Artan

5,94 10 12:43
49,86 9.97 12:42
40,40 9.96 12:43
26,72 9.96 12:40
8,86 9.25 12:43
Artan Hisseler

Azalan

46,00 -9.98 12:43
650,50 -8.77 12:43
56,25 -5.7 12:43
16,59 -5.04 12:34
10,82 -4.92 12:43
Azalan Hisseler

İşlem

3.595.124.174,60 12:43
3.275.432.992,25 12:43
3.022.441.079,93 12:43
2.711.526.235,32 12:43
2.519.272.450,32 12:43
Tüm Hisseler
Sayfa 383/383 İlkİlk ... 283333373381382383
Arama sonucu : 3060 madde; 3,057 - 3,060 arası.

Konu: Dev'ayna Masalları

  1.  Alıntı Originally Posted by Delta Heavy Yazıyı Oku
    çok nitelikli bir batı merkezcilik ve orientalism eleştirisi olmuş deva hocam.

    kendini yenilemeyen nüfus ve problemleri, batıda kültürün ve gündelik hayatın tek tipleşmesi, sosyal adalet saçmalığıyla kafayı bozmuş küreselci yönetimler... tüm bunların yanında dünyanın henüz askeri gücünü tanımadığı çin, çekirge gibi batıyı istila eden hint ve kıta afrikası, yeniden imperial heveslere girmesi kuvvetle muhtemel rusya ve türkiye.

    100 sene sonrası için bahis yapabiliyor olsaydım batı bloğuna şans vermezdim.
    Tarihi gelişmeler ve değişimler hem çoğul, hem dinamik hem de çok katmanlı. Dün ve bugün okumaları kadar gelecek tahminleri de bu gerçeği gözardı etmeden yapılırsa daha sağlıklı bir değerlendirme olabilir. Çok hızlı değişmeye başlayan bir dünyada 100 sene sonrasında dünyanın geleceği yeri şimdiden öngörmek oldukça zor, ancak büyük kırılımların ve değişimlerin olmayacağı ve mevcut statükonun devam edeceğini sanmak gerçeklik dışı.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  2. Beni aşan bir konuda ahkam kesmeye çalıştığımı anlamış oldum,
    sonuçta basit ve çok genel yaklaşmaya, somut ve inkar edilemez kanıtlar üzerinden ilerlemeye çalışıyorum hepsi bu. Dikkat ederseniz avrupanın coğrafi keşiflerle sermaye birikimini de atlamadım, Çin seddinin sağladığı kültürel izolasyonu da hesaba katarak uzakdoğunun hakkını verdim. Çin, Hindistan gibi hızlı gelişen yerlerin kendi içinde kırılganlıkları olabilir. Pandemiyi bu yüzden hatırlattım, tıpkı avrupanın kanlı tarihi gibi onlar da bazı sınanmalarla karşılaşacaklar.

  3.  Alıntı Originally Posted by yelpaze Yazıyı Oku
    Beni aşan bir konuda ahkam kesmeye çalıştığımı anlamış oldum,
    sonuçta basit ve çok genel yaklaşmaya, somut ve inkar edilemez kanıtlar üzerinden ilerlemeye çalışıyorum hepsi bu. Dikkat ederseniz avrupanın coğrafi keşiflerle sermaye birikimini de atlamadım, Çin seddinin sağladığı kültürel izolasyonu da hesaba katarak uzakdoğunun hakkını verdim. Çin, Hindistan gibi hızlı gelişen yerlerin kendi içinde kırılganlıkları olabilir. Pandemiyi bu yüzden hatırlattım, tıpkı avrupanın kanlı tarihi gibi onlar da bazı sınanmalarla karşılaşacaklar.
    Böyle anlaşıldı isem özür dilerim. Çok değerli yorumlarınız ve analizleriniz var. Eurocentric bakış açısının eleştirisi size ve şahsınıza yönelik bir eleştiri değil. Çok genel kabul görmüş ve ben de dahil herkesin düşünce dünyasını bir şekilde etkileyen bir epistemolojiden bahsediyoruz. Konu içerisinde geçen bir ayrıntıya hitaben bu yazıyı yazdım. Eurocentric düşündüğünüzü iddia etmek anlamı taşımıyor bu.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  4. Batı kendi içerisinde de bir bütünlük arz etmiyor. Mesela Kuzey Amerika ile Avrupa arasında, Avrupa içinde Kuzey ve Güney Avrupa, Batı ve Doğu Avrupa arasında düşünce sistemlerinden yaşam tarzlarına ve dünyaya bakış açılarına kadar bir yığın farklılıklar var. Batı'yı tek katmanlı ve tekil bir yapı gibi düşünmek ciddi arızalı bir bakış açısı olur.

    18 seneye yakın bir süreyi, çoğunluğu Kanada'da olmak üzere, Kuzey Amerika'da geçirdim. Genellemeler yapmayı çok sevmesem de bazı tecrübelerimi kullanarak iki ayrı kıtanın birbiriyle özdeşleştirilmesinin pek de mümkün olamayacağını söyleyebilirim. Son jenerasyondaki ortalamadan ciddi sapmayı şimdilik gözardı edersek, Kuzey Amerika toplumunun daha pragmatik, daha business-oriented (belki de money-oriented demem lazım) olduğunu, düşünsel/fikri/ideolojik altyapılarının çok gelişmiş olmadığını, popcorn romanları saymazsak pek fazla kitap okumadığını, düşünsel/fikri/ideolojik meselelerle fazla ilgilenmediğini, genelde apolitik bir hayatı tercih ettiğini, dünyanın geri kalanından çok haberdar olmadığını ya da ilgi alanı dışında tuttuğunu söylemem abartı olmaz. Üniversitelerinin temel bilimler ve mühendislik fakültelerinin genelde dışardan gelen göçmen ve uluslararası öğrencilerden oluştuğu bilgisi bile aslında tek başına bir tez konusu yapılabilir. Genel olarak Avrupa toplumu bunun aksine daha çok okuyan, daha çok sorgulayan, düşünsel/fikri/ideolojik bir alt yapısı olan daha politik bir toplum.

    Büyük gelişmelerin ve teknoloji sıçramalarının son zamanlarda Avrupa yerine ABD'den geliyor olması yukardaki resimle çelişkili duruyor aslında. Ancak ABD'deki melez yapı ve yabancı uyruklu insanların bir çok kilit pozisyonda (gerek arge ve inovasyon, gerek tasarım ve üretim planlaması) etkin olması, olaylara business-oriented ve pragmatik bakmaları aslında bu genel yapının çok da çelişkili olmadığını gösterir. Üniversitelerdeki durumu melez yapının pragmatik bir şekilde nasıl kullanılabildiğinin düşünülmesi adına verdim.

    Bunları niçin anlatma gereği hissediyorum? Endoktrine edilen toplumsal normlara, çoğunluk görüşüne, hakim kültürel değerlere
    eleştirmeden uyum sağlamamızı ve onlar gibi tekil bir düşünce yapısının parçası olmamızı dayatan konformist bakış açılarını sevmiyorum. Her yere ve herşeye tümdengelimci bir bakış açısı ile yorum yaparsak sadece perdelenmiş gerçeklerin bir kısmını görebiliriz.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

Sayfa 383/383 İlkİlk ... 283333373381382383

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •