Sayfa 1384/7020 İlkİlk ... 3848841284133413741382138313841385138613941434148418842384 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 11,065 - 11,072 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Sembolizm akiminin oncusu Fransiz sair Stéphane Mallarmé’nin olum yildonumu (9 Eylul 1898)



    Ten bitirdi hazlarini, tukendi kitap;
    Kacsam, kacsam uzaklara... Ustumde mehtap;
    Saniyorum en guzeli mest oluslarin
    Gokle engin arasinda ucan kuslarin.
    Kim tutacak denizlere bagli bu gonlu?
    Ne gozlere gulumseyen bahcenin gulu,
    Ne sutbeyaz kagitlara aksi lambanin
    Ne dizinde yavrusunu emziren kadin.
    Gidecegim, guzel gemi haydi demir al,
    O ellere yelken ac ki sanilir masal...
    Bir uzuntu, kuskun ama umutlarina
    Inaniyor mendillerin elvedasina.
    Belki deli ruzgarlara uyan direkler
    Karayelde bir kazaya bas egecekler
    Ve gorunmez olacaklar... Denizler derin
    Gonul, dinle turkusunu gemicilerin.



    Come è triste la carne... E ho letto tutti i libri!
    Fuggire! Laggiù fuggire! Ho udito il canto degli uccelli ebbri tra l'ignota schiuma e i cieli.
    Nulla, neppure gli antichi giardini riflessi negli occhi,
    Potrà Trattenere il mio cuore che si immerge nel mare.
    O notti! Neppure il deserto chiarore della mia lampada
    Sul foglio ancora intatto, difeso dal suo chiarore,
    E neppure la giovane donna che nutre il suo bambino.
    Partirò! Nave che culli le tue vele
    Leva l'ancora verso un'esotica natura!
    Una Noia crede ancora, desolata da speranze crudeli, ai fazzoletti agitati nell'ultimo addio.
    E forse gli alberi che attirano la tempesta
    il vento farà inclinare sui naufragi
    Perduti, senz'alberi, lontani da fertili isole...
    Ma ascolta, mio cuore mio, il canto dei marinai!

  2. Macaristan asilli Fransiz fotografci, heykeltiras, yazar ve sinemaci Gyula (Julius) Halász, Brassaï’in dogum yildonumu (9 Eylul 1899)








  3. Ingiliz roman yazari James Hilton’in olum yildonumu (9 Eylul 1900)

    “Dudaklarda purolar bitmeye yuz tutmustu; yillar sonra bir araya gelip de birbirlerinden ne kadar uzaklasmis olduklarini anlayan butun eski okul arkadaslarinin duydugu hayal kirikligi bizim de icimize cokmeye basliyordu. Rutherford yazar olmustu; romanlar yaziyordu. Wyland, buyukelcilik sekreterlerinden biriydi. Biraz once Tempelhof’ta yedigimiz aksam yemegini bizlere o ismarlamisti. Bana kalirsa pek cani gonulden yapmasa bile diplomatlarin boyle durumlar icin hazir bulundurduklari kibarlik ve guler yuzle gelmisti bu isin ustesinden. Bir yabancı ulke baskentinde uc yalniz ve bekar Ingiliz erkegi olmamiz disinda hicbir sey bizi bir araya getiremezdi saniyorum. Wyland Tertius’un, okul günlerinden aklimda kalan hafif ukala ve dar kafali kisiliginin sunca yildir hic duzelmemis oldugunun coktan farkina varmistim. Rutherford’u ise daha bir gozum tutmustu. Okul yillarinda kah zorbalikla hukmettigim, kah tepeden bakarak kanadimin altina aldigim o ustun zekali ve pisirik cocugu cok iyi asmis, cok gerilerde birakmayi basarmisti. Onun ikimizden de daha cok kazanip daha keyifli bir yaşam surdugunu bilmek, o gece Wyland’la beni ortak bir histe bulusturdu: hafif bir kiskanclik!” Yitik Ufuklar



    “Cigars had burned low, and we were beginning to sample the disillusionment that usually afflicts old school friends who have met again as men and found themselves with less in common than they had believed they had. Rutherford wrote novels; Wyland was one of the Embassy secretaries; he had just given us dinner at Tempelhof—not very cheerfully, I fancied, but with the equanimity which a diplomat must always keep on tap for such occasions. It seemed likely that nothing but the fact of being three celibate Englishmen in a foreign capital could have brought us together, and I had already reached the conclusion that the slight touch of priggishness which I remembered in Wyland Tertius had not diminished with years and an M.V.O. Rutherford I liked more; he had ripened well out of the skinny, precocious infant whom I had once alternately bullied and patronized. The probability that he was making much more money and having a more interesting life than either of us gave Wyland and me our one mutual emotion—a touch of envy.”

  4. Fransiz ressam Henri de Toulouse-Lautrec'in olum yil donumu ( 9 Eylul 1901)

    Ballo al Moulin Rouge (At the Moulin Rouge, The Dance, 1890)


  5. Italyan sair, roman yazari, cevirmen ve elestirmen Cesare Pavese'nin dogum yildonumu (9 Eylul 1908)



    Olum gelecek ve senin gozlerinle bakacak
    sabahtan aksama dek, uykusuz,
    sagir, eski bir pismanlik
    ya da anlamsiz bir ayip gibi
    ardini birakmayan bu olum.
    Bir bos soz, bir kesik ciglik,
    bir sessizlik olacak gozlerin:
    Boyle gorunur her sabah
    yalniz senin uzerinde
    kivrimlar yansitirken aynada.
    Hangi gun, ey sevgili umut,
    bizler de ogrenecegiz senin
    yasam oldugunu, hiclik oldugunu.
    Herkese bir bakisi var olumun.
    Olum gelecek ve senin gozlerinle bakacak.
    Bir ayiba son verir gibi olacak,
    belirmesini gorur gibi
    aynada olu bir yuzun,
    dinler gibi dudaklari kapali bir ağzi.
    O derin burgaca inecegiz sessizce.





    "Insan kendini bir kadina duydugu ask yuzunden oldurmez. Ask bizi tum ciplakligimiz, sefilligimiz, duskunlugumuz ve hicligimizle aciga vurdugu için oldurur."




    Sen kimsenin asla soylemedigi
    bir toprak gibisin.
    Sen hicbir sey beklemiyorsun
    dallar arasindaki bir meyve gibi
    dipten fiskiracak
    bir sozun disinda.
    Sana erisen bir ruzgar var.
    Kuru ve olmus varliklar
    engelliyor seni ve ruzgara karisiyor.
    Kol ve bacaklar, eskil sozler.
    Yazin titriyorsun.

  6. Amerikali yazar, sair ve avukat Max Ehrmann’in olum yildonumu (9 Eylul 1945)



    Gurultu ve karmasanin arasinda sessizce yol al
    ve hatirla, sessizligin icinde nasil bir barisin var olabilecegini
    mumkun olabildigince, ama tutsak olmadan,
    tum insanlarla iyi gecin.
    gerceklerini sessiz fakat acik bir sekilde ifade et;
    ve digerlerini dinle,
    donuk ve cahil olanlar dahil;
    cunku onlarin da kendilerine gore bir hikayeleri vardir.
    yuksek sesle konusan, agresif kisilerden uzak dur,
    onlar ruha sikinti verenlerdir.
    eger kendini baskalariyla kiyaslarsan,
    ya kibirli ya da uzuntulu olursun;
    cunku her zaman senden daha iyi ve daha kotu olan birileri olacaktir.
    basarilarindan planlarin kadar sevinc duy
    ne kadar mutevazi olursa olsun, kendi kariyerine duydugun ilgiyi kaybetme
    cunku o, zamanin degisen hazinesi karsisinda sahip oldugun gercek mulktur.
    is iliskilerinde tedbiri elden birakma;
    cunku dunya aldatmacalarla doludur.
    fakat bu tedbirinin, seni erdeme karsi kor etmesine izin verme
    cunku hala pek çok insan, yuksek idealler icin yasamaktadir
    ve her yerde yasam, kahramanliklarla doludur.
    kendin ol!
    ozellikle, sevmedigin halde seviyormus gibi davranma.
    sevgi hakkinda kuskucu da olma;
    cunku sevgi, tum o coraklik ve hayal kirikliklarina rağmen
    ayni cimen gibi ansizin buyuyecektir.
    yillarin rehberligini nazik bir sekilde kabul et,
    gencligine dair seyleri ise asaletle terk et.
    beklenmedik bir talihsizlikte seni koruyan guc olmasi icin, ruhunu besle.
    fakat kendini karanlik hayallerle de strese sokma
    bil ki, pek cok korku, bitkinlik ve yalnizliktan dogar
    tum bu disiplinin otesinde,
    kendine nazik ol!
    cunku sen de en az agaclar ve yildizlar kadar,
    bu evrenin cocugusun
    ve burada olmaya hakkin var.
    kavrasan da kavramasan da
    suphesiz, evren olmasi gerektigi gibi islemektedir.
    bu sebeple, Tanriyla baris icinde ol,
    kendini onun ne olduguna inandirmis olursan ol,
    ve emek ve verimlerin ne olursa olsun,
    yasamin gurultulu karmasasi icinde, ruhundaki huzuru koru.
    tum yalanlarina, angaryasina ve hayal kirikliklarina ragmen,
    dunya hala guzeldir.
    neseli ol!
    mutlu olmak icin gayret et!

  7. Kral’in (Elvis Presley), ilk televizyon goruntusu, 9 Eylul 1956’da katildigi Ed Sullivan Show’da cekildi.


  8. Golden Globe ve BAFTA Odulu sahibi Ingiliz aktor Hugh Grant'in dogum gunu (9 Eylul 1960)




Sayfa 1384/7020 İlkİlk ... 3848841284133413741382138313841385138613941434148418842384 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •