Sayfa 553/843 İlkİlk ... 53453503543551552553554555563603653 ... SonSon
Arama sonucu : 6744 madde; 4,417 - 4,424 arası.

Konu: DOLARDA YÜKSELİŞ kaçınılMAZ xxv

  1. Geçen sene 14 TL. den 6.000 lot KCHOL aldım, 165 TL. den sattım.

    Şimdi bunu altın kazancı ile yapabilirmisin ? Mümkün mü ?

    Takip edenler ne zaman aldığımı ve sattığımı bu fiyatları arayarak bulabilirler ama sanıyorum 15 ay sürmedi bu kazancı elde etmek.

  2. Yanlış anlaşılma olmasın, kimseye altın sat hisse al filan demiyoruz, haddimiz değil kimsenin işine karışmak.

    Bir can arkadaşım var, İstanbul'da boğaza bakan 4. kat bir daire aldı, çok sevindi ben de inanamadım.

    Neyse 4 sene oldu sanıyorum, binanın kolonları dökülüyor, gidip haber verse, binayı yıkacaklar ve oraya yeniden bina yapmaya izin verilmiyor. Eski bina olduğundan, eşya, camlar sökülüp dişardan taşınabiliyor, şimdi ev arıyorlar, ev eşyalarını içerde bırakıp çıkacaklar artık o daire Allah'a emanet.

    Küçük bir daire bulmuşlar kiralamak için 40.000 TL. kira istemişler.

    Yani demem o ki bu iş biraz da nasip kısmet işi, olmadı mı olmuyor.

  3. #4419
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    11 BOYUT
    Yaş
    69
    Gönderi
    18,629
     Alıntı Originally Posted by Tinaz Yazıyı Oku
    Yanlış anlaşılma olmasın, kimseye altın sat hisse al filan demiyoruz, haddimiz değil kimsenin işine karışmak.

    Bir can arkadaşım var, İstanbul'da boğaza bakan 4. kat bir daire aldı, çok sevindi ben de inanamadım.

    Neyse 4 sene oldu sanıyorum, binanın kolonları dökülüyor, gidip haber verse, binayı yıkacaklar ve oraya yeniden bina yapmaya izin verilmiyor. Eski bina olduğundan, eşya, camlar sökülüp dişardan taşınabiliyor, şimdi ev arıyorlar, ev eşyalarını içerde bırakıp çıkacaklar artık o daire Allah'a emanet.

    Küçük bir daire bulmuşlar kiralamak için 40.000 TL. kira istemişler.

    Yani demem o ki bu iş biraz da nasip kısmet işi, olmadı mı olmuyor.
    2001 krizi,deprem sonrası bende almıştım 2 daire,biri arnavutköyde diğeri beşiktaşta,arnavut köydeki benim oğlan yüzünden kızıp saatım,beşiktaştaki duruyor,her 2 binadada sorun yoktu,arnavutköydeki biraz içerideydi,beşiktaştaki 4 kat boğazı boydan boyu görüyor garajıda var,biri 85 mt2-diğeri 90 küsür,giresundaki dairelerim şimdi onların kolonlarını alıyor yani 5 daire karşılığında...

  4.  Alıntı Originally Posted by refaba Yazıyı Oku
    2001 krizi,deprem sonrası bende almıştım 2 daire,biri arnavutköyde diğeri beşiktaşta,arnavut köydeki benim oğlan yüzünden kızıp saatım,beşiktaştaki duruyor,her 2 binadada sorun yoktu,arnavutköydeki biraz içerideydi,beşiktaştaki 4 kat boğazı boydan boyu görüyor garajıda var,biri 85 mt2-diğeri 90 küsür,giresundaki dairelerim şimdi onların kolonlarını alıyor yani 5 daire karşılığında...
    İş'te tam dediğim de bu dönem, 2 daire yerine keşke 5 daire alsaymışsın.

    Ben 1991 de Kanada'ya göçtüğümde bir tek hayalim vardı, Arnavutköy de bir daire almak, alamadım.

  5. DEM Parti

    Bugün Dem parti, dün hdp, bir ara yeşil sol parti, ondan önce de bdp idi. bdp'nin açılımı barış ve demokrasi partisi'ydi. arada başka isimler de almış olabilir, izini sürmek kolay değil ama ben bdp'yi nasıl hatırladığımı yazacağım zaten.

    2010 referandumunda üç cephe vardı: evet, hayır ve boykot. boykot tarafı kim? bdp. boykot çağrısının anlamı şudur: toplam oy 100 diyelim. 73 oy kullanılmış olsun. 41,5 oy alan kazanmış olsun. 30.5 oy da hayır demiş olsun. kullanılmayan 27 oy ve evetle hayır arasındaki 11 oy ülkedeki yargının siyasetin kontrolüne girip girmeyeceğini belirliyor. ülke yargısını hükümetin kontrolüne sokmak için hazırlanmış böylesi önemli bir referandumda, demokrasiyi ve güçler ayrılığını savunmak yerine sırtını dönüp kulaklarını kapatmak, fark yaratacak o 11 oydan fazlasını hükümete vermek demekti. bunu da yaptılar. o gün, adında demokrasi geçen bdp fiilen hükümeti ve teklif ettiği antidemokratik değişikliği desteklemiştir. katılımın en düşük olduğu yerler bdp'nin güçlü olduğu yerler olurken, o illerde ve ilçelerde de sonuç hep evet çıkmıştı. neden acaba?
    (https://tr.wikipedia.org/wiki/2010_T...Fi_referandumu)

    bilin bakalım o zaman ne süreci başlıyordu. evet, açılım süreci ya da diğer adıyla kürt açılımı. hükümeti, "bir yıldır" yürüttükleri süreçle ilgili eleştirdikten sonra, bdp tarafından mealen altın tepside referandumu vermek demek olan boykot kararı alındı. (https://bianet.org/haber/demirtas-bd...-boykot-122449) bizi ilgilendirmez dediler çıktılar işin içinden. adında demokrasi ve barış olan parti yani bu da. referandumun olduğu yıl ne olmuştu bu çözüm süreci nedeniyle? habur karşılaması. yani bdp sırf küçük hesaplar peşinde koştuğu için ve işlerine öyle geldiği için ülkenin ateşe atılmasını umursamamıştı. seçmenine bu değişikliğin yaratacağı korkunç sonuçları anlatmamıştı. belki de okuduklarını kendileri de anlamamıştır, belki de bundan fayda sağlayacaklarını düşünmüşlerdir, bilemiyorum.

    2012'de çözüm süreci resmen kabul edildi. o zaman imralı'da öcalan'la görüşüldüğü ilan edildi. 2013 yılını herkes hatırlar herhalde: megri megri. peki 2013 yılında ne olmuştu?: 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi. peki ülkede umutların yeşerdiği bu olayı bir şiddet olayı haline getirenler kimdi? polis o kadar uğraşmış, göstericilerin arasına karışan sivil polisler aracılığıyla taş, molotof kokteyli atmış, kalkanlara karşı hücum başlatmaya çalışmış ama istenen şiddeti yaratmayı becerememişti. ama bir süre sonra alanlara giren bazı gruplar; öcalan posterlerinin açılmasıyla ve tarlabaşında yağmalanan dükkanlarla, protestoları polisle çatışmaya indirgemeleriyle gayet güzel becermişti. halk hareketi olarak başlayan protestolar, hem güvenlik güçleri hem de bazı grupların körüklemesiyle şiddetin dozunun iyice artmasıyla marjinal bir hareket haline "getirildi". insanlara, ben de destekledim ama sonra amacından saptı dedirten olaylar bu grupların katılımıyla olmuştu. herkes kim olduklarını biliyor. elbette istihbarat, emniyet, hükümet elinden geleni yapacaktı, göstericilerin arasına bozguncu sokacaktı, bir sürü tatsız olay yaşanacaktı ki sıradan insan tedirgin olsun, korksun, sempatisini, desteğini geri çeksin, hükümet tarafına geçsin. diğer tüm taraflar gibi dönemin hdp'si, dem partisi de buna karşı çalışmalıydı, çalışmadı.

    sonra 2015'te ortaklık bozulunca, bir yıl sonra selahattin demirtaş'ı hapse attılar. adam öldürmüş olsa yatacağı cezadan fazlasını yattı, yatıyor. şu ülkede en çok bedel ödeyen siyasetçilerden biri oldu. bu bedeli ödetenler sadece iktidardakiler de değil bu arada. bizzat kendi partisinin içinden ve dışından şiddet yanlısı birileri de demirtaş cezaevine girince oh çekti. artık demirtaş yerine demokratik toprak ağaları konuşuyor.

    bugün artık seçme ve seçilme hakkının askıya alınması tehdidinden bahsediyoruz. tarihin garip bir cilvesi, birkaç ay içinde önce ilçe belediye başkanları, sonra ekrem imamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan bu tartışmalar ve yaşanan skandallar, abdullah öcalan'ın merkeze konduğu ikinci açılım süreci tartışmalarına paralel gidiyor. bugüne kadar kendilerinin elde edecekleri kazanımlardan başka bir şey düşündüklerine dair bir emare göremediğim dem partililer bu kez ne için çalışacak? ülkede demokrasiden kalan son parçaları kurtarıp ülkenin sırtındaki en büyük kamburdan kurtulmamız için çalışacak mı? yoksa Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin uzattığı havuç elden gitmesin diye yine pasif mi kalacak? aman çözüm süreci zarar görmesin diye mi bakacak? niye şüpheciyim? çünkü dem parti'den seçilen belediye başkanı görevden alınıyor, yerine kayyum atanıyor. sonra bu belediye başkanı "ağa", ikinci çözüm süreci için çalışmaya başlıyor, Devlet Bahçeli'den iltifatlar alıyor, Erdoğan'a iltifatlar ediyor. kimse de çıkıp garipsemiyor, kınamıyor. bu ne biçim iş yahu? tam yerine geldi koyayım. wtf?

    Partileri var eden kitledir. bu partinin seçmeni ne yapıyor, ne yapacak? benim esas merakım onlarla ilgili. sokağa çıkmalarına gerek yok. seslerini duyursalar yeter. ülkede ortalık her karıştığında hükümetin kürt siyasetçilerle pazarlığa girişmiş olması biraz fazla tesadüf değil mi? sürekli el yükselterek vaatlerle gelip karşılığında sessiz destek alması biraz fazla tesadüf değil mi? akp'li seçmen gibi dem'li seçmen de şapkasını önüne koyup biraz düşünse fena mı olur? o partiler seçmenine rağmen bu işlere girişebilir mi? cevabı ben de bilmiyorum ama en azından partileri üstünde biraz baskı kursalar da görsek fena olmaz bence.

  6. #4422
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    11 BOYUT
    Yaş
    69
    Gönderi
    18,629
    Ons altın tekrar başını yukarıya kaldırdı 3350 sınırında.

  7. #4423
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    11 BOYUT
    Yaş
    69
    Gönderi
    18,629
     Alıntı Originally Posted by Tinaz Yazıyı Oku
    İş'te tam dediğim de bu dönem, 2 daire yerine keşke 5 daire alsaymışsın.

    Ben 1991 de Kanada'ya göçtüğümde bir tek hayalim vardı, Arnavutköy de bir daire almak, alamadım.
    O zamanlar imkanlar durumuydu, 2 çocuk ünversitede biri lisedeydi,3 çocuk okuttum bu okullarda ayrı,ayrı ev açtım her ile,gelirin iyi olsa bile yine insanı zorluyordu,bir arkadaşım 8 daire almıştı o zamanlar,onun okuyanı yoktu,şimdi giresunda istanbuldaki tek dairesi 5 daire alıyor

  8. #4424
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    11 BOYUT
    Yaş
    69
    Gönderi
    18,629
    Kim bu can holding,birden nasıl parladı cinerin medyasını nasıl aldı.

    Ciner bilindiği gibi iktidarın baskısından usanmıştı.

    Tütün ve akaryakıt kaçakçılığı ile anılan Can Holding medyaya nasıl geçti?

    Tütün ve akaryakıt kaçakçılığıyla anılan Can Holding, Türkiye’nin en büyük medya gruplarından birini satın aldı. İktidara yakın ilişkileri ve Muhammet Yakut’un ifşalarıyla tartışma yaratan bu isimler kim?

    Türkiye’de kısa bir süre önce medyada çok kritik bir el değiştirme yaşandı. Turgay Ciner; HaberTürk, Show TV, Bloomberg HT ve HT Spor dahil olmak üzere tüm medya kuruluşlarındaki hisselerini Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji’nin sahibi Can Holding’e devretti. Turgay Ciner medyadan tamamen çekilirken, dev mecraların yeni sahibi Can Holding ise merak konusu oldu.

    Ciner Yayın Holding’in Can Holding’e 800 milyon dolara yakın bir rakama satıldığı öne sürülüyor. Can Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can’a göre bu devrin arkasındaki ismin Ciner Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kenan Tekdağ.

    https://velev.news/gundem/tutun-ve-a...a-nasil-gecti/

    Bazen tarafsız yayın yapıyor diye habertürke takılıyordum,artı takılmam,flash teveyi nasıl sildimse bunuda sildim,2 dalga operasyon savsatasını önünü gere,gere anlatmıştır habertürk

Sayfa 553/843 İlkİlk ... 53453503543551552553554555563603653 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •