Artan

36,74 10 16:04
82,55 9.99 15:59
5,40 9.98 16:02
62,25 9.98 16:04
242,80 9.96 16:04
Artan Hisseler

Azalan

49,50 -10 16:04
713,00 -9.97 16:04
111,40 -8.76 16:04
23,56 -7.75 13:55
20,56 -7.05 16:04
Azalan Hisseler

İşlem

16.725.872.355,90 16:04
15.633.767.359,16 16:04
13.297.415.439,98 16:04
8.967.317.212,10 16:05
7.479.147.779,50 16:04
Tüm Hisseler
Sayfa 381/381 İlkİlk ... 281331371379380381
Arama sonucu : 3045 madde; 3,041 - 3,045 arası.

Konu: Dev'ayna Masalları

  1.  Alıntı Originally Posted by yelpaze Yazıyı Oku
    Mükemmel bir toparlama yapmışsınız teşekkürler.
    Gelecekle ilgili konuları ve tahminleri olasılık gücüne göre şöyle sınıflandırırım; mutlak, mümkün, muhtemel ve muallak tahminler.
    Böylece düşünceleri toparlamak kolay olur.

    Not: Çin'in gücünden söz ederken stratejik hammadde avantajını da eklemeyi unuttuk. kalifiye iş gücü, güçlü iç pazar, bağımsız finansman gücü, merkezi planlama, teknoloji, politik istikrar vs. Tabi ilave olarak Hindistan faktörü. Tüm bunlar batı dünyasının üstünlüğünü korumak için uzay konusunda çağ atlamaktan başka çaresi olmadığına işaret ediyor.
    Uzay teknolojileri derken bu konuyu biraz açmakta fayda var. Genellikle bu konu açıldığında ütopik görünen Mars hikayeleri vesaire akla geliyor. Halbuki işin pratiğinde bir çok parçadan ve katmandan oluşuyor bu.

    Launch systems diye adlandırılan uzaya fırlatma teknolojileri (roket motorları, yeniden kullanılabilir roketler, uzaya yük taşıma kapasitesi, vb alt başlıklar), uydu teknolojileri (Starlink gibi haberleşme uyduları, gözetleme ve keşif uyduları, navigasyon uyduları, iklim/afet değişimleri ve uyarıları için kullanılan uydular), uzayda kullanılan ve kullanılabilecek olan veri ve ağ alt yapısı, küresel internet teknolojileri, askerî iletişim güvenliği teknolojileri, meteoroloji, tarım ve lojistik gibi alanlarda kullanılabilecek küresel sensör ağları ve bunun oluşturacağı jeopolitik veri üstünlüğü bence pratikte hemen karşılığı olan konular.

    Uzayda madencilik ya da enerji üretimi gibi konular bence an itibariyle biraz daha ütopik duruyor. Uzay seyahatları ise maliyetleri ve kısıtlılıkları nedeniyle işin romantizm tarafı.

    Asıl hikayenin ve üstünlük oluşturacak kısmın ilk paragraftaki örnekler olduğu daha gerçekçi.

    Bu tip senaryolarda bu iş üzerinde çalışan şirketler ile devletler arasındaki çatışmaların ne boyutta olacağı da geleceğin muhtemel sorunlu alanları. Ekonomilerde çarpan etkisi oluşturabileceği, teknolojik maliyetleri azaltabileceği gibi klasik anlamda devletlerin güvenliği ve devlet-şirketler ilişkilerinin bulanıklaşması gibi risk alanları da doğurabilir. Geleceğin devlet yapılarının bugünkü gibi olmayacağını iddia etmek herhalde çok büyük bir iddia olmayacaktır, ancak bu klasik yapının yerini nelerin nasıl dolduracağı ve bunun küresel refah ve mutluluk bazında neler getireceği de şimdilik belirsiz.
    Son düzenleme : deva-i dert; Bugün saat: 14:50.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  2. - Ukrayna Rusya'nın Tambov bölgesinde Druzhba petrol boru hattını vurdu.

    Geçen de uluslarası sularda olmayan tankerlere saldırı düzenlemişti Ukrayna ve Putin dün bunlara karşılık verileceğini söylemişti.

    Bu şartlar altında sözde barış görüşmelerinin iyi yönde ilerlediğini ne kadar iddia edebiliriz?
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  3. - Kremlin: Megafon diplomasisini istemiyoruz. Görüşmeler kamuoyuna açık yorum olmadan yürütülürse verimli olma şansı daha fazladır.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  4.  Alıntı Originally Posted by yelpaze Yazıyı Oku
    ABD'nin, Çin'in ulaştığı boyutu tam anlayamayanlar Rusya'nın aklından geçeni de tahmin edemezler. Üstelik burada söz konusu olan SSCB döneminden kalan ve hala süper güç olma iddiasındaki yaşlı Rus yöneticiler. Rakamlar tüm detayları içinde saklıyor ama oraya kimse bakmıyor. Belki insanlar bazı şeylerin farkında ama kafalarından belirledikleri zaman çizelgesi çok ileri tarihleri gösteriyor? Sonuçta bu savaş bir kırılma noktasına geldi ve ateşkes yüksek ihtimaller arasında değil. Sağlansa dahi bu tam olarak Rusya'nın zaferi anlamına gelecek ve Berlin duvarı yıkıldığından beri süren gerileme dönemi Rusya için yeniden resmi bir genişleme süreci anlamına gelecek. Bu bakış açısı da yetersiz zira Rusya ekonomik bir abluka altında. Hem ambargo hem de ana ihracat ürünleri olan madenlerin düşük fiyatı baskı yaratıyor, buna içerde büyüyen toplumsal hoşnutsuzluğu da ekleyelim.
    Daldan dala atlıyoruz ama şartlar böyle zira çok büyük bir değişimin belki haftalar kadar yakınında olduğumuz gerçeğini görmemiz lazım.

    Geçen hafta ne oldu da ABD panikle komik denecek bir çıkış yaptı? Ukrayna Mondros mütarekesi benzeri bir anlaşmayı kabul edecek, çok değerli topraklarından vazgeçip ordusunu dağıtacak, Nato üyeliği söz konusu olmayacak ve geriye kalan enkazı AB üyeliğine alacaklar? Hadi bu Trump show senaryosu gerçek oldu diyelim, sizce tek kuruş AB veya başka ülke fonu, yakında batı yanlısı yönetimi çökecek olan Ukrayna'ya gelir mi? Belarus gibi olacak sonu... AB'nin bu görüşmelerde olmadığını da öğrendiğimize şaşırmadık doğal olarak. Doğu Avrupa cephesini Dinyeper nehir hattında savunmak varken neden Kızıl orduyu bir anda Nato sınırına getirsinler?

    Rusya'nın katlandığı bedeller öyle ağır ki; biraz toprak için mi oldu bunlar? Barış senaryolarının hepsi Ukrayna'nın tamamen Rus kontrolüne gireceği ve kızıl ordunun Nato sınırlarına dayanacağı üzerine olmalı. Bu durum daha bir çatışmaya evrilmeden Romanya, Polonya, Macaristan ve Bulgaristan ekonomisi baskıyı hissetmeye başlayacak. Öte yandan ABD bir yana, sınır komşusu Çin karşısında da zayıf kalan Rusya'nın bir dengeleme aracına ihtiyacı olduğu açık ve tüm bunlar 1950 doğumlu yöneticilerin ömür ve sağlıklarıyla sınırlı süreçler.

    Senaryolar
    Bu savaşın aynı şekilde devam etme senaryosunda Rusların kayıplarını telafi için en az 3-4 yıl sürecek bir ağır silah yapım seferberliği başlatması lazım. İnsan gücü olarak Özbek, Kazak, Kırgız gibi ortaasyalı savaşçıları cepheye sürmesi şart. Böyle bir savaşı devam ettirecek maddi kaynaklarının, ağır ambargo koşullarında mevcut olması da gerekli. Bir başka senaryo Çin ordusuyla ortak hareket etme ancak bu pek olası değil şimdilik. 2022'den beri kara ve havada devam eden savaşın denize sıçraması olasılığı da geçen hafta yükseldi çünkü karada savaşacak güç her iki tarafta da kalmadı. Rus donanmasını harekete geçirmek çok riskli bir konu zira direkt olarak Avrupa ve ABD filolarıyla karşı karşıya gelme riski olacak. Denizde yaşanacak kayıplar toplumsal olarak da çok daha fazla ses getirecektir. Esasen deniz savaşının riski, rusya için nükleer silah kullanmaya yakın seviyede bence.

    Nükleer silah kullanma konusu ise can alıcı nokta çünkü bu seçenek 1945'ten beri devam eden nükleer güce dayalı, ABD eksenli barış sürecini yok edecek.

    Söz ettiğim riskler yeterince yüksek ve yakınsa finansal piyasalarda etkilerini görmeye başlarız.

  5.  Alıntı Originally Posted by yelpaze Yazıyı Oku
    Daldan dala atlıyoruz ama şartlar böyle zira çok büyük bir değişimin belki haftalar kadar yakınında olduğumuz gerçeğini görmemiz lazım.

    Geçen hafta ne oldu da ABD panikle komik denecek bir çıkış yaptı? Ukrayna Mondros mütarekesi benzeri bir anlaşmayı kabul edecek, çok değerli topraklarından vazgeçip ordusunu dağıtacak, Nato üyeliği söz konusu olmayacak ve geriye kalan enkazı AB üyeliğine alacaklar? Hadi bu Trump show senaryosu gerçek oldu diyelim, sizce tek kuruş AB veya başka ülke fonu, yakında batı yanlısı yönetimi çökecek olan Ukrayna'ya gelir mi? Belarus gibi olacak sonu... AB'nin bu görüşmelerde olmadığını da öğrendiğimize şaşırmadık doğal olarak. Doğu Avrupa cephesini Dinyeper nehir hattında savunmak varken neden Kızıl orduyu bir anda Nato sınırına getirsinler?

    Rusya'nın katlandığı bedeller öyle ağır ki; biraz toprak için mi oldu bunlar? Barış senaryolarının hepsi Ukrayna'nın tamamen Rus kontrolüne gireceği ve kızıl ordunun Nato sınırlarına dayanacağı üzerine olmalı. Bu durum daha bir çatışmaya evrilmeden Romanya, Polonya, Macaristan ve Bulgaristan ekonomisi baskıyı hissetmeye başlayacak. Öte yandan ABD bir yana, sınır komşusu Çin karşısında da zayıf kalan Rusya'nın bir dengeleme aracına ihtiyacı olduğu açık ve tüm bunlar 1950 doğumlu yöneticilerin ömür ve sağlıklarıyla sınırlı süreçler.

    Senaryolar
    Bu savaşın aynı şekilde devam etme senaryosunda Rusların kayıplarını telafi için en az 3-4 yıl sürecek bir ağır silah yapım seferberliği başlatması lazım. İnsan gücü olarak Özbek, Kazak, Kırgız gibi ortaasyalı savaşçıları cepheye sürmesi şart. Böyle bir savaşı devam ettirecek maddi kaynaklarının, ağır ambargo koşullarında mevcut olması da gerekli. Bir başka senaryo Çin ordusuyla ortak hareket etme ancak bu pek olası değil şimdilik. 2022'den beri kara ve havada devam eden savaşın denize sıçraması olasılığı da geçen hafta yükseldi çünkü karada savaşacak güç her iki tarafta da kalmadı. Rus donanmasını harekete geçirmek çok riskli bir konu zira direkt olarak Avrupa ve ABD filolarıyla karşı karşıya gelme riski olacak. Denizde yaşanacak kayıplar toplumsal olarak da çok daha fazla ses getirecektir. Esasen deniz savaşının riski, rusya için nükleer silah kullanmaya yakın seviyede bence.

    Nükleer silah kullanma konusu ise can alıcı nokta çünkü bu seçenek 1945'ten beri devam eden nükleer güce dayalı, ABD eksenli barış sürecini yok edecek.

    Söz ettiğim riskler yeterince yüksek ve yakınsa finansal piyasalarda etkilerini görmeye başlarız.
    "...Doğu Avrupa cephesini Dinyeper nehir hattında savunmak varken neden Kızıl orduyu bir anda Nato sınırına getirsinler?..." bu soru aslında AB'nin Ukrayna'yı Rusya'ya karşı AB güvenliği açısından bir tampon bölge görmesinin tek cümleyle izahından başka bir şey değil. AB üyeliği ve/veya NATO üyeliği konusu bu işin havucu olarak kullanıldı. Ukrayna birkaç yıldır AB'nin güvenliği ve tıkanan ekonomisi için bir velayet savaşı yapıyor, bu süreç AB için bir can simidi ya da oksijen tüpü özelliği taşıyor ve barışın bu durumda AB'nin işine geleceğini hiç sanmıyorum. İki tarafta da savaşın artık sürdürülemez boyutlara geldiğinin sağır sultan bile farkında. Ancak AB bu savaşın bitmesini kesinlikle istemiyor. Enerji maliyetlerinin katlandığı, tedarik zincirlerinin dağıldığı, sanayinin ciddi bir durgunluğa girdiği, kıtanın belki de kâr yazan tek sanayi alanı olan askeri/silah sanayii ortadayken AB'nin bu sürecin bitmesine yanaşacağı ihtimal dışı görünüyor. Rusya'nın dondurulmuş 300 milyar dolarlık rezervine de artık fiilen el koyduklarını söyleyebiliriz ve AB bu fonu mevcut yapıyı ve ekonomik mimarisini ayakta tutmak için kullanmayı planlıyor. Sözde Ukrayna'ya yardım söyleminin ardındaki gerçek motivasyon, Avrupa sanayisini savunma harcamaları üzerinden canlı tutmak. Bu nedenle savaşın uzaması Avrupa için stratejik bir gereklilik. Ukrayna lideri aslında mecburen ateşkes ortamı ararken, savaş biterse AB'nin hem ekonomik hem siyasal dayanma noktasının çökme ihtimali AB'nin sürekli barış ya da ateşkes sürecine çomak sokmasına neden oluyor. AB zaten dondurulmuş Rus varlıklarına el koyarken yeni bir korsanlık sistemi icad etmiş oldu. Bunun hukuken hiç bir dayanağı yok. Barış ya da ateşkes ihtimalleri masada iken her defasında Ukrayna tarafından provokatif saldırıların yapılmasının bir Zelensky planı olduğunu değil, bunun arkasında AB'nin olduğunu düşünüyorum.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

Sayfa 381/381 İlkİlk ... 281331371379380381

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •