-
Turk yazar, toplumbilimci, sair ve siyasetci Ziya Gokalp'in dogum yildonumu (23 Mart 1876)

In the mosque the ezan is read in Turkish,
Peasants understand the meaning of their prayers.
In the school the Qur’an is read in Turkish,
Young and old, everyone knows God’s order
Oh Turkish son, your motherland is there!
There are no other eyes for our soil.
In every person the ideal is one, language, custom, religion is one
The parliament is clean, the traitors’ word is gone,
The frontier willingly gives life to its children;
Oh Turkish son, your motherland is there!
In the market, wealth has returned,
The path to art is shown by science.
The tradesmen protect one another;
Shipyards, factorys, boats, trains;
Oh Turkish son, your motherland is there!
-
Fransiz yazar Roger Martin du Gard’in dogum yildonumu (23 Mart 1881)

“Kucucuk bir kirlangic olsaydim ben. Ah! nasil kosardim sana bilsen! / Si j'étais un petit oiseau-hirondelle. Ah, comme vers toi je m'envolerais!” Les Thibault
"Bir kadini aglatacak sebepler yaratmak cirkin bir sey. Babam diyordu: 'Kadinlar baskadir, cogu zaman insan bunu unutur.' Hakki varmis, bizi onlardan ayiran seye goz yummali. Evet insanlar mumkun oldugu kadar birbirini sevmeli... Sevmeli."

"C'est monstrueux de laisser pleurer une femme! Mon père disait : 'Les femmes sont autres, on l'oublie trop sou- vent. ' Il avait raison; voilà ce qu'on obtient à vouloir les traiter en égales : de la souffrance inutile...' Oui, oui : mais, pour que ce soit possible, il faudrait... il faudrait encore s'aimer."
-
Omrunu Fransa’da gecirmis Ispanyol Kubist ressam Juan Gris’in (José Victoriano González-Pérez) dogum yildonumu (23 Mart 1887)
Guitar and Fruit Bowl on a Table (Chitarra e fruttiera su un tavolo, 1918)

The Musician's Table (Il tavolo da musicista dimensioni, 1926)
-
Almanya dogumlu Amerikali psikanalist, sosyolog ve filozof Erich Fromm'un dogum yildonumu (23 Mart 1900)
"Sevmek bir sanat midir? Eger bir sanat ise, bu sanati ogrenmek bilgi ve caba gerektirir mi? Sevgi, tamamen rastlantiya bagli, talihli kisilerin basina gelen bir durum, bir duygu mudur?"

"È l'amore un'arte? Allora richiede sforzo e saggezza.Oppure l'amore è una piacevole sensazione, qualcosa in cui imbattersi è una questione di fortuna?"
"Sevmek ile ilgili bir diger sorun da, kisilerin, aska dusmek ile asik olmak arasındaki ayrimi yapamayisidir.Basta birbirine yabanci olan kisiler, ansizin onlari ayiran duvarin kuculmesi ve nihayetinde ortadan kalkmasi ile buyuk bir cosku yasamaktadirlar. Bu yakinlasma, cinsel cekim ve birliktelik ile desteklenirse, cok daha kuvvetli hisler aciga cikmaktadir. Ancak, onceleri hayret veren bu durum, zaman icinde kisiler tarafindan kaniksanmakta ve siradanlasmaktadir. Bunun sonucunda, bastaki coskunun yerini, hayal kirikligi, ofke ve dusmanlik almaktadir.Ilk zamanlardaki bu delilik hali; cogunluk tarafindan askin, sevginin buyuklugune yorulsa da, bu yakinlasmadan once bireylerin ne kadar yalniz oldugunu gostermektedir.Kişiler, yalnizliklarindan kurtulmus olmanin coskusuna kapilmakta; ancak, daha sonra bu durum, onlari, bastaki kadar tatmin edemeyen bir hal almaktadir." Sevme Sanati

"Il terzo errore che porta alla convinzione che non vi sia nulla da imparare in materia d'amore, è la confusione tra l'esperienza iniziale d'innamorarsi e lo stato permanente di essere innamorati. Se due persone che erano estranee lasciano improvvisamente cadere la parete che le divideva, e si sentono vicine, unite, questo attimo di unione è una delle emozioni più eccitanti della vita. È ancora più meravigliosa e miracolosa per chi è vissuto solo, isolato, senza affetti. Il miracolo di questa intimità improvvisa è spesso facilitato se coincide, o se inizia, con l'attrazione sessuale. Tuttavia, questo tipo di amore è per la sua stessa natura un amore non duraturo. Via via che due soggetti diventano ben affiatati, la loro intimità perde sempre più il carattere miracoloso, finché il loro antagonismo, i loro screzi, la reciproca sopportazione uccidono ciò che resta dell'eccitamento iniziale."

“Ask 'seni seviyorum cunku sana ihtiyacim var' diye baslar, 'sana ihtiyacim var cunku seni seviyorum' diye olgunlasir.”
-
Akademi odullu (Omre Bedel Kadin - Mildred Pierce, 1945) Amerikali aktris (Lucille Fay LeSueur) Joan Crawford'in dogum yildonumu (23 Mart 1905)


-
Japon film yonetmeni, yapımci, senarist ve Akira Kurosava'nin dogum yildonumu (23 Mart 1910)
-
Buyuk Tikinma'nin ( La grande abbuffata- La grande bouffe, 1973) Ugo'su, Il Vizietto'nun (Cilginlar Kulubu - La cage aux folles) Renato Baldi'si, Italyan sinema, tv ve tiyatro oyuncusu buyuk insan Ugo Tognazzi'nin dogum yildonumu (23 Mart 1922)

-
Ermeni sair ve roman yazari Hovhannes Tumanyan'in olum yildonumu (23 Mart 1923)
Sen ve gulec Van Golunun
Kucuk kiyi koyunden
Suya girer gizliden
Her gece bir nevcivan.
Suya girer kayiksiz,
Pazusuna guvenir,
Suyu yarar yuzerek
Karsi adaya dogru.
Los adadan sessiz sakin
Bir isik var cagiran,
Onun icin isildayan
Bir isaret durmadan.
Guzel Tamar geceleri
Boyle ates yakiyor,
Ve sabirsiz bekliyor
Orada sessiz, gizlice[...]

Beside the laughing lake of Van
A little hamlet lies;
Each night into the waves a man
Leaps under darkened skies.
He cleaves the waves with mightly arm,
Needing no raft or boat,
And swims, disdaining risk and harm,
Towards the isle remote.
On the dark island burns so bright
A piercing, luring ray:
There's lit a beacon every night
To guide him on his way.
Upon the island is that fire
Lit by Tamar the fair;
Who waits, all burning with desire,
Beneath the shelter there[...]
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri