
Originally Posted by
yelpaze
Piyasalardaki kaos geleceğe dair bir değişimin habercisi olsa da bu değişim çok uzun yıllara yayılacak türden bir süreç, ani bir paniğe kapılmıyorum ancak artık bu değirmende herkese yetecek kadar su kalmadı. Kağıt varlıklara güven çok kırılgandır, değerleme anlayışları bir anda alt-üst olabilir ve dün ucuz denen bazı varlıklar kimsenin umurunda dahi olmayabilir. Bunun sebebi kredi ve sabit giderler dediğimiz hayatın önemli gerçekleridir. İçinde bulunduğumuz türden dönemler getirisi belirsiz hisse senetleri için son derece olumsuz etkilere sahip ve bunlar zamanla KATLAMALI (üssel artan) şekilde büyüyecek etkiler. Kamunun veya özel sektörün hisse geri alım programlarının da yetersiz kalacağı bu trendde öncelik kredi borçları ve sabit giderlerin zamanında karşılanabilmesidir ve bu giderler birkaç yüz milyon dolarlık hisse geri alımlarıyla karşılaştırılamayacak kadar büyüktür. Faizin de iktidar tarafından ısrarla yüksek tutulmaya çalışıldığı hesaba katılırsa fon yöneticilerinin önceliği sabit getirilere odaklanmak olacaktır. Siyasetteki çalkantılar ise neden olduğu aşırı piyasa dalgalanmaları sayesinde carry trade gibi aşırı riske ayrılmış bazı fonları cezbedecektir.
Uzun zamandır tekrar tekrar hatırlattığım bir olasılık var. Türkiye modern finans tarihinde daha önce hiç deneyimlenmemiş bir sürece girmiş olabilir, 10 yıllık durgunluk dönemi... Geçmişte hep V tipi ani şoklarla karşılaştık ancak Türkiye'nin gelişmiş ülkelerde de görülen türden yapışkan bir duraksamaya uğrama olasılığı var. Bununla ilgili emareler; işgücü piyasası, gayrimenkul piyasası, yatırım eğilimleri ve siyasetteki değişim sinyallerinde görülebilir. Peki bunun borsacılar açısından sonuçları neler?
Artık tüm piyasanın birlikte yükseleceği veya lokomotifler gittikten sonra diğerlerinin de onları takip edeceğine yönelik stratejileri sorgulamak gerekiyor. Belirsizlik ve risk kaynaklı yüksek getiri beklentileri yerine temettüyü ve düşük borç yapısını baş rollere koyan bir hisse seçim süreci daha iyi sonuçlar verecektir aksi halde nasıl sağa sola savrulabileceğimizin canlı örnekleri bu forumda mevcut. Temettü geçmişi sağlam ve bunu gelecekte de sürdürebilecek güçteki şirketler, yatırımcı piyasaya yüksek fiyatlardan girmiş olsa dahi ona nefes aldıracak getiriler sunacaktır ve pozisyonunu koruyabilecektir. Daha yüksek getiri için tek adres gene sağlam yapıdaki büyüme hisseleri olabilir ama bu tanıma uyabilecek hisse sayısı tüm borsada 1 veya 2 olacak ve bunu tutturmak hiç kolay iş değil. Patron isterse kağıdı uçurur diyenlere de sabırlar dilerim.
Hisse gurubunu bu şekilde belirledikten sonra alım satım zamanlamalarını belirlemek için de ayrı bir strateji gerekecek. Benim tavsiyem psikolojik unsurları temel alan felsefede bir yaklaşım ancak verilerle de desteklenmesi gerektiğinden kredi, likidite, döviz talebi unsurları çevresinde değerlendirilebilir. Siyaset gene baş rollere çıktı ilave olarak bilanço tarihleri, sermaye artırımları, muhasebesel ve vergisel mevzuatlar göz önünde bulundurulmalı. Bakın SPK bile halka arz takvimini nasıl ayarlıyor?
Not: Sağlam hisselerin ani kur zıplamalarına karşı da iyi bir yatırım alternatifi olduğunu unutmayalım.
Yer İmleri