Osmanlı devrinde İslam hukukuna göre vakıf kurmak isteyen şahıs bir vakfiye yazarak Kadıya müracaat eder. Vakıf senedi denilen belge, mahkemetarafından tescil edilirdi. Vakıf senedine padişah dâhil herkes uymak zorundaydı. Vakfiyelerde genellikle dua ve beddua bölümleri bulunurdu. Vakıflar sadaka-ı cariye olarak kurulduğu ve ilelebet yaşacağı düşünüldüğü için devlet dahi koruyucu olarak kabul edilmez, o vakfın malına el koyacaklara doğrudan Allaha yaslanarak beddua edilirdi.Malesef cumhuriyetin özellikle ilk yıllarında vakıf senetlerine aykırı olarak pek çok vakıf satılarak parası devlet hazinesine kondu ve bu vakıfları çoğunlukla gayrimüslimler aldılar, çünkü müslümanlar bu vakıflara el koymanın vebalini muhatap olacakları bedduaları biliyorlardı.Gayrimüslimler bu vakıfları aldılar ama başlarına öyle bir varlık vergisi belası geldiki neredeyse donlarını dahi satıp sokakta aç açık kaldılar. Bir çoğu Türkiyeden göçmek zorunda kaldı.
Aşağıda Kanuni vakfının bedduası var. Kepez/Çukurova elbette vakıf değil ticari amaçlı şirket. Ama devletin asli görevlerinden biri de "vatandaşın malını korumaktır". Devlet bunu yapmadığına göre, hakkımızı da alamadığımıza göre devleti yönetenleri Allaha havale etmekten başka yapacak bir şey yok.
Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesinden:
Allah'a ve Ahiret gününe inanan, güzel ve temiz olan Hazreti Peygamberi tasdik eden, Sultan, Emir, Bakan, küçük veya büyük herhangi bir kimseye, bu vakfı değiştirmek, bozmak, nakletmek, eksiltmek, başka bir hale getirmek, iptal etmek, işlemez hale getirmek, ihmal etmek ve tebdil etmek helal olmaz. Kim onun şartlarından herhangi bir şeyi veya kaidelerinden herhangi bir kaideyi bozuk bir yorum ve geçersiz bir yöntemle değiştirir, iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, fesh edilmesine veya başka bir hale dönüştürülmesine kastederse, haramı üstlenmiş, günaha girmiş ve masiyetleri irtikap etmiş olur. Böylece günahkarlar alınlarından tutularak cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını görsün. Mâlik onların isteklisi, zebaniler denetçisi ve cehennem nasibi olsun. Zira Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunu işittikten sonra, onu değiştirirse onun günahı, değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz O, iyilik edenlerin ecrini zayi etmez..."
Yer İmleri