Anket Sonuçlarını Gör: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

Oylayan
344. Bu anket için oy kullanamazsınız
  • Balon 1 yıl içinde patlayacaktır, nakitte fırsat beklenmelidir

    102 29.65%
  • dolar bu fiyatlarda iken, yatırım yapmak mantıklı

    23 6.69%
  • faizler insin, şimdi almak mantıklı değil

    21 6.10%
  • ömür boyu alacak param olmayacak

    16 4.65%
  • Kira çarpanlarının uçtuğu ortamlarda ev almak doğru değildir, beklenmelidir.

    130 37.79%
  • İstanbul gibi metropollerde gayrimenkül yatırımı her zaman karlı bir iş olacaktır.

    52 15.12%
Sayfa 483/1014 İlkİlk ... 383433473481482483484485493533583983 ... SonSon
Arama sonucu : 8108 madde; 3,857 - 3,864 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

  1.  Alıntı Originally Posted by syılmaz Yazıyı Oku
    Sn. Selka,

    Sahibinden.com'da Kaleiçi'nde ki butik otellerin satış fiyatına bakabilirsiniz.
    Daha henüz butik otele çevrilmemiş, ama az bir tadilat ile çevrilmeye müsait maksimum 4 odalı olabilecek bir villanın satış fiyatı 3.500.000 usd.

    Kaleiçi gibi turistik, tarihi ve merkezi bir lokasyonu geçtim, şarampol caddesi gibi şehrin varoşu sayılabilecek bir bölgede bile 3 yıldızlı otel fiyatları daha pahalı.

    Sadece arsa fiyatı 650.000 euro akla zarar bir fiyat gibi durmuyor.
    Sn.syilmaz,

    Hala fiyatlara bakabilirsiniz diyorsunuz.

    Zaten bakip ta,yaziyor, balondan bahsediyoruz.

    Ayrica burada konu sadece butik oteller degil, butik otel ve isletmesi ayri bir uzmanlik isi, herkes yapamaz.

    Herkes derken kac kisinin cebinde 650 bin euro + 2 Milyon euro var ?

  2.  Alıntı Originally Posted by HISIM Yazıyı Oku
    Sn.syilmaz,

    Hala fiyatlara bakabilirsiniz diyorsunuz.

    Zaten bakip ta,yaziyor, balondan bahsediyoruz.

    Ayrica burada konu sadece butik oteller degil, butik otel ve isletmesi ayri bir uzmanlik isi, herkes yapamaz.

    Herkes derken kac kisinin cebinde 650 bin euro + 2 Milyon euro var ?
    Sn. Hısım fiyat kazanç oranı diye birşey var. Otelden yıllık ne kazanacağınızın hesabını yaparsınız, alım maliyetinizi ve yeniden yapım ya da tadilat maliyetini üzerine koyarsınız, yatırımınızın kaç senede size geri döneceğine hesaplarsınız. Alternatif yatırımların kaç yılda geri döndüğüne bakarsınız, işinize gelirse alırsınız, işinize gelmezse almazsınız.

    Benim itiraz ettiğim nokta ticari bir yer ile normal bir ev fiyatının karşılaştırılması. Cizre'de dandik bina bozması otel fiyatları 1 milyon usd. Antalya'nın en turistik noktalarından birinde 650.000 euro turizm imarlı bir arsa çok akla zarar olmasa gerek.

    (650.000 euro pahalı gerçek değeri 500.000 euro falan olabilir kastettiğim şey bu değil, otelin olası gelirine göre arsa ve bina maliyet hesaplama yöntemleri var. Benim ısrarla vurgulamak istediğim orada ki 650.000 euro oturmak için ev değeri değil.)

  3. Ekonomideki durgunluk, yüksek kira bedelleri gibi nedenler Türkiye'nin birçok şehrinde etkisini gösterdiği gibi İzmir'ide etkiledi. İzmir'de ekonominin kalbinin attığı caddelerdeki dükkanlar kepenk indirdi.

    http://finans.mynet.com/haber/detay/...iriyor/139363/

  4. Resesyonun ve enflasyonun sebebi gayrimenkul!

    Ekonomilerde resesyon diye tabir ettiğimiz piyasalardaki durgunluk şuanda ülkemiz ekonomisinin bir gerçeği. Esnaf ciro yapamıyor, perakendeciler zarar ediyor, Anadolu’da dükkânlar sinek avlıyor, çarşı Pazar kan ağlıyor. Pekâlâ, bu ülkenin ekonomistleri ne yapıyor? Borsa düştü faiz çıktı dolar devalüe oldu gibilerinden laf salatalarıyla gün dolduruyorlar. Kimi faiz düşsün demeyi milliyetçilik kimi faiz yükselsin demeyi uzmanlık sayıyor. Pekâlâ, iktisat dediğimiz deruni bilim bu kadar sığ ve kolay mı? Yani borsa 90 bin olunca, faizler yükselmeyince tüm sorunlara çözüm olabiliyor mu? Bu iş bu kadar basit mi?

    Elbette değil!

    Hocam FED faiz indir faiz çıkar oyunlarıyla ekonomiyi götürüyor ama?

    FED oyunları derseniz ben de size: verimlilik örneği, verimlilik cenneti silikon vadisi olmasa idi görürdük FED’in oyunlarını diye cevap veririm.

    O halde buradan hangi sözcüğü cımbızlıyoruz?

    (Verimlilik)! Evet Verimlilik…

    Ders işlenen bir sınıfta yirmi sıradan beşi boş ise verimlilik kaybıdır.

    Yirmi dakikalık yol bir buçuk saatte gidilebiliyorsa verimlilik kaybıdır.

    Üç kişi ile yapılabilecek iş beş kişi ile yapılıyorsa verimlilik kaybıdır.

    Akademisyenler durmadan aynı konuları ispatlıyorlarsa verimlilik kaybıdır.

    Bir filmi üç defa izlemek verimlilik kaybıdır.

    Devlet dairelerinde memurların keyfi yerine gelsin diye saatlerce beklemek verimlilik kaybıdır.

    Cadde ve AVM lerde dükkânların; plazalarda ofislerin boşa bekletilmesi verimlilik kaybıdır.

    Verimlilikle ilgili o kadar örnek sayılabilir ki, ancak kısaca özetlersek verimlilik bereket verimsizlik israftır diyebiliriz.

    Benjamin Fraklini çoğumuz tanırız. Meşhur 100 doların üzerindeki o adam. Neden Amerika’da o kadar insan varken bu adamın resmini en yaygın Amerikan parası olan 100 dolarların üzerine basıyorlar diye araştırırken karşıma verimlilik kavramı çıktı. Evet, Fraklin demek verimlilik demekti.

    Öyle ki eskiden sokaklarda balon cam lamba kullanılırmış, çocuklar da bu sokak lambalarına taş atıp onları patlatmayı bir oyun haline getirmişler, lambalar patlayınca yenisiyle değiştirmek haliyle belediyeler için masraf oluşturuyormuş. Fraklin’in bu soruna çözümü dört köşeli ve dört küçük camlı sokak lambası icat etmek olmuş. Böylece çocuklar taş attıklarında lambaların sadece dörtte biri kırılıyor ve lambalar yanmaya devam ediyormuş. Benjamin’in hayat hikayesini araştıranlar bu tarz birçok iktisadi olaya tanık olabilirler. Düşünebiliyor musunuz? Koskoca Benjamin Fraklin küçük bir sokak lambasının peşinde gibi gözüküyor ama mesele böyle değil. Mesele bir verimlilik meselesi ve zengin fakir herkes için hayati öneme sahip bir konu.

