şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

[EREGLTUPRS]

Zaten türlü bahanelerle insanların evlerini yıkıp yenisini yapmaya çalışıyorlar...

Geçtiğimiz yıllarda evini gönüllü yenileyen yeniledi, veya depreme dayanıklı ev alan gönüllü olarak aldı.
Şu anda parası olan ev almayıp dolar istiflediğine göre, bundan sonraki aşamada ben "zorla dönüşüm" gibi bir şeyi ihtimal dahilinde görüyorum.

Müteahit için kaymaklı olabilecek konumda olan ve aynı zamanda evlerin çoğunluğu çürük olan adalar belirlenir.
Ondan sonra "Kardeşim sizin evler riskli. Ama arsa paylarınıza bakıldığında 1 daireye 1 daire düşmüyor. O zaman arsanızın karşılığında yeni alacağınız dairenin yarısı sizin hakkınız, diğer yarısını ödeyin bakalım" denebilir.

Böylece insanlar inşaat maliyeti kadar ödeme yapar, müteahit inşaatı bedavaya getirir, kendine düşen daireleri satamasa bile bedava mal sahibi olur.

DTH'lar kısmen çözülür, yastık altı döviz ve altınlar ekonomiye kazandırılır. Dövizi olmayan da parayı nereden bulursa bulsun banane.

Tabi bunlar sadece benim beynimde ürettiğim hayal ürünü komplo teorilerim.
Belediyelerimiz çok dürüst olduğu için böyle şeylerin gerçekleşmesi imkansız.

Kesinlikle böyle olacak bence de yukarda dikkat çekmeye çalıştım...Çeşit türlü bahaneler üretilmeye başlandı zaten...Arada bazı evlerinde bir şekilde yıkılmasını sağlıyorlar...Kaza veya eski/çürük bahanesi görüntüsü ile...Sizin evler çürük eski çatlak filan diye söylemler de çıkıyor...

Deprem ve çürük yıkılıcak söylemleri ile yapılabilir...Bence...

Daha geçen gün konuşmuştuk...

Deprem ve arkasından çatlaktı çürüktü yıkılacaktı söylentileri veeeeee hoşgeldin heryerde zorunlu kentsel dönüşüm...Müteahhitlere iş çıktı...

Tabii pamuk eller cebe...Şartlar zorlana, eşten dosttan bankadan kredi bulma...

[reha kaya]

Daha geçen gün konuşmuştuk...

Deprem ve arkasından çatlaktı çürüktü yıkılacaktı söylentileri veeeeee hoşgeldin heryerde zorunlu kentsel dönüşüm...Müteahhitlere iş çıktı...

Tabii pamuk eller cebe...Şartlar zorlana, eşten dosttan bankadan kredi bulma...

Bizansın bazı bölgeleri disinda olmaz o iş "Ölü gözünden yaş, olmayandan para cikmaz!"

Adamin bir emekli maaşı var, evini alıp sokağa mı atacaksın?

Siyasiler pek sever bu oy depolarını gecekondular gibi, geberseler de farketmez onlar icin!

[oguzvortex19]

Daha geçen gün konuşmuştuk...

Deprem ve arkasından çatlaktı çürüktü yıkılacaktı söylentileri veeeeee hoşgeldin heryerde zorunlu kentsel dönüşüm...Müteahhitlere iş çıktı...

Tabii pamuk eller cebe...Şartlar zorlana, eşten dosttan bankadan kredi bulma...

Bizim mahallede bir kaç bina mütaahit vasıtasıyla kensel dönüşüme verirken evin betonunun kalitesini mi ne ölçtürdüler çürük çıktı yıkım kararı vs, sonra mütaahitle daire pazarlığı halloldu, 2018 bahar bu dediklerim

Sonra döviz krizi çıktı;
mütaahit ben bu ortamda ev yapamam dedi çekildi..
Toprak sahipleri benim zaten gücüm yok kendim yapamam ama yıkılırsada kiraya gidemem dedi.
Belediye elimde çürük raporu var yıkılmazsa ihale bana kalır dedi..
Sonuç Öyle kaldı.

[discretus]

Daha geçen gün konuşmuştuk...

Deprem ve arkasından çatlaktı çürüktü yıkılacaktı söylentileri veeeeee hoşgeldin heryerde zorunlu kentsel dönüşüm...Müteahhitlere iş çıktı...

Tabii pamuk eller cebe...Şartlar zorlana, eşten dosttan bankadan kredi bulma...

kentsel dönüşüm şu anda anlaşıldığı şekliyle çözüm değil..

çözüm:

* kat sınırlaması..

* nüfus sınırlaması..

* ilgili yerleşim yeri için en az belli bir büyüklükte ulaşılabilir yeşil alan kriteri..

* afet anlarında mahallelerden çıkışı kolaylaştıracak yapılaşma ve altyapı tasarımı..


bunlar hepsi birden olmadan yapılacak şeyler yine paranın betona gömülmesi sonucunu doğuracaktır..


kat sınırlaması dediğim şeyin olabilmesi için iskan politikası ve teşviklerle nufusun yarısının istanbul dışına dağıtılması gerekiyor..zira kat sınırlaması ile istanbulda saglıklı biçimde barınabilecek insan sayısıda sınırlanmış oluyor, mesela 8-10 milyon mertebesinde.. gerekirse gönüllülük esası gerekirse daha agır vergiler istanbul için...bilemem.. ama nufus tersine göç ile azaltılmalı..

[samreit]

kentsel dönüşüm şu anda anlaşıldığı şekliyle çözüm değil..

çözüm:

* kat sınırlaması..

* nüfus sınırlaması..

* ilgili yerleşim yeri için en az belli bir büyüklükte ulaşılabilir yeşil alan kriteri..

* afet anlarında mahallelerden çıkışı kolaylaştıracak yapılaşma ve altyapı tasarımı..


bunlar hepsi birden olmadan yapılacak şeyler yine paranın betona gömülmesi sonucunu doğuracaktır..


kat sınırlaması dediğim şeyin olabilmesi için iskan politikası ve teşviklerle nufusun yarısının istanbul dışına dağıtılması gerekiyor..zira kat sınırlaması ile istanbulda saglıklı biçimde barınabilecek insan sayısıda sınırlanmış oluyor, mesela 8-10 milyon mertebesinde.. gerekirse gönüllülük esası gerekirse daha agır vergiler istanbul için...bilemem.. ama nufus tersine göç ile azaltılmalı..

Yazdiklariniz mantikli.
Ancak insanoglundan mantik ile cözüm beklemek pek uygun degil (bence tabii).
Su anda dünya nüfusunun %55'i sehirlerde yasiyor ve BM bu yüzdenin 2050'de %65'i bulacagini tahmin ediyor.
Diger taraftan 2,3 milyar insan denize 25km siniri icerisínde yasiyor. Hatta dünya nufusunun yarisi %1'lik bir alan icerisinde yasiyor.
Yani sehir ve sahil kesiminde yasayanlarin sayisi önümüzdeki yillarda artmaya devam edecek.

Bunu önlemek Türkiye icin artik cok gec. Sadece durumu korumaya ve biraz düzeltmeye calisabiliriz.
Yapilmasi gereken yazdiklarinizin yaninda (zoraki, baski altinda olmadigi sürece), diger sehir ve özellikle orta ölcekli kasabalarin ekonomik olarak gelistirilmesi ve insanlarin kendi istekleri ile göc etmelerini saglamak. Insanlar göc ettikce bosalan alanlar geri dönüsüm ile yesil alana dönüstürülebilir.

Ama bu düsünceler aslinda hayal Türkiye'de. Gerceklesme ihtimali neredeyse sifir (benim umudum yok bu konuda).

1999 depreminde hepimiz bunu görmüstük aslinda. Neredeyse tüm ekonominin, büyük bir nüfusun marmara bölgesinde olmasinin riski göz önündeydi.
Eger böyle bir faciadan sonra gözlerimiz acilmamis, yatirim ve olanaklarimizi kullananamamissak, gözlerimizin acilmasi icin nasil bir facia gecirmemiz gerekiyor (aslinda facianin tam ortasindayiz, ama farkinda degiliz sanki).

[reha kaya]

En az 3 çocuk 4 ehvendir, gebermeyenler bizimdir.

[Tinaz]

kentsel dönüşüm şu anda anlaşıldığı şekliyle çözüm değil..

çözüm:

* kat sınırlaması..

* nüfus sınırlaması..

* ilgili yerleşim yeri için en az belli bir büyüklükte ulaşılabilir yeşil alan kriteri..

* afet anlarında mahallelerden çıkışı kolaylaştıracak yapılaşma ve altyapı tasarımı..


bunlar hepsi birden olmadan yapılacak şeyler yine paranın betona gömülmesi sonucunu doğuracaktır..


kat sınırlaması dediğim şeyin olabilmesi için iskan politikası ve teşviklerle nufusun yarısının istanbul dışına dağıtılması gerekiyor..zira kat sınırlaması ile istanbulda saglıklı biçimde barınabilecek insan sayısıda sınırlanmış oluyor, mesela 8-10 milyon mertebesinde.. gerekirse gönüllülük esası gerekirse daha agır vergiler istanbul için...bilemem.. ama nufus tersine göç ile azaltılmalı..

Bunları yapmazlar.

Çünkü rant vatandaşa gidiyor.

17 sene oldu.

Gördük.

[Tinaz]

Büyük fayın üzerinde biriken enerji çok büyük. Kırılırsa, 4 metrelik bir atım gerçekleşir. Bu da depremin 7.3 ve üzeri bir deprem üreteceği anlamına gelir. Eğer fay iki parça halinde kırılırsa, her ikisinin de büyüklükleri 7'nin altında olmaz, üzerinde olur.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/t...ene_alir_.html

En önemlisi: Bu deprem beklenen büyük depremin etkisini azaltır mı, hayır, çünkü ana fay ortada duruyor. Peki büyük deprem için şöyle bir öngörü var: 30 yıl içinde kırılma olasılığı yüzde 65.

Bu hesaba göre 7 üzeri büyüklükte bir depremin bir yılda oluşma olasılığı yüzde 2.5. Bu hesaba göre, Silivri açıklarındaki deprem büyük depremin zaman olasılığı üzerinde etki yapmış mıdır? Sinan Özeren soruma, 'Evet büyük olasılıkla..'

Büyük İstanbul depremini daha öne almıştır yanıtını veriyor.