Sayfa 563/7020 İlkİlk ... 6346351355356156256356456557361366310631563 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 4,497 - 4,504 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Kucuk kadinlar'in Amerikali yazari Louisa May Alcott'in dogum yildonumu (29 Kasim 1832)

    Jo, halinin uzerine uzanmis, "Hediyesiz Noel olur mu hic?"diye soyleniyordu.

    Meg, eskimis giysilerine bakarak icini cekti ve "Fakir olmak ne kotu!" dedi.

    Kucuk Amy burnunu cekerek "Bazi kizlarin bir suru seyi varken bazilarinin hicbir seyinin olmamasi bana hic de adil gelmiyor," diye onlara katildi.



    "Christmas won't be Christmas without any presents," grumbled Jo, lying on the rug.

    "It's so dreadful to be poor!" sighed Meg, looking down at her old dress.

    "I don't think it's fair for some girls to have plenty of pretty things, and other girls nothing at all," added little Amy, with an injured sniff.




    "Para tum kotuluklerin kokenidir ama bu oyle yararli bir kokturk ki patatessiz yasayamayacaginiz gibi onsuz da yasayamazsiniz."

  2. Irlandali asilli Ingiliz yazar C.S. Lewis’in olum yil donumu (29 Kasim 1898)

    “…bir gomme banyosu, ocaginda tatli kokular yayarak yanan odunlar vardi ve kemerli catisindan gumus zincirle asilmis bir lamba sarkiyordu. Pencere batiya, tuhaf Narnia ulkesine bakiyordu ve Jill uzaktaki daglarin ardında gunbatiminin son kizilliklarini gorebiliyordu. Bu onun yeni maceralar arzulamasina neden oluyor ve bunun sadece bir baslangic oldugunu hissettiriyordu.”



    “…where there was a little bath sunk in the floor and a fire of sweet-smelling woods burning on the flat hearth and a lamp hanging by a silver chain from the vaulted roof. The window looked west into the strange land of Narnia, and Jill saw the red remains of the sunset still glowing behind distant mountains. It made her long for more adventures and feel sure that this was only the beginning.”

  3. Italyan ressam, yazar, doktor, aktivist Carlo Levi'nin dogum yil donumu (29 Kasim 1902)

    “Hicbir aliskanlik, hicbir kural, hicbir kanun zorunlu bir ihtiyaca, coskun bir istege dayanamaz: Bu adet de nihayet gorunus kurtaran bir kalip olmakla kaliyor; ama bu kaliba ister istemez giriyor herkes. Bununla beraber ova alabildigine genis; kadinla erkegin bulusma firsatlari cok, ihtiyar araci kadinlar, yuzu gozu acilmis genc kizlar da yok degil. Ortulere burunup kendilerini saklayan kadinlar vahsi hayvanlar gibidir; Yalniz cinsel sevgiyi dusunurler, hem de hic isi buyutmeden, nazlanmadan: Bu isi oyle serbestce, oyle rahatca konusurlar ki sasar insan. Sokakta kara gozleriyle size alttan alttan, erkekliginizi olcer gibi bakarlar, arkanizdan fisildastıklarini, sakli degerlerinizden soz ettiklerini duyarsiniz. Arkaniza dondunuz mu elleriyle yuzlerini kapar ve parmaklari arasindan bakarlar size. Bu arzuya hicbir duygu karismaz; oyle guclu bir istektir ki bu, kara gozlerinden tasar ve doldurur koyun havasini. Duyduklari olsa olsa kendilerini asan, karsi konmaz bir guce boyun egme duygusudur. Asklarinda bile coskunluktan, umuttan cok bir cesit tevekkul vardir. Ellerine gecen firsat ucan kus gibi de olsa kacirmamak isterler; hic konusmadan sip diye anlasiverirler. Ahlakin yirtici sertligi, Turklerinkine benzer kiskancliklar, adam oldurmeler, oc almalara goturen vahsi bir onur duygusu ustune anlattiklari ve benim de onceleri dogru sandigim seyler birer masaldir orada. Belki de cok eskiden bir gercekti bunlar ve anlattigim kuru kalip onlardan kalmadir. Ama gocler degistirmis her seyi. Erkekler azalmis ve memleket kadinlara kalmis.” Isa Bu Koye Ugramadi



    “Non c’è abitudine o regola o legge che resista a una contraria necessità o a un potente desiderio: e anche quest’uso si riduce, praticamente, a una formalità: ma la formalità è rispettata. Tuttavia la campagna è grande, i casi della vita molteplici, e non mancano le vecchie mezzane accompagnatrici né le giovani compiacenti. Le donne, chiuse nei veli, sono come animali selvatici. Non pensano che all’amore fisico, con estrema naturalezza, e ne parlano con una libertà e semplicità di linguaggio che stupisce. Quando passi per la via, ti guardano con i neri occhi scrutatori, chinati obliquamente a pesare la tua virilità, e le odi poi, dietro le tue spalle, mormorare i loro giudizi e le lodi della tua nascosta bellezza. Se ti volti, celano il viso tra le mani e ti guardano attraverso le dita. Nessun sentimento si accompagna a questa atmosfera di desiderio, che esce dagli occhi e pare riempire l’aria del paese, se non forse quello della soggezione a un destino, a una potenza superiore, che non si può eludere. Anche l’amore si accompagna, più che all’entusiasmo o alla speranza, a una sorta di rassegnazione. Se l’occasione è fuggevole, non bisogna lasciarla svanire: le intese sono rapide e senza parole. Quello che si racconta, e che io stesso credevo vero, della severità feroce dei costumi, della gelosia turchesca, del selvaggio senso dell’onore familiare che porta ai delitti e alle vendette, non è che leggenda, quaggiù. Forse era realtà in tempo non molto lontano, e ne resta un residuo nella rigidezza dei formalismi. Ma l’emigrazione ha cambiato tutto. Gli uomini mancano e il paese appartiene alle donne.”

    Lucania 61 (Museo nazionale d'arte medievale e moderna della Basilicata, Matera, Italya)


  4. Amerikali cocuk kitaplari yazari Madeleine L'Engle’in dogum yil donumu (29 Kasim 1918)



    “Ben senden fazlasini anlamam fakat ogrendigim tek bir sey varsa o da senin kimse icin bir sey anlamana gerek olmadigidir.” Kirilma Noktasi


  5. Italyan besteci Giacomo Puccini’nin olum yil donumu (29 Kasim 1924)





    https://www.youtube.com/watch?v=MGy23IQgns8

  6. 1946 yilinda En Iyi Film Akademi Odulunu alacak olan, Charles R. Jackson'in romanindan uyarlanan, Billy Wilder’in yonettigi, Ray Milland ve Jane Wyman’in rol aldigi Yaratilan Adam (The Lost Weekend), 29 Kasim 1945’de Los Angeles’da gosterime girdi.






  7. John Lennon ve Yoko Ono, ilk albumleri Two Virgins’i 29 Kasim 1968’de Ingiltere’de piyasaya surduler.


  8. Ingiliz yazar, sair, filolog ve profesor J. R. R. Tolkien’in olum yil donumu (29 Kasim 1973)



    "Dunya gercekten de tehlikelerle dolu ve icinde bir suru karanlik yer var; ama nice guzellik de hala ayakta ve artik butun topraklarda icine keder karismis olsa da, belki daha bile cok serpiliyor sevgi. / Il mondo è davvero pieno di pericoli, e vi sono molti posti oscuri; ma si trovano ancora delle cose belle, e nonostante che l'amore sia ovunque mescolato al dolore, esso cresce forse più forte." Yuzuklerin Efendisi - Yuzuk Kardesligi / Il Signore degli Anelli - La Compagnia dell'Anello


Sayfa 563/7020 İlkİlk ... 6346351355356156256356456557361366310631563 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •