolunda goz kirpan,
    Hic bitmeyen bir sirada uzandilar
    Bir koyun sinirinda yanisira dizilerek:
    On bin tanesini gordum bir bakista,
    Kafasini sallayan neseli bir dansta.
    Dalgalar dansetti onlarin yaninda; fakat onlar
    Coskunlukta parlayan dalgalardan ustun ciktilar:
    Bir sair keyiften baska bir sey duyamazdi
    Boyle sen bir beraberlikten:
    Gozumu diktim baktim "baktim" fakat az dusundum
    Bana ne zenginlik getirdigini bu gosterinin:
    Cunku SIK SIK, yatarken kanapemin Uzerinde
    Bos ve dalgin bir ruh haliyle,
    Geri parliyorlar o ice donuk gozun uzerinde
    Ki mutlulugudur yalnizligin;
    Ve sonra kalbim doluyor zevkle,
    Ve dans ediyor nergis cicekleriyle.

  2. Pagliacci operasinin yaraticisi Italyan besteci Ruggero Leoncavallo'nun dogum yildonumu ( 23 Nisan 1857 )



    Afedersiniz! Bir sey soyleyebilir miyim ?
    Bayanlar! Baylar!
    Kendi kendimi takdim ettigim icin kusuruma bakmayin.
    Ben, oyunun girizgah bolumuyum;
    Yazarimiz antik zamanlardan kalma maskeleri tekrar sahnelemeye karar verdigi icin,
    Eski adetleri de tekrarlamak istedi,
    Bu yuzden beni tekrardan huzurlariniza cikartti.
    Ama ‘Doktugumuz goz yaslari gercek degil!
    Izdiraplarimiz ve acilarimiz sizi telasa dusurmesin’
    demem icin degil elbette!...



    Si può?... Si può?... poi salutando
    Signore! Signori!... Scusatemi
    se da sol me presento.
    Io sono il Prologo:
    Poiché in iscena ancor
    le antiche maschere mette l'autore, in parte ei vuol riprendere
    le vecchie usanze, e a voi di nuovo inviami.
    Ma non per dirvi come pria: 'Le lacrime che noi versiam son false!
    Degli spasimi e de' nostri martir
    non allarmatevi!' No! No!...

  3. 1918 Nobel Fizik Odulu sahibi Alman fizikci Max Planck'in dogum yildonumu ( 23 Nisan 1858 )



    " Hangi sahada olursa olsun, bilimle ciddi sekilde ilgilenen herkes, bilim mabedinin kapisindaki su yaziyi okuyacaktir. 'Iman et'. Iman, bilim adamlarinin vazgecemeyecegi bir vasiftir. / Jeder, der sich ernsthaft wissenschaftlicher Arbeit irgendeiner Art gewidmet hat, wird sich darüber klar, dass über dem Eingang zu den Toren des Tempels der Wissenschaft die Worte geschrieben stehen: Du musst Glauben haben. Es ist eine Eigenschaft, ohne die ein Wissenschaftler nicht auskommen kann. "

  4. Fransiz roman ve kisa oyku yazari Jules Amédée Barbey d'Aurevilly'nin olum yildonumu ( 23 Nisan 1889 )



    " Cok, cok uzun yillar onceydi, avlanmak uzere Bati'daki batakliklara gidiyordum, –o tarihlerde, gidecegim yerlerle tren baglantisi olmadigindan– Rueil Satosu kavsagindan gecen ve o sirada icinde tek bir yolcu bulunan — posta arabasina binmistim. Her bakimdan dikkati ceken ve kibar cevrelerde SIK SIK karsilastigim icin tanidigim bu kisiyi, izninizle Brassard Vikontu diye adlandiracagim. Yersiz bir onlem herhalde! Paris'in kibar cevreleri denilen yuzlerce kisi onun gercek adini suraya konduruverir—Saat aksam bes sulariydi. Gunesin solgun isiklari, arabacinin her kirbac saklatisinda –yasamin aynasi gibi, her yola cikista kirbacini daima siddetle saklatir arabaci!– agir agir yukselen sirim gibi sagrilarini gordugumuz dort guclu atin dortnalasinda ucarcasina ilerledigimiz, iki yaninda kavaklar ve cayirlar uzanan tozlu yolu aydinlatiyordu. "



    " Il y a terriblement d’années, je m’en allais chasser le gibier d’eau dans les marais de l’Ouest, – et comme il n’y avait pas alors de chemins de fer dans le pays où il me fallait voyager, je prenais la diligence de qui passait à la patte d’oie du château de Rueil et qui, pour le moment, n’avait dans son coupé qu’une seule personne. Cette personne, très remarquable à tous égards, et que je connaissais pour l’avoir beaucoup rencontrée dans le monde, était un homme que je vous demanderai la permission d’appeler le vicomte de Brassard. Précaution probablement inutile ! Les quelques centaines de personnes qui se nomment le monde à Paris sont bien capables de mettre ici son nom véritable… Il était environ cinq heures du soir. Le soleil éclairait de ses feux alentis une route poudreuse, bordée de peupliers et de prairies, sur l**uelle nous nous élançâmes au galop de quatre vigoureux chevaux dont nous voyions les croupes musclées se soulever lourdement à ch**ue coup de fouet du postillon. "

  5. Turk sair, yazar, edebiyat ogretmeni, yayimci ve siyasetci Yusuf Ziya Ortac'in dogum yildonumu ( 23 Nisan 1895 )

    Soyluyor birer gunes yakarak bagrimizda,
    Bir tarihi yolundan cevirecek sozleri.
    Yirmi milyon bakisla isildiyor gozleri,
    Toplayip bir milletin butun umitlerini.

    Bir kan gibi gezerek yurdun damarlarini
    Bu ses bir yurek gibi her goguste atiyor.
    Bu ses yurdu sevgiden bir kolla kusatiyor,
    Dogmamis nesillerine kurutarak terini.

    Celikten bir set gibi dagitarak ruzgari
    Asacak uzerinden mesafeyle zamanin,
    Yanacak ocaginda yarin her fabrikanin
    Ve bu sesle donecek yarinin motorlari.



    He speaks in our hearts, burning like the sun,
    Words that will stand on the path of history.
    Eyes flash with 20 million glances,
    All the hopes of a nation.

    Flowing through the veins of the nation like blood
    That voice beats like a heart in every breast.
    That voice wraps an arm of love around the nation,
    And will dry the sweat of the yet unborn.

    Like a steel wall breaking apart the wind
    It will break through the gap of time,
    It will burn in the furnaces of the factories
    And engines will turn to the sound of it.

  6. #55070
    Sn Terraluna merhaba

    Taze taze yazıyorum. Ben az önce ne gördüm biliyor musunuz?

    Burda bir tablo beğenip ekran görüntüsü yapmıştım. İtalyan bir ressama aitti sanirim. Arkadasim bilgisayarımda görüp neresi burası diye sormuştu bana. Bol yeşilli bir doğa resmiydi.

    Birebir aynısını gördüm şimdi Aklıma siz geldiniz hemen ve bir selam vermek istedim.

    Günleriniz güzel gecsin

  7.  Alıntı Originally Posted by Dore Yazıyı Oku
    Sn Terraluna merhaba

    Taze taze yazıyorum. Ben az önce ne gördüm biliyor musunuz?

    Burda bir tablo beğenip ekran görüntüsü yapmıştım. İtalyan bir ressama aitti sanirim. Arkadasim bilgisayarımda görüp neresi burası diye sormuştu bana. Bol yeşilli bir doğa resmiydi.

    Birebir aynısını gördüm şimdi Aklıma siz geldiniz hemen ve bir selam vermek istedim.

    Günleriniz güzel gecsin
    Sevgili Dore,

    Hos geldiniz. Beni hatirlamaniz mutlu etti beni Her zaman gelip paylasim yapabilirsiniz. Teklife bile gerek yok

    Tesekkur eder, saygilar sunarim.





    Antonino Cammarata




    Fiore Raffaele, Colline in Toscana


  8. 15 Mayis Uluslararasi Aile Gunu / Giornata Internazionale della Famiglia





    “ Aile, hayatin firtinali denizinde bir can yelegidir. / La famiglia è un giubbotto di salvataggio nel mare in tempesta della vita. “

Sayfa 6884/7020 İlkİlk ... 5884638467846834687468826883688468856886689469346984 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •