1986 yılında kuruluşundan bu yana borsayı takip eden ve işlem yapan bir kişi olarak, genç arkadaşlara deneyim aktarayım:
Borsada ucuz ve pahalı fiyatlar vardır,bunları hesaplama yöntemleri de vardır.Temel değerlemelere göre ucuz fiyatlardan alınmak şartıyla ,hisse senedi yatırımı yapmak, yeterince uzun vadede bekleme konforunuz varsa zarar ettirmez,birgün muhakkak kara geçersiniz(Ama tabii alternatif bir yatırımın(gayrımenkul,altın,döviz,tahvil ) fırsat maliyetiyle de mukayese etmek gerekir.
Ama şunu asla unutmamak gerekir:Borsalarda dip de yoktur,tavan da yoktur."Bu fiyatın altı yoktur" diye bir şey yoktur,şartlara göre fiyatlar mantık dışı çok uç noktalara gidebilir.Borsamızın ilk zamanlarında henüz yabancıların ağırlığı yoktu,piyasayı büyük Türk oyuncular domine ediyordu(Nasrullah Ayan,İlhami Suaydın,Dündar Altay gibi...).Onlardan birinin bir sözü vardı."Borsada ucuzun da ucuzu fiyatlar vardır,"leş fiyatlar" ".
Bu nedenle ,bundan daha düşüğü olmaz deyip bütün parayı tek enstrümana yatırmak oldukça risklidir,bunun yerine bütün yumurtaları aynı sepete koymamak,risk analiziyle yatırımı farklı ağırlıklarla farklı enstümanlara dağıtmak , gelişmelere ve varlık değerlemelerindeki değişikliklere göre, enstrümanların sepetteki ağırlıklarını değiştirecek geçişlere imkan verecek kapıyı her zaman açık tutmak ,yatırım portföyünde optimum kazanç/risk dengesini sağlamak için doğru olacaktır.
Yer İmleri