Sayfa 31/633 İlkİlk ... 2129303132334181131531 ... SonSon
Arama sonucu : 5061 madde; 241 - 248 arası.

Konu: FROTO - Ford Otosan

  1.  Alıntı Originally Posted by uzunvade87 Yazıyı Oku
    Dövizin baskı altında olmadı faizlerin yüksekken zararlı bir şey.
    Bu esnada yapısal adımlar atılması icab ediyor ama o da yapılmıyor.
    Yapısal reformalar nedir ilk iki maddeyi söyleyeyim:
    1/ kurumların özerkliği
    2/ nüfus ıslahı(nüfus planlaması)
    3/ eğitim kalitesi
    Yoksa finansal adımların hiçbiri kalıcı etki yaratmaz.
    1. Adımdan sonra da kayıtlı ekonomiyi yüzde 100 e yaklaştırmak icab eder vergi üretim kaydı vs
    Tarımda bile kaç hayvan var kac lt gram ton ğretim yapılacak vs harfi harfiyen bilinmeli.
    İşin bu tarafı da herkesce bilinen önemli bir husus.
    Ytd
    yaw hiç yakıştıramıyorum, bu saydıkların tabiki doğruda, neden ilk önce döviz kuru artması savunuluyor, döviz artınca gerçekten kim kazanıyor,kim kaybediyor, ne kadar gariban düşmanı var şu memlekette.

    Şu yazdıklarınız önce yapılsın, sonra gelin döviz artsın diyin.

    saygılar, sevgiler, YTD

  2.  Alıntı Originally Posted by Mr.No.Name Yazıyı Oku
    enflasyonda beklenti yönetimi yapılıyor, eğer beklentiyi piyasada kıramazlarsa, bu kurlar uzunca bir süre bu seviyede tutulur.

    Işık saçanın yöntemi ile tutmuyorlar dövizi, şuan yüksek TL faiz ile, doların yükselme beklentisi kırılıyor, gavurlar geliyor, senin tahvillerini alıyor, senin merkezde gelen dolarları alıyor, rezerv biriktiriyor, rezerv güçlendiği içinde risk pirimin düşüyor, risk pirimin düştüğü içinde, yurtdışı borçlanma maliyeti düşüyor.
    TL kredi el yakıyor ama yurtdışı borçlanma maliyeti düşüyor, yurtdışından harıl harıl borçlanıyor özel sektör.

    Hocam rakamlar şunu söylüyor, ve rakamlar malesef yalan söylemez, Her %1'lik döviz artışı , % 0,5 tefe artışı, korkunç bir oran.

    Şu anlayışta yanlış, ihracatçıyı TL'yi değersizleştirerek desteklemek, resmen emek sömürüsü istiyorsun, değersiz TL'den nasıl faydalanıyor firma, ucuz işçi ücretinden, bi zahmet sömürmeyin artık şu işçiyi.

    Firmalar birazda ucuz TL den değilde, verimlilik yaparak para kazansın bir zahmet. sömürüye dur de. yeter çekin elinizi garibandan.

    saygılar, sevgiler, YTD

    E peki Mahfi Eğilmez hocanın şu dediği yalan mı bu durumda?

    Yabancı adam 1 milyar doları getirip TL faize yatırıyor. 3 ayda %15 faiz kazanıp parasını tekrar dolara çevirip net %12 dolar faizi alıyor. Çünkü kurlar hep sabitken TL mevduat ayda %4-5 faiz kazandırıyor. Dünyada 3 ayda %12 dolar faizi kazanabileceğin böyle bir garanti sistem başka bir ülkede yok.

    Yani getirdikleri dolarların daha çoğunu ülkemizden götürüyorlar. TCMB rezerv artırması sadece bir illüzyon, kısa süreli bir durum. Aslında rezervler azalıyor, bu fakir ülkenin kaynaklarını yurtdışına peşkeş çekiliyor.

    Hocanın bu dedikleri yalan mı bu durumda?

  3. Bugun 1080 üstüne atacaz gibime geliyor, yarın da 1100 üstüne...

  4.  Alıntı Originally Posted by Mr.No.Name Yazıyı Oku
    yaw hiç yakıştıramıyorum, bu saydıkların tabiki doğruda, neden ilk önce döviz kuru artması savunuluyor, döviz artınca gerçekten kim kazanıyor,kim kaybediyor, ne kadar gariban düşmanı var şu memlekette.

    Şu yazdıklarınız önce yapılsın, sonra gelin döviz artsın diyin.

    saygılar, sevgiler, YTD
    Kazancın en hazırlop yolu o olduğu için savunuluyor. İhracatçılar için ucuz TL den kazanç, miktar ve verimlilikten daha önce gelmiştir. Ücretlere yılda bir kere zam yap , ucuz TL den iki katı kazan. Şimdilerde bakanın tekstilcilere ucuz tl için bana gelmeyin katma değerli çalışın demesi de bir tuhaf, sanki bugünden yarına katma değerli üretim mümkünmüş gibi hele tekstil gibi fason üretimle çalışan bir sektörde.

    enflasyonda döviz geçişkenliğine ise bu yeni dönemde tekrar bakılması lazım zira hesaplar fazlası ile değişti. 2024 senesinin başına kadar ücretlerin enflasyona sebep olacağı savunuluyordu, özellikle 'alım gücü' safsatası altında ücretler oldukça baskılandı holding finans sözcüleri (ö.d - ekmek 500 lira olcak!) tarafından. bunun böyle olmadığı ben pandemi ertesi almanya kaynaklı artikellerden okuyup yazdığım yazılarda belirttim. tüm avrupa enflasyonu konuşurken en büyük sebepleri arasında şirketlerin mark upları gösteriliyordu. Ülkemizde aynı durum söz konusuydu ama bu ancak bir-iki sene sonra şirketlerin bilanço kar patlamaları ve bozulan gelir dağılımı grafikleri ile ortaya çıktı. Özetle; döviz geçişkenliği belirttiğiniz üzere 0.5 puan değil bunu mark uplarına yedirecek olan şirketlerin ürün/hizmet fiyat artışları ile bir kaç on puan olarak hissedebiliriz.

    Not : ucuz tl hissedarlar için iyi bir durum tabii. ben ülkenin genel refahı bakımından anlatmaya çalıştım.

  5.  Alıntı Originally Posted by Oralet_Osman Yazıyı Oku
    E peki Mahfi Eğilmez hocanın şu dediği yalan mı bu durumda?

    Yabancı adam 1 milyar doları getirip TL faize yatırıyor. 3 ayda %15 faiz kazanıp parasını tekrar dolara çevirip net %12 dolar faizi alıyor. Çünkü kurlar hep sabitken TL mevduat ayda %4-5 faiz kazandırıyor. Dünyada 3 ayda %12 dolar faizi kazanabileceğin böyle bir garanti sistem başka bir ülkede yok.

    Yani getirdikleri dolarların daha çoğunu ülkemizden götürüyorlar. TCMB rezerv artırması sadece bir illüzyon, kısa süreli bir durum. Aslında rezervler azalıyor, bu fakir ülkenin kaynaklarını yurtdışına peşkeş çekiliyor.

    Hocanın bu dedikleri yalan mı bu durumda?
    sayın osman bey;

    tabiki doğruda, bu yazdıklarınızı, nasıl döviz artsına bağlıyorsunuz onu izah edin. tabiki yabancı gelecek yüksek faizden nemalanacak.

    ne demek istiyorsunuz döviz artsınmı diyorsun, o zaman düşür faizleri, zaten TL cazibesi kalmayacağı için döviz artar, senin firmaların zaten ucuz işgücünden para kazanıyor(emek sömürüsü) böyle devammmı etsin?
    Niye bizim firmaların hakkıyla ucuz işçi ücreti değilde, verimlilik inovasyondan para kazanmasını istenmiyor.

    saygılar, sevgiler, YTD

  6.  Alıntı Originally Posted by enkahramanrıdvan Yazıyı Oku
    Kazancın en hazırlop yolu o olduğu için savunuluyor. İhracatçılar için ucuz TL den kazanç, miktar ve verimlilikten daha önce gelmiştir. Ücretlere yılda bir kere zam yap , ucuz TL den iki katı kazan. Şimdilerde bakanın tekstilcilere ucuz tl için bana gelmeyin katma değerli çalışın demesi de bir tuhaf, sanki bugünden yarına katma değerli üretim mümkünmüş gibi hele tekstil gibi fason üretimle çalışan bir sektörde.

    enflasyonda döviz geçişkenliğine ise bu yeni dönemde tekrar bakılması lazım zira hesaplar fazlası ile değişti. 2024 senesinin başına kadar ücretlerin enflasyona sebep olacağı savunuluyordu, özellikle 'alım gücü' safsatası altında ücretler oldukça baskılandı holding finans sözcüleri (ö.d - ekmek 500 lira olcak!) tarafından. bunun böyle olmadığı ben pandemi ertesi almanya kaynaklı artikellerden okuyup yazdığım yazılarda belirttim. tüm avrupa enflasyonu konuşurken en büyük sebepleri arasında şirketlerin mark upları gösteriliyordu. Ülkemizde aynı durum söz konusuydu ama bu ancak bir-iki sene sonra şirketlerin bilanço kar patlamaları ve bozulan gelir dağılımı grafikleri ile ortaya çıktı. Özetle; döviz geçişkenliği belirttiğiniz üzere 0.5 puan değil bunu mark uplarına yedirecek olan şirketlerin ürün/hizmet fiyat artışları ile bir kaç on puan olarak hissedebiliriz.

    Not : ucuz tl hissedarlar için iyi bir durum tabii. ben ülkenin genel refahı bakımından anlatmaya çalıştım.
    Onun için abi birkaç dönem faiz dolar hangi finansal yolu kullanırsa kullansın otoriteler hemen yapısal sorunları çözmesi icab eder.
    Düzgünlüğü yapısal adımlar saglamlastırır.
    Onun içinde sadece ekonomi ile ilgili adımlar yok nüfus eğitim vs gibi işaret ettiğim yerler de var.
    Doların sabite baskı yapılması da zararlı doların fişek gibi oynaklıgı da zararlı.
    Ama adımların atılması için kayıtlı ekonominin istisnasız uygulanması gerekir vs vs
    Ytd

  7.  Alıntı Originally Posted by enkahramanrıdvan Yazıyı Oku
    Kazancın en hazırlop yolu o olduğu için savunuluyor. İhracatçılar için ucuz TL den kazanç, miktar ve verimlilikten daha önce gelmiştir. Ücretlere yılda bir kere zam yap , ucuz TL den iki katı kazan. Şimdilerde bakanın tekstilcilere ucuz tl için bana gelmeyin katma değerli çalışın demesi de bir tuhaf, sanki bugünden yarına katma değerli üretim mümkünmüş gibi hele tekstil gibi fason üretimle çalışan bir sektörde.

    enflasyonda döviz geçişkenliğine ise bu yeni dönemde tekrar bakılması lazım zira hesaplar fazlası ile değişti. 2024 senesinin başına kadar ücretlerin enflasyona sebep olacağı savunuluyordu, özellikle 'alım gücü' safsatası altında ücretler oldukça baskılandı holding finans sözcüleri (ö.d - ekmek 500 lira olcak!) tarafından. bunun böyle olmadığı ben pandemi ertesi almanya kaynaklı artikellerden okuyup yazdığım yazılarda belirttim. tüm avrupa enflasyonu konuşurken en büyük sebepleri arasında şirketlerin mark upları gösteriliyordu. Ülkemizde aynı durum söz konusuydu ama bu ancak bir-iki sene sonra şirketlerin bilanço kar patlamaları ve bozulan gelir dağılımı grafikleri ile ortaya çıktı. Özetle; döviz geçişkenliği belirttiğiniz üzere 0.5 puan değil bunu mark uplarına yedirecek olan şirketlerin ürün/hizmet fiyat artışları ile bir kaç on puan olarak hissedebiliriz.

    Not : ucuz tl hissedarlar için iyi bir durum tabii. ben ülkenin genel refahı bakımından anlatmaya çalıştım.
    Katılıyorum, sadece avrupa kısmına ek olarak,avrupadaki firmaların aç gözlülükleri ilave olarak enflasyona etki ediyor, bizim firmaların çoğu zaten fasoncu, isteselerde fahiş fiyat yapamıyorlar, büyük ortaktan dolayı, iç piyasaya çalışanların aç gözlülük enflasyonu var tabiki, bakınız hizmet sektörü.

    Ama döviz artışının ne bu memlekete nede hiç firmaya kısa vade hariç bir faydası yok. aç gözlü ihracatçı firmalar, kur artsın işçiyi sömürüp para kazanalım derdindeler.

    Umarım bu fikre kimse teslim olmaz, garibanın ezildiği yeterde artar bile. gitsinler, birazda verimlilik üzerinden para kazansınlar.

    saygılar, sevgiler, YTD

  8.  Alıntı Originally Posted by Mr.No.Name Yazıyı Oku
    Katılıyorum, sadece avrupa kısmına ek olarak,avrupadaki firmaların aç gözlülükleri ilave olarak enflasyona etki ediyor, bizim firmaların çoğu zaten fasoncu, isteselerde fahiş fiyat yapamıyorlar, büyük ortaktan dolayı, iç piyasaya çalışanların aç gözlülük enflasyonu var tabiki, bakınız hizmet sektörü.

    Ama döviz artışının ne bu memlekete nede hiç firmaya kısa vade hariç bir faydası yok. aç gözlü ihracatçı firmalar, kur artsın işçiyi sömürüp para kazanalım derdindeler.

    Umarım bu fikre kimse teslim olmaz, garibanın ezildiği yeterde artar bile. gitsinler, birazda verimlilik üzerinden para kazansınlar.

    saygılar, sevgiler, YTD
    Dövizin bu hali de garibana artı saglamıyor ki ?

Sayfa 31/633 İlkİlk ... 2129303132334181131531 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •