Italyan Ronesans sairi Torquato Tasso’nun dogum yildonumu ( 11 Mart 1544 )
“ Deviren, kirip doken, silip supuren yaman bir kasirgayi seher yeli gibi yumusaklastirmak mumkun mudur ? Korkunc dalgalarini kabarta kabarta yuruyen bir denizi birden sakinlestirmek kabil midir ? Yildirimi gule cevirmek imkani var midir ? Ben kasirganin seher yeline, cosmus denizin sevimli bir gole, yildirimin gule donustugunu gordum! Turk’ten bahsediyorum. Dusmanina saldirirken amansiz bir kasirgaya, korkunc bir denize ve insafsiz bir yildirima benzeyen Turk, dost yaninda ve silahsiz kalmis dusman karsisinda bir seher yelidir, berrak bir goldur. Gonul acan bu yeli kasirgaya, goz kamastiran bu golu coskun bir denize, kokusunda asalet ucan bu gulu yildirima cevirmek tabiati da inciten bir gaflet olur! ”
“ Is it possible to transform a ranging, devastating, destroying hurricane into a morning breeze? And yet, I have seen a hurricane change into a morning breeze, a mad sea into a charming lake, and lightning into a rose!. I am speaking of the Turk. The Turk, who is like a ruthless hurricane, a terrific sea, and merciless lightning when attacking his enemy, is a morning breeze and a clear lake with his friends or when facing a disarmed enemy. To change this charming breeze into a hurricane, this resplendent blue lake into a horrid sea, this rose with its fragrance of nobility to lightning would be indeed a blunder that would offend Nature itself. ”
Bu kiyilar yoksun
kadinimin dudaklari kadar
kirmizi ciceklerden.
Pinarlar, guller, zambaklar arasinda,
yaz ruzgarlarinin sesi,
tutmuyor onun tatli ezgisinin yerini.
O hos sarki beni tutusturur
onu yalniz opusmelerimiz susturur.
Non sono in queste rive
Fiori cosí vermigli
Come le labbra de la donna mia,
Né ’l suon de l’aure estive
Tra fonti e rose e gigli
Fa del suo canto piú dolce armonia.
Canto che m’ardi e piaci,
T’interrompano solo i nostri baci!
Yer İmleri