
Originally Posted by
yelpaze
Mükemmel bir toparlama yapmışsınız teşekkürler.
Gelecekle ilgili konuları ve tahminleri olasılık gücüne göre şöyle sınıflandırırım; mutlak, mümkün, muhtemel ve muallak tahminler.
Böylece düşünceleri toparlamak kolay olur.
Not: Çin'in gücünden söz ederken stratejik hammadde avantajını da eklemeyi unuttuk. kalifiye iş gücü, güçlü iç pazar, bağımsız finansman gücü, merkezi planlama, teknoloji, politik istikrar vs. Tabi ilave olarak Hindistan faktörü. Tüm bunlar batı dünyasının üstünlüğünü korumak için uzay konusunda çağ atlamaktan başka çaresi olmadığına işaret ediyor.
Uzay teknolojileri derken bu konuyu biraz açmakta fayda var. Genellikle bu konu açıldığında ütopik görünen Mars hikayeleri vesaire akla geliyor. Halbuki işin pratiğinde bir çok parçadan ve katmandan oluşuyor bu.
Launch systems diye adlandırılan uzaya fırlatma teknolojileri (roket motorları, yeniden kullanılabilir roketler, uzaya yük taşıma kapasitesi, vb alt başlıklar), uydu teknolojileri (Starlink gibi haberleşme uyduları, gözetleme ve keşif uyduları, navigasyon uyduları, iklim/afet değişimleri ve uyarıları için kullanılan uydular), uzayda kullanılan ve kullanılabilecek olan veri ve ağ alt yapısı, küresel internet teknolojileri, askerî iletişim güvenliği teknolojileri, meteoroloji, tarım ve lojistik gibi alanlarda kullanılabilecek küresel sensör ağları ve bunun oluşturacağı jeopolitik veri üstünlüğü bence pratikte hemen karşılığı olan konular.
Uzayda madencilik ya da enerji üretimi gibi konular bence an itibariyle biraz daha ütopik duruyor. Uzay seyahetleri ise maliyetleri ve kısıtlılıkları (insan tabiatına uymayan atmosferik şartlar) nedeniyle işin romantizm tarafı.
Asıl hikayenin ve üstünlük oluşturacak kısmın ilk paragraftaki örnekler olduğu daha gerçekçi.
Bu tip senaryolarda bu iş üzerinde çalışan şirketler ile devletler arasındaki çatışmaların ne boyutta olacağı da geleceğin muhtemel sorunlu alanları. Ekonomilerde çarpan etkisi oluşturabileceği, teknolojik maliyetleri azaltabileceği gibi klasik anlamda devletlerin güvenliği ve devlet-şirketler ilişkilerinin bulanıklaşması gibi risk alanları da doğurabilir. Geleceğin devlet yapılarının bugünkü gibi olmayacağını iddia etmek herhalde çok büyük bir iddia olmayacaktır, ancak bu klasik yapının yerini nelerin nasıl dolduracağı ve bunun küresel refah ve mutluluk bazında neler getireceği de şimdilik belirsiz.
"İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
Clausewitz
Yer İmleri