    Bu gün dünyanın en büyük fabrikası dedenizden size miras kalsın çok değil iki yıl verimsiz çalıştırın batarsınız! GM olsanız da değişmez Google olsanız da değişmez bu bir tabiat kanunudur.

    Bu suyun kaldırma kuvveti kadar hakikattir. Yasadır.

    Mademki verimlilik bu kadar önemli, mademki verimlilik bu kadar değerli bizim sayısız dükkânlarımız, ofislerimiz, konutlarımız, plazalarımız neden boş durumda bekliyorlar?

    Yok mu bunların bir sahibi?

    Evet, buraların bir sahipleri var ancak şişirilmiş fiyatlarla müşteri bulmayı bekliyorlar, bulamayınca da hem dükkân boş kalıyor hem de iş yapacak adamın önüne engel çıkarılıyor. Örneğin kapalı çarşıda adamın bir senedir boş bekleyen dükkânı var telefon açıyorsun ya şu sizin dükkâna kira ne istiyorsunuz diye size astronomik bir fiyat çekiyor, çanta boncuk, incik satmayı bırakın uyuşturucu satsanız o parayı o dükkândan çıkaramazsınız!

    Peki, ağabey senin bankalara ne kadar borcun var diye soruyorsun üç beş milyon borcum var ama yapılandırdım iki sene ödemeyeceğim diyor. Peki diyorsun.
    Geliyorsun bir ofis kiralayayım da işte avukatsam dava bakayım mimarsam proje alayım diye adamın oğluna telefon açıyorsun beyefendi ne istiyorsunuz bu 40 metre kare ofise aylık kira diye
    Biraz kurumsallık sakızını ağzında geveleyip ayda sekiz bin TL istiyoruz diye size cevap veriyor. Senin bankaya ne kadar borcun var diye soruyorsun şirketin üç yüz milyon borcu var şu elimizdeki plaza katlarını bir keriz bulup da satarsak iflastan kurtulacağız diyor. Sana da tamam diyorsun.

    Ev alacaksın telefon açıyorsun batık inşaat firmalarından 2+1 daire için 700-800 Bin TL fiyat duyuyorsun yahu ne oluyor?
    Güzel bir söz var: Köyden geleli kaç yıl oldu?

    700-800 bin TL ye ev satmaya çalışıyorsun?

    Efendim Londra’da m2 fiyatları bizim iki katımızdan fazla. Londra batmış, İngiltere hapı yutmuş siz de mi hapı yutmak istersiniz? Bırakın hapı yutmuş İspanya, Moskova, Londra ekonomilerini Amerika’ya, Güney Kore’ye ve görece daha sağlıklı ekonomilere bakın buralarda uçuk gayrimenkul fiyatları göremezsiniz. Nerde batık bir ülke var şirket bilançolarının aktif tarafı güçlü gözüksün diye gayrimenkul fiyatları şişirilmiş.

    ENFLASYONUN SEBEBİ!

    Gayrimenkul fiyatları şişirilince haliyle kira değerleme çarpanları da ona göre hesaplanıyor ve işyeri-konut kiraları yükseliyor. İşyeri kiraları yükselince perakende malların satış fiyatı da ona göre artıyor. İşçi patrona gidiyor efendim zam diyor! Bana zam ver, baksana patron ev kiram 1500 TL oldu ben nasıl sana ayda 2000 TL ye çalışayım ki diyor. Haliyle bu iş bir kısır döngüye giriyor ve ekonomi enflasyon faiz sarmalında deli gömleğine girmiş adama dönüşüveriyor.

    Suçlu kim? Çözüm Ne?

    Suçlu hesabını kitabını yapmadan kredi kullandırmış bankalar ve batık şirketleri batırmayan kurumlar. Batıksa bırak batsın kardeşim, batsın ki yerine yenisi gelsin. Ne diyor ekonominin kanunu, ekonomide küçülme dönemleri olur o dönemlerde fiyatlar ucuzlar o sırada ucuzlayan fiyatlarda fırsat gören farklı aktörler sisteme girmeye başlar zamanla fiyatlar normale döner. Siz bırakmıyorsunuz ki fiyatlar düşsün de yeni iş yapacak adamlar sahneye çıksın. Aman sen batma, aman kredileri geri çağırma, aman dur batma, aman dur satma. E nasıl olacak da ekonomi resesyondan çıkacak?

    Çözüm ekonomi kanununda yazan yasaları çalıştırmak. Batıyor mu, batık mı? Batsın! Hatalı kredi mi kullandırmış batsın yerine yenisi gelir. Aman pahalı kalsın, hayır ucuzlasın gelir başkası alır.

    Son söz: İktisat laf değil gözlemdir…

    ( alintidir )

  5.  Alıntı Originally Posted by syılmaz Yazıyı Oku
    (650.000 euro pahalı gerçek değeri 500.000 euro falan olabilir kastettiğim şey bu değil, otelin olası gelirine göre arsa ve bina maliyet hesaplama yöntemleri var. Benim ısrarla vurgulamak istediğim orada ki 650.000 euro oturmak için ev değeri değil.)
    Sn.Yılmaz örneklemelerde anlaşamamış olabiliriz. Kabul ediyorum.

    Gerçekte belirtmek istediğim şey ABD'de asgari ücret 2000USD-2500 USD bandında iken; müstakil bahçeli, çocuklarınızın sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağlayabilecek burada ultra lüks tabiri villalar 150,000 USD -200,000 USD ile ULAŞILABİLİR iken;

    Türkiye'de asgari ücretin 400 USD olduğu yerde ABD lilerin evsizler amacı ile ürettikleri FLAT lere bizdeki karşılığı TOKİ konutlarına 100,000 USD ödenmesi gerçeğidir....

    Yani; TR de temel ihtiyaç ürünlerine ulaşım ki bunlar barınma, benzin, gıda, ulaşım gibi kalemlerde gelire oranladığımızda 5 kat gibi bir rakam bulunuyor...

  6. 4 odalı butik otelin her tarafı kazanç olsa ne yazar, hiç bir şey olmaz... Parayı faize koy daha iyi...

  7.  Alıntı Originally Posted by selka Yazıyı Oku
    Sn.Yılmaz örneklemelerde anlaşamamış olabiliriz. Kabul ediyorum.

    Gerçekte belirtmek istediğim şey ABD'de asgari ücret 2000USD-2500 USD bandında iken; müstakil bahçeli, çocuklarınızın sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağlayabilecek burada ultra lüks tabiri villalar 150,000 USD -200,000 USD ile ULAŞILABİLİR iken;

    Türkiye'de asgari ücretin 400 USD olduğu yerde ABD lilerin evsizler amacı ile ürettikleri FLAT lere bizdeki karşılığı TOKİ konutlarına 100,000 USD ödenmesi gerçeğidir....

    Yani; TR de temel ihtiyaç ürünlerine ulaşım ki bunlar barınma, benzin, gıda, ulaşım gibi kalemlerde gelire oranladığımızda 5 kat gibi bir rakam bulunuyor...
    Burada itirazım yok haklısınız.

  8.  Alıntı Originally Posted by HISIM Yazıyı Oku
    Suçlu hesabını kitabını yapmadan kredi kullandırmış bankalar ve batık şirketleri batırmayan kurumlar. Batıksa bırak batsın kardeşim, batsın ki yerine yenisi gelsin. Ne diyor ekonominin kanunu, ekonomide küçülme dönemleri olur o dönemlerde fiyatlar ucuzlar o sırada ucuzlayan fiyatlarda fırsat gören farklı aktörler sisteme girmeye başlar zamanla fiyatlar normale döner. Siz bırakmıyorsunuz ki fiyatlar düşsün de yeni iş yapacak adamlar sahneye çıksın. Aman sen batma, aman kredileri geri çağırma, aman dur batma, aman dur satma. E nasıl olacak da ekonomi resesyondan çıkacak?

    Çözüm ekonomi kanununda yazan yasaları çalıştırmak. Batıyor mu, batık mı? Batsın! Hatalı kredi mi kullandırmış batsın yerine yenisi gelir. Aman pahalı kalsın, hayır ucuzlasın gelir başkası alır.

    Son söz: İktisat laf değil gözlemdir…

    ( alintidir )
    Yukarıda yazılana katılıyorum ama Türk Ekonomisinde işlemez. Nedeni 4 işlem matematik biliyorsanız kolaylıkla anlaşılabilinir..

    Hemen hemen anomoly yaşamayan kısmi olarak dengeli ekonomilerde yukarıda dediğiniz şey gereklidir, yapılabilinir, yapılırsada iyi olur...

    Ama 365 günden kısa vadeli ödemeniz gereken 110,000,000,000 USD borç varsa, bu borcun tamamı özel sektörün ise; USD artışından dolayı şirketlerin KGF olmaz ise; %40 ı batacak ise....

    Bu bir yıldan kısa vadeli, 110 milyar USD borcu kim ödeyecek...

    Yani; bir yakınınız sizden 110,000 USD borç aldı.. Ölmesini istermisiniz? Ya da ölürse borcunuza ne olacak? gibi sıkıntılı sorular...

    TCMB net kullanılabilir 17 milyar usd rezervleri olduğu düşünülürse özel sektöre ait 110 milyar usd lık borcun yönetilmesi kolay değildir.

    Hal bu olunca mevcut şirketlerin yaşatılması ve borçlarına sahip çıkması ve de bunları ödeyip Türkiyenin yeni dış finansman bulabilmeleri için "BORÇ GERİ ÖDEME RASYOLARIMIZI" yükseltme açısından çok önemli...

    Yani ağdalı kelimeler yerine halk tabiri ile; borcunu ödeyemezsen kimse sana bir daha borç vermez, kardeşim... Bu uluslararası piyasalarda da böyledir, aşağı mahallede de...

    Ama letonya yada slovenya gibi ülke olsak özel sektörün 5 milyar usd borcu olsa, 100 milyar usd da net rezervin osla sorun değil. Batan batsın satan satsın...

    Ama TR de insanlar, firmalar, şehirler haketmedikleri bir lüksün içinde yaşamak istiyorlar; ve bunun faturasını DEVLET asla ödemek istemiyor...

    Bu MİLLETİN borcu millet ödesin diyor.. O sebeble TC Devleti ve Hükümeti Milletine KGF ile 210 milyar TL lik destek verdi..

    Şimdilik iyi..

    Yemek yerken sorun yok.. Ama yemek bitince... Binilen AUDİ ler, BMW ler, Mercedesler, İncik Boncuk Konakları...

    Yahu 110/12=9,2 milyar USD eder ki. Yani aylık 9,2 milyar usd ödememiz var.. Toplam net rezerv 17 iken...

    Şu an 94 yıllık tarihimizden beri inşa etmeye çalıştığımız HALKBANK ın değerine baktım.. 4,5 milyar usd... Oldu olacağı bu.. Yani 4,5 milyar usd ın olsun elindeki cep telefonu ile "koskaca onlarca bölgesi, yüzlerce şubesi, binlerce müşterisi, olan HALKBANK ı" satın al...

    Uzun lafın kısası;

    Batan batsın kalan kalsın deme lüksümüz yok...

    TR de 700,000 adet özel firma var. Ve bu firmalar her ay AB ye ve ABD li yatırımcılara 2 adet HALKBANK ı ödemek zorundalar...


    BATMAMALARI GEREK:::

Sayfa 483/1014 İlkİlk ... 383433473481482483484485493533583983 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •