-
Pinokyo romaninin Italyan yazari (Carlo Lorenzo Filippo Giovanni Lorenzini) Carlo Collodi'nin olum yildonumu (26 Ekim 1890)

"Pinocchio: Sen istedigin gibi ot, Agustosbocegi. Benim de bildigim bir sey varsa, yarin sabah safakla buradan gidecegimdir. Cunku burada kalirsam, butun cocuklarin basina gelen sey gelecek basima, yani okula gonderecekler beni ve istesem de, istemesem de ders calismam gerekecek. Bense, ictenlikle soyleyeyim sana, ders calismak icin en kucuk bir istek bile duymuyorum; kelebek kovalamakla, agaclara tirmanip yuvalardaki kus yavrularini toplamakla daha cok eglenirim.
Agustosbocegi: Zavalli kucuk budala! Boyle yaparsan buyuyunce tam bir esek olacagini ve herkesin senin kucuk gorecegini bilmiyor musun?
Pinocchio: Sus, som agizli Agustosbocegi! diye haykirdi Pinokyo.
Agustosbocegi: Okula gitmek hosuna gitmiyorsa, nicin bir sanat ogrenmiyorsun, hic olmazsa, ekmegini namusunla kazanmak icin?
Pinocchio: Nicin, soyleyeyim mi? diye karsilikk verdi sabri tukenmeye baslayan Pinokyo. Dunyadaki butun sanatlar, isler arasinda yalniz biri hosuma gidiyor.
Agustosbocegi: Hangisi acaba bu?
Pinocchio: Yemek, icmek, uyumak, eglenmek ve sabahtan aksama kadar basibos yasamak sanati."

"Pinocchio: Canta pure, Grillo mio, come ti pare e piace: ma io so che domani, all'alba, voglio andarmene di qui, perché se rimango qui, avverrà a me quel che avviene a tutti gli altri ragazzi, vale a dire mi manderanno a scuola, e per amore o per forza mi toccherà a studiare; e io, a dirtela in confidenza, di studiare non ne ho punto voglia, e mi diverto più a correre dietro alle farfalle e a salire su per gli alberi a prendere gli uccellini di nido.
Il grillo: Povero grullarello! Ma non sai che, facendo così, diventerai da grande un bellissimo somaro, e che tutti si piglieranno gioco di te?
Pinocchio: Chetati, Grillaccio del mal’augurio!
Il grillo: E se non ti garba di andare a scuola, perché non impari almeno un mestiere, tanto da guadagnarti onestamente un pezzo di pane?
Pinocchio: Fra tutti i mestieri del mondo non ce n'é che uno solo, che veramente mi vada a genio.
Il grillo: E questo mestiere sarebbe?
Pinocchio: Quello di mangiare, bere, dormire. divertirmi e fare dalla mattina alla sera la vita del vagabondo."
-
Isvecli sair ve roman yazari Karin Maria Boye’nin dogum yildonumu (26 Ekim 1900)
Elbet aci duyar tomurcuklar acarken.
Neden gecikirdi yoksa bahar gelmekte?
neden bizim atesli ozlemimiz
donup gitsin acilarla?
Yapraklarin icindeydi tomurcuklar butun kis.
Nedir yeni olan, dogan ve fiskiran?
Elbet aci duyar tomurcuklar acarken,
aci duyar buyurken her sey zorlanir.
Guctur elbet damlalarin dususu.
Korkudan titreyerek asildiklari yerden,
ne kadar sarilsalar da dallara buyuyerek, kayarak
kurtulus yoktur, duserler agirliklariyla topraga.
Guctur bilinmezlik, guvensizlik ve korku,
guctur ucurumlarda cagirmak birini,
tutunabilmek titreyerek
guctur kalabilmek
dusebilmek.
Hicbir seyin yarari yoktur dogusa
sevincle fiskirir tomurcuklar dallarda
tum korkular yok olur
isildar damlalar
unuturlar dogusun korkusunu
unuturlar yolculugun korkusunu
o buyuk guvenceyi duyarlar aninda
dunyayi yaratan.

Yes, of course it hurts when buds are breaking.
Why else would the springtime falter?
Why would all our ardent longing
bind itself in frozen, bitter pallor?
After all, the bud was covered all the winter.
What new thing is it that bursts and wears?
Yes, of course it hurts when buds are breaking,
hurts for that which grows
and that which bars.
Yes, it is hard when drops are falling.
Trembling with fear, and heavy hanging,
cleaving to the twig, and swelling, sliding -
weight draws them down, though they go on clinging.
Hard to be uncertain, afraid and divided,
hard to feel the depths attract and call,
yet sit fast and merely tremble -
hard to want to stay
and want to fall.
Then, when things are worst and nothing helps
the tree's buds break as in rejoicing,
then, when no fear holds back any longer,
down in glitter go the twig's drops plunging,
forget that they were frightened by the new,
forget their fear before the flight unfurled -
feel for a second their greatest safety,
rest in that trust
that creates the world.
-
Venezuelali gazeteci, roman yazari, sair ve siyasetci Miguel Otero Silva’nin dogum yildonumu (26 Ekim 1908)
"Hristiyanlara kiyici davraniyorsam bunu inancla yapmiyorum, bu kesin, cunku inancsiz dogmusum; ve de umutsuz, cunku onsuz buyudum; umut insanin ilk kaybettigi seydir. Pek iyi biliyorum ki fikirleri, en ilkeli olan dinsel fikirleri bile kanda bogmak olanaksizdir; ne de katliamlarla bunlari yok etmek olasidir; ve de kendisini baltalamaya kalkisanlari sindirmek icin iskenceye basvuran bir sistem, kendine kanit bulmaktan, var olmaktan aciz oldugu icin yapar bunu. Dahasi da var; biliyorum. Roma'nin tarihsel rolunun can cekistigini biliyorum. Dilini ve kanunlariniyapti, yaydi. Latince hukuk onun varlik nedeniydi. Yikildiginda, insanlara yalnizca harabelerini seyretme armaganini birakabilir. Ve de biliyorum ki, bu dayanikli, fanatik, onanist, acgozlu, kuskucu ve hirpani Hristiyanlar mezarcilik gorevini geregince yapacaklardir. " Ve Gozyaslarinizi Tutun

“Persigo a los cristianos sin mucha fe, es cierto, porque nací sin fe; y sin ninguna esperanza porque crecí sin ella; la esperanza es lo primero que se pierde. Sé perfectamente que las ideas, incluso las religiosas que son las más rudimentarias, no se ahogan con sangre ni se matan con muerte, y que cuando un sistema apela a la tortura física para someter a sus impugnadores es porque ese sistema se siente incapaz de argumentar, de subsistir. Sé más aún. Sé que Roma está boqueando su papel histórico, ya creó y difundió la lengua y las leyes, latín y derecho, sermo atque jus, que eran la razón de su existencia, ya ninguna otra dádiva puede ofrecerle a la humanidad salvo la contemplación de sus ruinas, cuando ruinas sea. Y sé también que estos cristianos aguantadores, fanáticos, onanistas, envidiosos, sombríos y desaseados cumplirán a cabalidad la misión de enterradores.”
-
Amerikali yonetmen ve yapimci Don Siegel'in dogum yildonumu (26 Ekim 1912)

-
Kariyerine Charlie Chaplin ile cocuk karakter olarak baslayan Amerikali aktor ve komedyen John Leslie 'Jackie' Coogan'in dogum yildonumu (26 Ekim 1914)


-
Amerikali oyun yazari Eugene O'Neill’in Elektra'ya Yas Yarasir (Mourning Becomes Electra - Il lutto si addice ad Elettra) oyunu promiyerini 26 Ekim 1931’de New York City, Guild Theatre’da yapti.
-
En iyi Drama dalinda Golden Globe Odulu sahibi Ingiliz aktor Robert William 'Bob' Hoskins'in dogum gunu (26 Ekim 1942)


-
Charlie'nin Melekleri (Charlie's Angels - Gli Angeli di Charlie) dizisinde Kelly Garrett karakterine hayat veren Amerikali aktris Jaclyn Ellen Smith’in dogum gunu (26 Ekim 1946)


Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri