-
Fransiz mikrobiyolog ve kimyager Louis Pasteur’un olum yildonumu (28 Eylul 1895)

“Bir cocukla ilgilenirken 2 duygu icinde ol: cocuk oldugu icin sevgi, yarin buyuyecegi icin saygi./ Quand je m'approche d'un enfant, il m'inspire deux sentiments contraires ; la tendresse pour ce qu'il est, et le respect pour ce qu'il sera plus tard.”
-
Italyan ressam Giovanni Segantini'nin olum yildonumu (28 Eylul 1899)
Trittico dell'Engadina - La Morte (Alpine Triptych Death, 1896 - 1899)
-
Alman Sosyolojisi'nin kurucularindan Alman sosyolog ve filozof Georg Simmel’in olum yildonumu (28 Eylul 1918)
“Ilkel iliskilerde yalan soylemenin sosyolojik acidan kismen mazur gorulusune ilave olarak, yalanin pozitif bir islevini de gozlemlememiz gerek. Grubun ilk organizasyonu, katmanlasmasi ve merkezilesmesinin soz konusu oldugu durumlarda, surec zayif olanin zihinsel ve fiziksel olarak ustun olana itaat etmesi yoluyla gerceklestirilir. Basarili olan yalan — yani fark edilmeyen - hic suphesiz bir zihinsel ustunlugu ve daha az kurnaz zihinlere rehberlik yapma ve egemen olma becerisini ifade eder. Bu, esit olcude acimasiz, ama bazen fiziksel yasa kadar uygun ruhsal bir zorbaliktir; ornegin, zekanin terbiyesi icin bir secme araci olarak; cogunlugun azinlik icin calismasini saglama, ustun kulturel urunlerin uretimi icin bos zamani guvenceye alma yontemi olarak; grubun liderligini kimin yapacagini belirlemek icin. Amaclar ne kadar tartismasiz sonuclar doguran yontemlerle gerceklestirilirse yalan soylemeye o kadar az gerek duyulur ve etik degersizlik bilinci icin o kadar fazla yer acilir.”

“Zu jener relativen soziologischen Zulässigkeit der Lüge in primitiven Zuständen aber kommt eine positive Zweckmäßigkeit derselben. Wo die erste Organisierung, Rangierung, Zentralisierung der Gruppe in Frage steht, wird sie durch Unterwerfung der Schwachen unter die körperlich und geistig überlegenen stattfinden. Die Lüge, die sich durchsetzt, d. h. nicht durchschaut wird, ist zweifellos ein Mittel, geistige Überlegenheit zur Wirkung zu bringen und zur Lenkung und Unterdrückung der weniger Schlauen zu verwenden. Es ist ein geistiges Faustrecht, ebenso brutal, aber gelegentlich ebenso am Platze wie das physische, sei es als Selektion zur Züchtung der Intelligenz, sei es, um einigen Wenigen, für die nun andre arbeiten müssen, die Muße zur Produktion höherer Kulturgüter zu schaffen, sei es, um den Gruppenkräften einen Anführer zu geben. je mehr diese Zwecke mit Mitteln von geringeren unerwünschten Nebenwirkungen erreicht werden, desto weniger bedarf es der Lüge und desto mehr Raum wird für das Bewußtsein ihrer ethischen Verwerflichkeit.”
-
Italyan aktor Marcello Mastroianni'nin dogum yildonumu (28 Eylul 1924)
"Bugun benim dogum gunum. Yetmis iki yasina basiyorum. Eh, guzel bir yas. Yirmi yasimdayken, yetmis iki yasinda bir adamı dusundugumde gozumun onune eli ayagi tutmayan ihtiyar biri gelirdi. Ama ben kendimi oyle hissetmiyorum. Evet, hayatimi guzel bir bicimde doldurdum. Buna sevinebilirim."

"Oggi è il mio compleanno. Compio settantadue anni. Be', è una bella età. Quando ne avevo venti, immaginando un uomo di settantadue anni, l'avrei visto come un vecchio bacucco. Ma io non mi sento così vecchio.. Quindi l'ho ben riempita, la mia vita. Mi posso contentare. "
-
Angolali sair António Jacinto’nun (do Amaral Martins) dogum yildonumu (28 Eylul 1924)
Bu koca ciftlikte ekinleri yagmur degil
alin terim sular
Bu koca ciftlikte olgun kahve
kirmizi kiraz var
kanim damla damla besledi özsularini.
Kahve kavuracak
ezilip, ogutulecek
kararacak, kararacak; irgatin kara
rengini alacak
Irgatin kara rengini!
Sakiyan kuslara sor
tasasiz, kivrilip akan irmaklara
ve icerden icerden esen ruzgara:
kim kalkar erkenden? kim yollanir tarlaya?
Kim tasir aganin tahterevanini uzun yollarda?
Urunu devsiren kimdir, parasini alan kim?
Kim yasar kokmus misir, kokmus balik ve asagilanmayla
pacavralar icin 50 anglores gundelikle
ya kim yer sopayi karsi cikinca?

On that big estate there is no rain
it’s the sweat of my brow that waters the crops:
On that big estate there is coffee ripe
and that cherry-redness
is drops of my blood turned sap.
The coffee will be roasted,
ground, and crushed,
will turn black, black with the colour of the contratado
Black with the colour of the contratado
Ask the birds that sing,
the streams in carefree wandering
and the high wind from inland:
Who gets up early? Who goes to toil?
Who is it carries on the long road
the hammock or bunch of kernels?
Who reaps and for pay gets scorn
rotten maize, rotten fish,
ragged clothes, filthy angolares
beating for fighting back?
-
Fransiz aktris, manken, sarkici Brigitte Bardot'nun dogum gunu (28 Eylul 1934)

-
Hisli Duygular (Emmanuelle) filminin Emmanuelle'i Hollandali aktris Sylvia Kristel'in dogum gunu (28 Eylul 1952)

-
Gercekustuculugun babasi Fransız yazar, sair, ve gercekustucu kuramci André Breton'un olum yildonumu (28 Eylul 1966)
"Buyuk cizgileriyle taniyorum umutsuzlugu. Kanatsiz, aksam vakti, deniz kiyisinda bir tarasada, kaldirmis bir sofrada kalmak diye bir sorunu yok onun.Umutsuzluk,ortalik kararir kararmaz bir kariktan kalkip oburune konan tohumlara benzeyen, o bir suru kucuk kucuk olaylarin donusu degil bu. Bir tasin ustundeki kopuk ya da su bardagi degil o. Kardan elenmis bir gemi o , ya da dusmus kuslara benzetebilirsiniz, ama kanlari yok gibidir.Buyuk cizgileriyle taniyorum umutsuzlugu…"

“Je connais le désespoir dans ses grandes lignes. Le désespoir n'a pas d'ailes, il ne se tient pas nécessairement à une table desservie sur une terrasse, le soir, au bord de la mer. C'est le désespoir et ce n'est pas le retour d'une quantité de petits faits comme des graines qui quittent à la nuit tombante un sillon pour un autre. Ce n'est pas la mousse sur une pierre ou le verre à boire. C'est un bateau criblé de neige, si vous voulez, comme les oiseaux qui tombent et leur sang n'a pas la moindre épaisseur…”

Orman atesi sacli karim
Isi simşeği dusunceli
Kaplan agzinda susamuru bel'li karim
En iri yildizlar demeti agizli kokart agizli karim
Ak toprak uzerinde ak sican izi disli karim
Amber dilli perdahlanmis cam dilli
Kesilmis kurban dilli karim
Gozlerini acip kapayan bebek dilli
Inanilmaz tas dilli karim
Cocuk el yazisi elif kirpikli karim
Kirlangic yuvasi kenari kasli
Kis bahcesi tavani sakakli arduvaz sakakli karim
Cam bugusu sakakli
Sampanya omuzlu karim
Buz altinda kalmis yunus basli cesme omuzlu karim
Kibrit bilekli
Rastlanti parmakli kupa beyi parmakli karim
Kesilmis saman parmakli
Zerdeva koltuklu karim
Saint-Jean gecesi ve kurtbagri koltukaltli karim
Deniz kopugu ve bolme kollu karim
Degirmen ve bugday karisimi kollu
Fuze bacakli karim
Umutsuzluk ve saat makinesi devinimli karim
Murver agaci iligi baldirli
Bas harf ayakli karim
Anahtar demeti ayakli su icen gemi iscisi ayakli karim
Incili arpa boyunlu karim
Val d'or bogazi boyunlu
Sel yataginin ta icinde sozlesmek boyunlu karim
Gece goguslu
Deniz tepecigi goguslu
Yakut potası goduslu karim
Cig altinda gul goruntusu goguslu
Gunlerin acilan yelpazesi karinli karim
Dev pence karinli
Dikey ucan kus sirtli karim
Civa sirtli
Isik sirtli karim
Yuvalanmis dovulmus tas ve islanmis tebesir enseli
Ve biraz once icilen bir bardagin dususu enseli karim
Tekne kalcali
Avize ve ok tuyu kalcali karim
Ak tavuskuşu tuyu sapi kalcali
Duyulmaz dengeli
Kumtasi ve amyant kaba etli karim
Kugu sirti kaba etli
Bahar kaba etli karim
Glayol kasikli
Altin damari ornitorenk kasikli karim
Yillanmis bonbon ve yosun kasikli karim
Ayna kasikli
Islak gozlu karim
Menekse zirh takimi ve miknatisli igne karim
Ucsuz bucaksiz cayir gozlu
Hapishanede icilecek su gozlu
Hep balta altinda kalan odun gozlu
Su duzeyi gozlu hava toprak ve ates duzeyli golu karim
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri