...:::vobelıt:::...

[deniz43]

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler Deniz bey
paylaştığınız haberi okurken aklıma geldi... japonya faizleri 0.35 puan arttırıyor ve kelebek etkisi misali finansal piyasalarda fırtınalar kopuyor, insanların emeklilik birikimleri ciddi zarar görüyor.. sizce bu kaldıraçlı piyasalardaki kırılganlıkta açgözlülüğün etkisi ne kadardır yani buna bir sınır konulaz mı ... dünya bir çok sorunu para bas öde enflasyon yarat mantığıyla halının altına atıp duruyor ... bu basılan paralar da yine zengini daha zengin yapıyor sadece hep pramitleşmeye gidiyor.. ki karşı tarafta artık şirket zararlarını devlet tarafından sübvanse edip sadece piyasayı ele geçirmeye çalışan bir çin de var denklemde ... yani ihracatla bunu kapatmak da kolay değil
bu tepedekilerin aç gözlülüğü mü diyeyim artık sistemin kendisini tehdit etmiyor mu .. bana bunlar ekonomik sorunlardan çok üretim kültürü yaşam biçimiyle ilgili gelmeye başladı artık..
günün sonunda başka bir devleti işgal edip onun kaynaklarıyla kendi piyasamızı düzeltelim mantığına gidiyor bence.. siz ne düşünürsünüz..
tekrar değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim yıllardır sayenizde en objektif yorumlara ulaşıyoruz ... elinize sağlık

-Çok yüksek oranlarda kaldıraçlara müsade edilmesi,olumsuz piyasa gelişmelerinde çok büyük miktarda teminat açığına neden olduğu için piyasalarda sistematik bir risk yaratıyor.Düzenleyici kurumların burada daha sınırlayıcı kurallar koyması gerekiyor,aksi takdirde olay kumar masasına dönüyor.

-Risk alan,kumar oynayan da maalesef iflas edip piyasadan elenmiyor,merkez bankaları parasal genişleme ile batan şirketleri ve kumar oynayıp aşırı risk alıp batanları tekrar yüzdürüyor,sonucu ise tarihte görülmemiş bir gelir eşitsizliğ,paranın çok az sayıda kişinin elinde toplanması oluyor.

--Uluslararası arenada da ,uluslararası hukuk kuralları çiğnenerek orman kanunları işlemeye başladı.Daha önce de yazdığım gibi ,görünüm ikinci dünya savaşı öncesi şartlarına benzemeye başladı.Güçlü olan devlet,daha küçüğün topraklarına ve kaynaklarına çökmeye başladı.Rusya,ukrayna'yı ele geçirmeye çalışıyor,Çin ,Taiwan'i topraklarına katmaya çalışıyor,ABD ,dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip Venezuellanın kaynaklarına çökmeye çalışıyor.

[deniz43]

https://www.reuters.com/world/china/...ht-2025-12-02/

Russia says no Ukraine compromise reached after five-hour Putin talks with Trump envoys

Rusya ile ABD arasında Kremlin'de beş saat süren kritik Ukrayna görüşmelerinde herhangi bir uzlaşma sağlanamadı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump'ın özel elçileri Steve Witkoff ve Jared Kushner arasındaki toplantının ardından Moskova, "henüz hiçbir konuda ortaklaşmaya ulaşılamadığını" açıkladı

[Westwind]

-Çok yüksek oranlarda kaldıraçlara müsade edilmesi,olumsuz piyasa gelişmelerinde çok büyük miktarda teminat açığına neden olduğu için piyasalarda sistematik bir risk yaratıyor.Düzenleyici kurumların burada daha sınırlayıcı kurallar koyması gerekiyor,aksi takdirde olay kumar masasına dönüyor.

-Risk alan,kumar oynayan da maalesef iflas edip piyasadan elenmiyor,merkez bankaları parasal genişleme ile batan şirketleri ve kumar oynayıp aşırı risk alıp batanları tekrar yüzdürüyor,sonucu ise tarihte görülmemiş bir gelir eşitsizliğ,paranın çok az sayıda kişinin elinde toplanması oluyor.

--Uluslararası arenada da ,uluslararası hukuk kuralları çiğnenerek orman kanunları işlemeye başladı.Daha önce de yazdığım gibi ,görünüm ikinci dünya savaşı öncesi şartlarına benzemeye başladı.Güçlü olan devlet,daha küçüğün topraklarına ve kaynaklarına çökmeye başladı.Rusya,ukrayna'yı ele geçirmeye çalışıyor,Çin ,Taiwan'i topraklarına katmaya çalışıyor,ABD ,dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip Venezuellanın kaynaklarına çökmeye çalışıyor.

Too big to fail kavramı 2008 krizinde popüler olmuştu.
Hırslı yöneticiler güzel günlerde aldıkları aşırı riskli kararla yüksek primler ve terfiler alırken. Kötü günlerde ortadan kaybolup. Yükü vergi verenlerin sırtına atmıştı.
Ülkeler arası rekabet, batamayacak kadar büyük firmaların teşvik edilmesine neden olmaktadır. Dünya boşluk kabul etmez. Biz olmasak başkaları olur yaklaşımı nedeniyle yasal kısıtlamalar esnetilmektedir.
Sonuca gelirsek gelir dağılımının bozulduğu bir dünyada terazide dengede kalmak çok zor.