Artan

74,80 10 18:10
27,72 10 18:10
22,22 10 18:10
56,10 10 18:10
44,72 9.99 18:10
Artan Hisseler

Azalan

29,00 -9.99 18:10
178,30 -9.99 18:10
13,18 -9.97 18:10
27,88 -9.95 18:10
148,10 -9.58 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

15.391.186.634,50 18:10
11.651.729.257,00 18:10
8.754.858.816,75 18:10
8.418.027.635,10 18:10
7.875.238.617,92 18:10
Tüm Hisseler
Sayfa 2547/2547 İlkİlk ... 15472047244724972537254525462547
Arama sonucu : 20370 madde; 20,369 - 20,370 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. İntel bikançosu çiçekler açmiş, future!larda % yukarida işlem görmeye başladi...

  2.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://www.paraanaliz.com/2025/duny...tranc-g-124699

    "Şimdi gelelim ABD'nin yaptığı hayati stratejik hataya,

    2000 yılı mart ayında Demokrat Partili Başkan Bill Clinton yönetimi, Amerikan Kongresi'ne Çin ile ticareti daha da arttıracak bir yasa tasarısını sevk etti. Başkan Clinton yasa tasarısını geçirilmesi amacıyla uzun bir konuşma yaptı. Bu konuşmada Çin ve ABD arasında artan ticaretin Çin'deki sıradan insanların alım gücünü arttıracağını, ekonomik gücü artan bireylerin politikada ve sosyal hayatta daha fazla söz hakkı olacağını ve Çin'de artan bireysel refah ile demokrasinin gelişeceğini ifade etti. Clinton'ın tezlerinin dayandığı ana fikri özetleyen unutulmaz cümlesini olduğu gibi aktarıyorum:

    "When individuals have the power, not just to dream but to realize their dreams, they will demand a greater say."

    Amerikan başkanları Bill Clinton'dan itibaren bu temel yanılgı içinde oldular. Neredeyse kıta büyüklüğünde dev bir ülkeye dolaylı veya doğrudan muazzam bir teknoloji aktardılar. Onların aktarmadıklarını da Çinli mühendisler ve teknik insanlar, "reverse engineering" ile elde ettiler.

    Bill Clinton bu konuşmayı yaptığı zaman, 2000 yılında Çin ekonomisinin büyüklüğü ABD'nin yaklaşık %12.5i (Çin 1.21 trilyon USD, ABD 10.25 trilyon USD) kadardı.

    ABD'nin Çin aleyhine verdiği birikimli mal cinsinden dış ticaret açığı 2000-2024 arasında tam 6.76 trilyon USD'dir. Amerikalıların aynı dönemde servis ve hizmetler alanında (finansal, yazılımsal servisler dahil) Çin'e karşı verdiği oluşan fazlalığın toplamda yaklaşık 0.5 trilyon dolar olduğu düşünülürse, mal ve hizmet dengesi 2000-2024 döneminde toplam 6.25 trilyon USD'nin üzerinde açığa karşılık gelir.

    Bu açık enflasyonla düzeltilmemiştir. Bu tutarı kabaca bugüne kadar getirdiği zaman mal ve hizmet dengesi açığı son 25 yılda yaklaşık 7.5 trilyon dolara denk gelir.

    İşte Çin'i dünyanın ikinci süper gücü yapacak servet aktarımı buydu. Çin'in son 25 yıldaki gelişimini sadece bu servet ve teknoloji aktarımı etkisine bağlamak, bu karmaşık süreci basite indirgemek olurdu. Çin'in iç reformları ve stratejik vizyonu bu sürece çok önemli katkıda bulunmuştu.

    Şimdi gelelim asıl kritik noktaya,

    Bu servet aktarımı Amerikan doları cinsinden olduğu için ABD ekonomisi için borçlanma olanağının artmasına işaret ediyordu. Yani Çin mal ve hizmet sektöründe ABD'ye karşı verdiği fazla ile Amerikan doları cinsinden varlıklara yatırım yapıyordu.

    Bu varlıklar da şüphesiz ki, Amerikan devlet ve yerel yönetim tahvilleri idi.

    Batı Dünyası'nın son 25 yılda verdiği bütçe açıklarının anlamlı kısmı Japonya ve Çin tarafından böyle finanse ediliyordu. Bu bütçe açıkları Batı ülkelerinin vatandaşlarının refahını arttırdığı gibi, Çin'in ve Uzakdoğu'nun yarattığı ucuz ve bol miktarda mal da ayrıca katkıda bulunuyordu.

    Bu süreç basitçe bir "recycling of trade surplus" yani dış ticaret fazlasının geri dönüşümü ya da yer değiştirilmesi değil.

    ABD bu dönemde devasa derecede dış ticaret ve bütçe açığı verirken, oluşan dış ticaret açığı ülkeler arası dolar cinsinden borç-alacak ilişkisi yaratıyordu. Çin'in bu ticaret fazlasını ABD tahvili alarak, Amerikan kamu açığını finanse etmiş olması, ABD borç stoku artarken tahvil faizlerinin artmasını da engellemişti.

    Ancak ideolojik olarak tamamen karşı kutupta yer alan, kıta büyüklüğündeki bir ülkeye böyle bir servet, sanayi kapasitesi ve teknoloji aktarmak büyük bir hata idi.

    Bu hatayı Demokrat Partili Başkan Bill Clinton (1993-2001), Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush (2001-2009), Demokrat Partili Başkan Barack Obama (2009-2017) sürdürdü.

    ABD yönetimi Başkan Trump ile bu stratejik hatadan geriye dönmeye çalıştı. Ancak Başkan Trump'ın ilk dönemi (2017-2021) iç çekişmeler ve politik karmaşa ile geçti.
    Yazıda atıf yapılan Bill Clinton ‘ın konuşması her zaman olduğu gibi, yine ABD’nin gerçek emperyal ajandasını maskelemeye yönelik ucuz bir hamaset nutkundan başka bir şey değildi esasında..eh saxo bill’den de daha fazlasını beklenemezdi zaten.. 🙂 hep söylerim, rahmetli başkan JFK’den sonraki tüm başkanlar, ABD askeri-endüstriyel kompleksini yöneten küresel sermayenin kuklalarıdır.. adamların işi hamaset ve poz kesmekten başka bir şey değildir. Yaw adamlar eski aktör Reagan’ı Öyle iyi kullandılar ki, Reagan ABD’nin kurtarıcı olarak görülüyor bugün çoğu mahfillerde.. ancak, küresel sermayenin icazetini almadan paul Volcker, faizleri o kadar yükseltebilir miydi soruyorum..

    Trump’ın Çin sevgisinin iç yüzüne gelirsek, esasında, küreselleşme artık abd’nin aleyhine işlemeye başladığı için, Trump yani abd’yİ yöneten küresel sermaye, masayı devireceğim diyor..

    sovyetler’in çöküşüyle ortaya çıkan tek kutuplu dünyada, 9/11 şoku ile devreye alınan ultra-neoliberal küresel paradigma abd için tam bir saadet zinciriydi; komünist çin’de ucuz iş gücüyle üretilen mallar, yıllarca fed’in matbaasında basılan ve adına dolar denen kağıtların karşılığında abd’ye gitti. sadece çin de değil tabii, vietnam, endonezya gibi diğer uzakdoğu ülkeleri de ucuz işgücü karşılığında dünyanın üretimini yapar oldular; karşılığında ise bu ülkelere yatırım yapan abd şirketleri ve diğer Batılı küresel firmalar zenginleşti ve buna da serbest ticaret yani küreselleşme dendi. Bu düzende, Bahse konu üretici ülkeler, üretim yaparak kazandıklarını abd finansal varlıklarına da yatırmak zorundaydılar; aksi halde yerel para birimleri dolara karşı değer kazanır ve abd pazarını kaybederlerdi.

    fakat abd, bu saadet zincirine çin’i dahil ederek yaptığı hatayı 2015’lerde görmeye başladı. çin de tıpkı japonya gibi çabuk öğreniyordu vefakat, japonya’dan farklı olarak askeri gücü ve devasa bir insan kaynağı vardı. ve sosyalist bir ülkeydi...

    ayrıca rusya ve hindistan ile de iyi geçinmeye başlamıştı. esasında kılıçlar çoktan çekilmeye hazırdı. bu minvalde, abd’nin 2018’deki hamlelerine çin’in karşı hamleleri gecikmedi. önce abd tahvillerini almayı kestiler, devamında tahvil stoklarını azaltmaya başladılar. bu konuda çin’i diğer gelişmekte olan ülkeler takip etti. doların rezerv para statüsü de sarsılmaya başladı böylece.

    öte yandan çin ayrıca, devasa üretim gücünü ve finansal kaynaklarını da ticaret savaşına uygun şekilde yeniden yapılandırmaya başladı. her ne kadar küresel sisteme entegre olmuş olsa da, nihayetinde komünist bir ülkeydi ve bu devasa ekonomisini devlet kontrol ediyordu.(esasında ABD ekonomisini de devletin üstündeki bir küresel sermaye grubu kontrol ediyor ama tabii politik sistemi ustalıkla kullandıkları için hala demokrasi ve serbest piyasa palavrasını satmayı başarabiliyorlar) rahmetli adam smith bugünleri görse herhalde mezarında ters dönerdi. çünkü o meşhur piyasayı yöneten gizli eli, bu kez çin komünist partisi’ydi..

    üretimi yapan çin olduğu için küreselleşme ve serbest ticaret çin’in halen istediği bir durum. abd ise artık bol keseden bastığı dolarları eskisi gibi kolay ihraç edemiyor, bu da enflasyon demek, bütçe açığı demek, dış ticaret açığının kontrolden çıkması demek. ayrıca üretim gücü de 1990’lardaki kadar başat değil..

    Dolayısıyla trump eliyle devreye alınan hiper-yüksek gümrük vergileri, ve diğer bir takım politikalar abd’nin adeta bir panik halinde olduğunun göstergesi gibi. bu da haliyle abd’nin ekonomik çöküşünü hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacak.. tesla, apple, nvdia gibi bol keseden basılan dolarlarla şişirilen balonların bir bir patladığını göreceğiz.. Seddi Zülkarneyn yıkıldı bir kere...

Sayfa 2547/2547 İlkİlk ... 15472047244724972537254525462547

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •