Sinan Çuluk'tan alıntı.
Kıbrıs'ın İngilizlere terk edilmesiyle politik olarak intihar eden Abdulhamid'i, "Hukuk-ı Şahaneme halel gelmemek şartıyla muahedeyi tasdik ederim" lafından dolayı aklayıp duran bir zümre var. Bu cümlenin muahedeye ilavesinden önce II. Abdülhamid'in İngiltere Kraliçesi'ne gönderdiği mektubun kendi eliyle yazdığı müsveddesini görüp okuyunuz. Hatt-ı Hümayun dememek lazım, namenin metnini kendi yazıyor ki etrafa yayılmasın. Çeviren ve götüren de sırdaşıdır mutlaka. İki yerde imla hatası yapmış. Eh deha sahiplerinde olur o kadar imla hatası...
METİN:
Haşmetlü İngiltere Kraliçesi hazretlerine,
Taht-ı Osmânî’ye cülûsumdan beri göstermiş oldukları muavenetten müteşekkir olduğumu tarafımdan [b]ilhassa beyan ile bu defa ki mübadele olunacak muahedenamelerine unutulmuş olan iki üç kelimelerin bâlâsına dercini rica ederim. Eğer bu suretle ta’til [ta'dil demek istiyor] olunmayıp hâl-i aslîsi üzerine ısrar vâkı’ olacak olur ise hânedânımın ve umum milletimin nezdinde beni azîm müşkilâtta bırakmış olacaklarını dahi ilave ederim.
Zannetmem ki memleketimin saadet ve istikbalini temin etmek niyet-i hâlisasında bulunan bir devlet, hükümdarının hukukunu şerâit-i müteaddide ile tasdik etmeyi vazife addeder. Şu suretle muhlislerini mes’uliyet-i umumiden kurtarıp memnun etmiş olurlar.
Dün akşam II. Abdülhamid'in İngiltere Kraliçesi Victoria'ya yazdığı mektup paylaşımına ilave etmem gerektiği halde bulamadığım kupürü henüz buldum. Üzerimden büyük bir yük kalktı. Bu belgeyi ilk olarak Arşivimizin eski genel müdürlerinden rahmetli Mithat Sertoğlu yayınladığı halde okuma özürlü bir toplum olduğumuzdan halen "hukuk-ı şahane, vık vık vık" deyip duruyoruz.
KORKU MU EVHAM MI?
Sultan II. Abdülhamid, padişah olduktan sonra Dolmabahçe'yi tekinsiz buldu, taşındı. Yıldız Sarayı'na bir girdi, pir girdi... 32 yıl boyunca senede bir kaç gün haricinde dışarıya çıkmadı. Her yıl Ramazan ayında bir defa Hırka-i Şerif ziyareti için Topkapı Sarayı'na giderdi ama bir iki gün önceden Galata Köprüsü kapatılır, yollara hafiyeler, zaptiyeler dizilir, onun işi bitip Yıldız Sarayı'na döndükten sonra köprü halkın geçişine açılırdı. Halkla temas kurmadan sadece kendini gösterdiği Cuma Selamlığı töreni için Yıldız Sarayı'nın hemen dışına Hamidiye Camii'ni yaptırdı. Tahttan indirilip Selanik'e yollandığı ana kadar saraydan camiye 100 metrelik seyahati dışında başka bir seyahati olmadı. Oysa şehzadeliğinde Paris, Londra ve Viyana'yı amcası Abdülaziz sayesinde gezip dolaşmıştı.
Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!
Originally Posted by Pert
Platin Üye
Gönderi Kuralları
Yer İmleri