Sizin 450.000 lira bankalara borcunuz olsa...
Her ay gelir gider farkınız da 5.000 TL eksi olsa.
Bankalar da size daha ağır koşullarda temditi de kabul etmiş olsunlar diyelim.
Bu borç nasıl ödenir?
Bu ülkenin yöneticisi bunu bu kadar net ve basit olarak görüyor mu acaba?
Ya da parasal işlerin başına getirdiği adam görebiliyor mu?
Bu yönetici, ülkenin başına kendisinin getirdiği bu belanın sorumluluğunu hissediyor mu dersiniz?
Üye
Ben kisisel olarak risk almayi seven biri degilim. Kredi cekme gibi islere girismem. Ülkeyi yonetiyor olsam her yil cari fazla vermeye calisirim. Ne kadar mal sattiysam o kadarlik mal alirim. Boyle bir adam da bu ulke de zaten politik olarak tutunamaz. [emoji3]Originally Posted by BORA YAŞAR
O yuzden makroekonomiyi politikacilara ve ekonomistlere birakiyorum. Kendi mikroekonomimde paramin %35-40'i kadariyla trader'lik yapip Sn. Bahri'den duymustum sanirim "piyasada ne ucuz kalmis ona bakin" mentalitesiyle hareket etmeye calisiyorum.
Amme Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranının Yeniden Belirlenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Karara göre, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre uygulanacak gecikme zammı oranı her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere yüzde 2 oldu. Söz konusu oran, yüzde 1,40 olarak uygulanıyordu.
---------------
Piyasa gerçeklerine uygun olmayan gecikme zammı, kamu borcunun (vergi vs) mükellef ve sorumlusu tarafından ödenmemesine, savsaklanmasına, finansman olanağı olarak kullanılmasına neden olur.
Bence aylık % 2 oranı bile yeterli değildir şu koşullarda.
Firmaların önemli bir kısmı bankalardan daha pahalıya ya da aynı seviyede maliyetlerle kredi kullanmaktansa kamu borçlarını ödemeyeceklerdir.
Tabi bir farkla...
Banka kredi maliyeti gider yazılabilirken, gecikme zammı kanunen kabul edilmeyen gider olarak sonuçta % 4,8 ilave maliyet demektir.
Bu da gecikme zammı maliyetini yıllık % 24 + 4,8 = % 28,8 lere taşır.
Gene de vergi dairesi nezdinden sicillerinin bozulması gerçeğine karşın ilave bir finansman alternatifidir şu koşullarda.
Gümüş Üye
Bir önceki yazımda uzun mevzu derken aslında sizin yazıdaki gibi ''kırk katır mı kırk satır mı'' mevzusunu da içine almıştım..450 milyar dolar borç yaptıysanız ve bunları içeriye dağıtırak borçluluk oranlarına tavan yaptırdıysanız işiniz zor demektir..
Çünki değişen şartlar gereği bir taraftan ekonominin gerçekleri, yapılması gerekenleri var..işte sıkıntı burada; yapsanızda köşeye sıkıştınız, yapmasanızda köşeye sıkıştınız..kısaca durum budur bence..
Gelinen noktada yapılabilecekler de bellidir; acilen kamu yatırımlarının pek çoğunu durdurursunuz, harcamaları kısarsınız..güven sağlamak için demokratik atılımlara hız veririsiniz, otariterlikten uzaklaşırsınız..AB'ye yanaşırsınız vb..yeter mi, yetmeyebilir..ucuz kayanağa ihtiyacınız olduğundan IMF'in kapısını çalarsınız..aksi takdirde olabilecekler bellidir bana göre..
Lisa abla aşağıdaki grafik ile sentral bankerlerin parayı kısmasından itibaren EM'lerde faizlerin nasıl arttığını göstermiş..
''Yok ben faiz arttırmıyorum, bu can bu bedende olduğu müddetçe faiz felan artmaz, arttıramam, olmaz,..'' geçin bu işleri devlet su işleri..
Hala ne olduğunu anlayamayanlar için yapcek bir şey yok..
Onlar adamlar durana kadar kurbağa misali haşlanmaya devam edecekler..
Son düzenleme : enki; 06-09-2018 saat: 00:02.
Gümüş Üye
Dualarınız kabul oldu..
Yetmez ama evette değil..Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın talimatıyla kamu kurum ve kuruluşlarındaki makam araçlarının envanteri çıkarılarak tasarrufa gidilecek
https://www.bloomberght.com/haberler...rufa-gidilecek
Anılar canlandı yine, rahmetli Ecevit'te kartala binmeye başlamıştı bir ara..
Türkiye eski Türkiye değil..
Atalarımız ne demiş; büyük lokma ye, büyük laf konuşma..hele gerçeklerden bihaber yaşıyorsan, hiç konuşma..
Ha bu arada lokmanın büyüğü IMF, göreceğiz..sentral bankerler durmazsa/yavaşlamazsa tabii..
Gümüş Üye
TBB/Aydın: Mevduat düzenlemesi dolarizasyonun azaltılmasına katkı sağlar
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, mevduat getirisine vergi düzenlemesinde temel hedefin, milli para ile tasarrufun teşvik edilmesi olduğunu belirterek, "Düzenlemenin, banka bilançolarının para birimleri itibarıyla zaman içinde dengeye gelmesi ve dolarizasyonun belirli ölçülerde azaltılması yönünde de katkısı olacağını düşünüyorum." dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Aydın, geçen hafta yapılan düzenleme ile Türk lirası mevduatlarının faiz getirisinden yapılan vergi kesintisinin düşürüldüğünü, döviz mevduatlarında ise artırıldığını anımsattı.
Aydın, yeni düzenlemeyle TL mevduat sahiplerine cari faiz oranlarından yaklaşık 2 puan daha yüksek getiri imkanı sağlandığını aktararak, ayrıca bir yıl ve daha uzun vadeli TL mevduatta gelir vergisi stopaj oranının sıfıra indirildiğini söyledi.
Öte yandan, yabancı para mevduatı getirisinin, artırılan vergi oranlarıyla cüzi de olsa daha düşük olacağına işaret eden Aydın, "Bu düzenlemedeki temel hedef, milli para ile tasarrufun teşvik edilmesi. Hem milli parayla tasarruf, hem de milli parayla daha uzun vadeli tasarruf destekleniyor. Düzenleme sayesinde, TL mevduat sahipleri faiz oranlarını yukarıya çekmeden daha iyi getiri imkanı elde etmiş olacak. Böylece, dolaylı olarak kredi faizleri üzerindeki baskı da kısmen azalacaktır." diye konuştu
- "(Kamu vergisi) Dolaylı gelir etkisi, doğrudan gelir kaybından fazla olacak"
Hüseyin Aydın, düzenlemenin, kamunun vergi gelirlerinde hangi miktarda azalma getireceği konusuna da değinerek, şunları kaydetti:
"Mevcut verilere bakarak bu sorunun cevabını vermek mümkün, ancak bu yanıltıcı olabilir. Burada mevduat sahibinin davranışı önemli.
Amaç hasıl olur ve mevduat sahibi daha uzun vadeyi tercih ederse dolaylı gelir etkisinin, doğrudan gelir kaybından daha fazla olacağını düşünüyorum. Çünkü uzun dönem beklentilerde iyileşme oldukça enflasyon ve beraberinde faiz oranlarında da aşağı yönlü bir seyir gerçekleşecektir. Toplam fayda artacaktır.
Mevduat sahibinin yabancı paradan TL'ye geçişinin bu düzenlemenin de etkisiyle artması durumunda, kurlar üzerindeki baskı azalacağı için yine faiz oranlarında aşağı yönlü bir düşüşe katkı sağlanmış olacaktır. Buna ek olarak düşen döviz kuru ve güçlenen TL, enflasyonun gerilemesinde etkili olacak ve bu da nominal faiz oranlarının düşüşüyle sonuçlanacaktır. Yine toplam fayda yüksek olacak."
Aydın, kredi faiz oranları üzerinde yukarı yönlü baskı azalırsa kredi borçlularının finansman yükünün artmayacağını ve ekonomik faaliyetin olumlu etkileneceğini dile getirdi.
Mevduatta daha uzun vadenin, bankaların vade uyumsuzluğunun ve faiz riskinin daha etkin yönetilmesine imkan vereceğini vurgulayan Aydın, "Böylelikle bankaların vade uyumsuzluğunu azaltmak için yurtdışından uzun vadeli borçlanma ihtiyacı azalacaktır.
Nasrettin hoca hikayesi gibi olmuş..hayaller Paris, gerçekler Eminönü, yine..
Neydi sıcak para bu girerde çıkarda..
İmza Kronçu yatırımcı Ali..namı diğer paçavracı Kemal Erdem..
Beyler o devasa cari açığı sübvanse ettiğiniz sıcak para, namı diğer carry-trade globalde azalıyor, ama bizde daha hızlı azalıyor..cari açığı azalttığınız diğer kalem özel sektör-bankalar borçlanmalarında da mecburen yavaşlama var..
Eeee ne olacak, böyle giderse cari açık kapanana(yada azalana) kadar dolar artmaya devam edecek..eh birde ekonominin ani duruş riski var..neyse fazla uzatmayayım, kısaca bu ekonominin ciddi oranda hala dolara ihtiyacı var..(not; faiz artışı olur olmaz, sonuçları şu olur bu olur ayrı konu ama hiçbir şey olmasa bile dolar çekmek için normalde faiz artışına ihtiyaç var.)
Neymiş, içeride dolarizasyon önlenecekmiş..külahım dinliyor..
Kıyametin alameti vardır ama birden geliverir...
Eşit vurur herkese.Ama kiminin canı daha çok yanar.
Tüm hazırlığımıza karşın, gene de hazırlıksız yakalandığımızı hissederiz.
Örneğin..Derin dondurucu alır kimileri. Yiyecek stoklamak için
Ama elektriklerin de kesileceğini hesap edemez.
Jeneratör alacak kadar akıllı olanlar bu kez de petrol stoklamayı unutur.
Hepsini düşünecek kadar akıllı olan güvenlik gereğini gözden kaçırır...
Demem o ki, bu toplumda yaşıyorsak bölüşeceğiz hemen her şeyi.
Başka türlü çıkış yok.
Arada başka gelişmiş ülkelere de gitsen, döneceğin yer burası.
kendi ülken.
Gümüş Üye
Hiç böyle göstere göstere gelmemişti..Lisa abla aşağıdaki grafik ile sentral bankerlerin parayı kısmasından itibaren EM'lerde faizlerin nasıl arttığını göstermiş..
''Yok ben faiz arttırmıyorum, bu can bu bedende olduğu müddetçe faiz felan artmaz, arttıramam, olmaz,..'' geçin bu işleri devlet su işleri..
Hala ne olduğunu anlayamayanlar için yapcek bir şey yok..
Onlar adamlar durana kadar kurbağa misali haşlanmaya devam edecekler..
Gönderi Kuralları
Yer İmleri